Birleşme 16

5.8K 204 6
                                    

Mekân o kadar güzeldi ki şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Her taraf bembeyaz dı evin dışı, içindeki eşyalar her şey. En güzel özelliği de deniz kıyısında olmasıydı. Deniz kıyısına bakan taraf kumsal ama evin girişi bahçeden ibaretti. Aras'a dönüp baktığımda onu da beni izlerken yakaladım. sanırım şaşkınlığıma anlam veremiyordu. Haklıydı. Gereğinden fazla şaşırmıştım. 

Içeriye geçtiğimizde davetlilerin hepsi içerideydi. Ev ne kadar beyaz olsada süsleri siyahtı. Bunların hepsi nedeni ile birlikte bana akşam açıklanacaktı herhalde. Meraktan çatlardım aksi takdirde.

Deniz kenarına geçip bizim için dizayn edilmiş  yere oturduk. Davetliler bizi tekrar tekrar tebrik ederlerken aslında akıllarındaki soruları duyabiliyordum. Onlar da durumun farkına varmışlardı bence çünkü bu olayın başka bir açıklaması olamazdı. Teşekkür etmekten artık yorulmuştum. Bunu anlayan Aras hemen nikah memurunu masaya otutturdu.

Malum soru ilk bana soruldu. Ben ne diyecektim? Bir müddet kadar mutsuz olmak mı? Yoksa iflas etmek mi? Annemin gözlerinin içine baktığımda o çaresizliği gördüğüm için "Evet" demek zorunda kaldım. Aras'a da aynı soru yönlendirildi ve o hiç tereddüt etmeden "Evet" cevabını yapıştırdı. Riske atamazdı ailesini ve kendisini çünkü parası olmasa bir hiçti. Bunu çok iyi biliyordu. Etrafında onu o olduğu için tek ben seviyordum galiba. O bunu göremese de illaki bir gün anlayacaktı. Anladığında umarım hiçbir şey için geç olmazdı.

Misafirler azar azar gitmeye başlamışlardı. Gidecek olan misafirler bizimle fotoğraf çektiriyorlardı. Bi yedeğini onlara yollayacaktık bir yedeği de bizde kalacaktı.

Dans müziği çalmaya başlayınca bazı konuklar eşleri ile birlikte dans etmeye başladılar. Aras'ta beni dansa kaldırdı ve herkesin ortasına geçtik. Davetliler etrafımızda çember oluşturmuş öyle dans ediyorlardı. Bu şarkıya gerçekten bayılıyordum. "Christina perri- A thousand years" benim için çok anlamlı bir şarkıydı. bir yandan dans ederken bir yandan da şarkıya eşlik ediyordum.

"Sesin güzelmiş." dedi. Bunu beklemediğim için biraz garipsedim ama sonradan toplayıp,

"Daha bilmediğin çok şey var." dedim. Umarım geç olmadan bunları fark etmeye başlayabilirdi.

Herkes tek tek gitmişti ve en son annemler ve Aras'ın annesi ve babası kalmıştı. Onlarla da fotoğraf çekindik ardından onlar da gittiler. Aras fotoğrafçılarla işini halledip onları da yolladı.

Koskaca ve dağınık olan bu evde tek başımıza kalmıştık. Asıl kaos bundan sonra başlıyordu.
Aras bana bakıp göz kırparken ne olduğunu anlamadan elimden tutup beni çekiştirmeye başladı. Ben de diretmeden peşinden gittim ve bir odaya girdik. Sanırım burası yatak odasıydı çünkü yatağın üzerinde gül ve şampanya vardı. Aras beni içeriye çekip yatağa oturttu ve yaklaşmaya çalıştı.

"Bu konuda anlaştığımızı düşünüyordum Aras" 

"Evlendik farkındasın demi?"

"Eeee ne olmuş yani? sanki gerçekten evlendik de gelmiş ne yapmaya çalışıyorsun."

"Bu durum sence benim ne kadar umrumda?"

"Uzak dur benden " diye bağırdım.

BİRLEŞMEWhere stories live. Discover now