cute and psycho::sekai

Cute And Psycho | İki

 

(Medyada ki gif için 1 dakikalık saygı duruşu)

(Medyada ki şarkı için 2 dakikalık saygı duruşu)

Haftasonu olduğu için Kai dans kursundan yeni çıkmıştı. Dans etmek artık onun benliği haline gelmişti. Sadece dans ederken o sinirli kişiliğini bırakıp bambaşka bir insan oluyordu. 2 saat boyunca dans etmiş ve yorulmuştu.

Direkt eve gidip duş almak istiyordu.

Eve adımını atar atmaz kız kardeşi önünde belirdi. Kardeşi güzel bir kızdı, teni Kai'nin teninden biraz daha açıktı. Siyah saçları düz ve uzundu. Kai'ye benzeyen tek yanı simsiyah gözleriydi. Ama şuan gözlerinde kızgınlık vardı. Bu siyah gözlerini sanki olabilirmiş gibi daha da karartmıştı.
Kız gerçekten solgun görünüyordu. Kaşlarını kaldırdı ve kıza gözlerini dikti.

"Nasıl yapabildin bunu? Senden tiksiniyorum!" Neler oluyordu?

"Hey, Jung-Ah! Sakin ol ve ne olduğunu anlat bana"

 Kai kafası karışmış bir şekilde kız kardeşine bakıyordu. Genç kız cebinden telefonunu çıkardı ve tuşlara bastı. Bir yandan göz yaşlarıyla savaşıyordu ve dudakları titriyordu. Kai uzatılan telefondaki fotoğrafa dikkatlice baktı. Fotoğrafta Sehun ve ikisi vardı. Kai'nin vücudu çıplaktı ve dışarıdan garip görünüyorlardı. Büyük ihtimalle 2 gün önce Sehun'un evine konuşmaya gittiği gün çekilmişti. 

"Bunu nasıl açıklamayı düşünüyorsun abi? Ne sikim yapıyordun onun evinde? Ve tanrı aşkına neden dudaklarınız birbirine değiyor? Pepero game falan mı oynuyordunuz?" (Y/N: Yapıyorlar ya hani çubuk krakerin bi ucunu biri bi ucunu biri yiyor,ortada buluşuyorlar,ondan işte.)

Kai kollarını kıza sarmaya çalıştı fakat kız onu ittirdi. Kai bu davranışı kızın şu anki haline verip tepki vermedi. "Jung-Ah bu fotoğrafı nereden buldun?" diye sordu sakin bir şekilde. 

Genç kızın gözleri dolmuştu,neredeyse ağlamak üzereydi. "Bunun bir önemi var mı? Ama çok merak ediyorsan bu fotoğrafı tüm okul konuşuyor. Hepsinin dilinde Sehun ve Kai var. Yeni gay çiftimiz." Son kelimeyi sanki tükürürmüş gibi söylemişti.

Kai kardeşinin bağırışlarına daha fazla dayanamadı ve kapıyı çarpıp dışarı çıktı. Orada kalırsa iyi şeyler olmayacağını biliyordu. Telefonunu çıkartıp Chanyeol'ün numarasını tuşladı. Tek çalışta açmıştı arkadaşı. Kai'nin konuşmasına izin vermeden konuştu. "Kai, konuşmamız gerek. Hemen."

***

Gelen müşteriye siparişini uzattı ve yapmacık bir gülümsemeyle iyi günler diledi. Cupcake dükkanı ilk kez bu kadar yoğundu. Molly telefonu kulağından uzaklaştırdı ve Sehun'a seslendi. 

"Sehunnie, dükkanı sen kapatabilir misin? Küçük bir işim çıktı da." 

Molly, Sehun'un cupcake dükkanındaki patronuydu ama ona her zaman patrondan ziyade arkadaş gibi davranırdı. Bu Sehun'u memnun ediyordu. Aralarında sorun olmuyordu. İşler de gayet güzel ilerliyordu. Sehun'un hayatında güzel olan sayılı şeylerden biri de bu dükkandı.  2 ayı aşkın bir süredir bu dükkanda çalışıyordu ve Molly'ye hemen kanı kaynamıştı. Molly 30lu yaşlarındaydı ve sarı saçlarını her zaman sıkı bir şekilde at kuyruğu yapardı. Gerçekten hoş bir kadındı.
Ayrıca Amerikalı olduğu için aksanı Sehun'a komik geliyordu. 

Kafasını salladı "Tabii, sorun değil." dedi ve Molly'nin uzattığı anahtarları aldı. Arkasından el sallamayı da ihmal etmedi. Molly gittiğinde kapıdan gelen soğukluk içerideki sıcak havaya hemen uyum sağlamıştı.