2.Bölüm

8.7K 288 8
                                    

Diğer bölümde olduğu gibi bu bölümde şive yoktur.
......

Kendi caından nefret edermi insan. Kendi anasından babasından nefret edermi insan. Nefret ediyormuş. Ben daha bu yaşta karşılaştım bu duygularla. Benim gibi belki daha binlercesi.

Beni bir adamın yanına oturtmuştular. Karşımızda da bir hoca vardı. Hoca bir şeyler okuduktan sonra bana dönüp "Sen Rafet'ten olma Feride'den doğma Elvan Hamit'ten olma Kader'den doğma Fırat'ı kocalığa kabul ettinmi?" diye sordu.

"E...e...ettim" diye kekeleyerek cevap verdim. Hoca tekrar sordu tekrer aynı cevabı verdim. Tekrar sordu yine aynı cevabı verdim. Bu sefer ona aynı soruyu farklı bir sırayla sormuştu. Oda üçkere cevap vermişti.

İlerliyen zamanlarda bizi bir masaya oturtmuştular bir kaç kişide halay çekiyordu.

"İçecek bir şey istermisin?" diye sormuştu yanımdaki adam. Korkuyla hayır anlamında başımı sallamıştım. "Bak benden korkma tamam mı. Sana hiç bir şey yapmıycam. Şimdi söyle bakalım su istermisin? " hiç bir şey yapmıycakmış bana.

"Evet." dedim hemen hızla. Bana gülerek baktı ve masadaki sürahiden bardağa su koyup bana verdi. Duvağımı kaldırmadan dikkatli bir şekilde suyu içtim.

Akşam olmuştu bizi aynı odaya koymuşlardı. Odada ben yatakta otururken oda yanıma gelmiş oturmuştu. Duvağımı kaldırmıştı. Güvenmekte erkenmi davranmıştım acaba. Korkuyla biraz geri çekilmiştim.

"Korkmana gerek yok ufaklık. Sadece duvağını alıcam. " dedi sonrada duvağımı başımdan aldı. "Sen kaç yaşındasın?"

"13"

''Allah hepsinin belasını versin. Bak sen benden yaşın kadar küçüksün. Ben senin abinim tamam mı. Tek başımızayken bana abide diye bilirsin. Ama onların yanında Fırat ağa gibi şeyler söyle tamam mı. Şimdiliknzaten yaşın küçük diye sana dokunmadığımı düşünecekler. Ama ben sana hiç birnzaman dokunmuycam. "

"Gerçekten mi?"

"Gerçekte."

Hemen boynuna sarılıp teşekkür etmeye başlamıştım. Bana nasıl bir iyilik yaptığının farkındamıydı bilemiyorum.

" Seni okula yazdıramam ama dışardan okuya bilirsin. Tabi bu sene olmaz ancak bir daha ki sene tamam."

"Tamam. Ağam şey peki biz aynı yataktamı yattıcaz."

"Hayır ben başka odada yatıcam." dedi ve dolaptan bir şeyler alıp banada iyi akşamlar dileyip odadan çıktı.

Bende gelinliğimi çok zorda olsa çıkarıp yatağıma yattım. Aklımda sadece bundan sonraki hayatımın nasıl olacağı vardı.

.......

Uyandığım zaman daha günaymamıştı bile. Ama saate göre ezan çoktan okunmuştu.

İlk defa yabancı bir evde uyanıyordum. Ama bu ev artık benim istesemde benim evimdi. Bu konak benim yuvamdı. Annem öyle demişti. Kocam benim her şeyim olmalıymış.

O beni kardeşi gibi görüyordu. Bana zarar vermiyecekti. Hatta benim okumamada karşı değil. Bana öz abimden daha iyi davranıyor. O benim her şeyim olmamıştı ama abim gibiydi.

Odamdan çıkıp Fırat ağanın odası olduğunu tahmin ettiğim odanın önüne geldim. Kapıyı çalmadan içeri girdiğimde onun yerine Baran ağayı görmüştüm. Baran ağanın üst kısmında hiçbir şey yoktu. Yarı çıplaktı! Hemen gözlerimi kapatıp odadan uzaklaştım.

AŞKIN İÇİN (TÖRE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin