4.bölüm

7.8K 267 6
                                    

MULTİMEDYA, Elvan
Multimedyadaki şarkının bölümle alakasıyok ama benim sevdigim bir şarkı umarım beğenirsiniz, Furkan Kızılay": Herşey senle

*FIRAT*

Sabah uyandığımda yanımda olan küçük kızla kendimi durduramayıp gülümsemiştim. Kendime hala kızıyordum. Belkide o gün babamları durdurabilirdim. Ama hiç bir şey yapmamıştım.

Yavaşça elimi kaldırıp onun yanağına koyup:

"Elvan hadi kalk canım. "dedim hala yüzümde var olan gülümsemeyle. Elvan hafif kıpraşarak açmıştı gözlerini.

" Günaydın ağam. "dedi uykulu sesiyle.

" Günaydın. " dedim gülümseyerek. Biraz daha yatakta kaldıktan sonra Yavaşça kalkıp dolabın önüne gelmiş ve bir kaç kıyafet alıp banyoya gitmişti. Bende o gelene kadar yatakta uzanmıştım. Çok fazla zaman geçmeden Elvan üzerinde diz altı etek ve gri bir tişörtle çıkmıştı. Bende vakit kaybetmeden banyoya girip duşumu aldım. Banyodaki havlulardan birini alıp belime sardıp aynanın önüne geçtim. Dolaptan aldığım deodorantı koltuk atlarıma sıktıktan sonra banyodan çıkmıştım. Odaya girdiğimde yatağın üzerindeki kendi kıyafetlerimi görünce yüzümde hafif bir tebessüm oluşmuştu. İki haftadır hep böyleydi. Benim kıyafetlerimi Elvan hazırlıyordu. Bu gün siyah çizgili takım elbisem ve beyaz gömleğimi çıkarmıştı.

Normalde kimsenin seçtiği şeyleri giymezdim ama Elvan'ın güzel bir zevki vardı. Zaten olmasada giyerdim her halde. Çünkü onun kırılmasını istemem. Nekadar benim karımda olsa onu kardeşlerimden ayırmıyorum.

Kıyafetleri giyip odadan çıkıp alt kata indiğimde sofra çoktan kurulmuştu. Masaya baktığımda kızarmış ekmeklerim çoktan hazırlanmıştı. Tuhaf bir şekilde kızarmış ekmek olmadığı zaman kendimi aç hissediyordum.

Masaya oturup kahvaltımızı yaptıktan sonra babam ayaklarınınca, evin diğer erkeklerinde beraber ayaklanmış ve sofradan kalkmıştık. Evden çıkmadan önce Elvan yanıma gelmiş yanağımdan öpmüştü. Bunu neden yaptığını sorduğumda teşekkür için olduğunu söylemişti. Aslında benimkide soruydu yani başka neden olabilirdiki. Gülümseyip onu gönderdikten sonra babamın yanına gitmiştim.

Gün aynı monotonluğuyla geçmişti. Akşam olunca hep beraber eve gitmiş yemeğimizi yiyip babamla karşılıklı kahve içerken işlerle ilgili konuşuyorduk. Gözüm Barana takılmıştı bir an. Baya dalgın görünüyordu.

"Baran bir şeyin mi var? Dalgın görünüyotsun." dediğimde bana dönmüştü.

"Yok bir şeyim abi. Sadece dün gece uyuyamadımda ondan biraz halsizim."

"Aslında bende yoruldum bu gün yatalım hadi." diyince babam herkes ona uymuş ve odolarımıza çıkmıştık. Odaya çıktığımızda geldiğimden beri dikkatimi çeken Elvan'ın dalgınlığı ve moral düşüklüğü ile ona döndüm. "Neyin var senin?" diye sordum.

"Bu gün gelen misafirler densiz densiz konuşunca Rojin aralarda onlar gidince benimle konuştu. " ne konuşmuş olabilirlerki.

" Ne konuştular seninle?"

"Artık bir çocuğumuz olmalıymış yoksa üzerime kuma gelecekmiş. " dediği anda sinirlerim tepeme sıçramıştı. Elvana baktığımda gözlerindeki korkuyu görmüştüm." Ben daha çok küçüğüm anne olamam ki. " haklıydı o daha küçük bir kızdı. Daha kendi çocukken birde bebeğimi olacaktı.

" Öyle bir şey olmayacak zaten. " dedikten sonra hırsla ellerimi saçlarımın arasına daldırarak karıştırdım." Hadi yat sen şimdi ben yarın onlarla konuşacak sen merak etme. " dedim onu teskin etmeye çalışarak.

AŞKIN İÇİN (TÖRE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin