BİRLEŞME

Birleşme 6

Ilık bir duş alıp dolabımın önüne geçtim. Çok güzel olmam lazımdı. Akşam hem en sevdiğim grup hem sevdiğim adam. Allah'ım bu ne güzel bir gece olacaktı böyle.

Dolabımı karıştırmaya devam ederken hâlâ birşey bulamamıştım. Off ben ne yapacağım? Ne giyeceğim? Giyecek hiçbir şeyim yok. Ne vardı da 1 hafta önceden haber vermediler?

Elime siyah bir üst aldım ve ne ile uygun olabileceğini düşündüm. Neden şort giymiyordum? Hem rahat olurdum. Şortumu ve bluzumu hızlıca üzerime geçirdim. Bluzun ön kısımlarını şortun içine soktum ve ön ksımını düzelttim. Üzerine gidebilecek takılarımdan da taktım ve tamam. Saçlarımı da düşleştirip ortadan ikiye ayırdım ve omuzlarımdan sarkıttım. Sadece göz makyajı yaptım ve elime de ufak ama bana yetecek siyah bir çanta aldım. Beyaz spor ayakkabı da giydim ve artık tamamen hazırdım.

Telefonuma gelen mesaj sesiyle aynadan bakışlarımı çektim.

Gönderen: ARSYMN

Hadi in seni bekliyorum.

Güzel zamanlama Aras Bey

Onu adının ve soyadının kısaltılmış haliyle kaydetmek hoşuma gitmişti. Merdivenleri hızlı adımlarla inip dış kapıyı açtım ve evden çıktım. Evin behçesinde acele adımlar atarken ileride arabaya yaslanmış sigarasını içen seksi bir Aras beklemiyordum. Ona çok yükseliyordum ama bunu belli edemezdim. Duygularımı açmakta hep zorlanan biri olmuştum. Bu konuda çekingendim. Yanına gittiğimde bana kısa bir bakış atıp arabaya bindi. Ben buna Öküz diye boşuna demiyordum. İnsan bi kapımı açma zahmetinde bulunurdu kereste.

"Daha ne kadar orada bekleyeceksin." Diye bir ses duydum.  Kapıyı açıp arabaya bindim. Son bir kez sigarasından içip camdan atacağı sırada dumanını yüzüme üfledi.

"üf be" dedim.

"Ck ck ck ck " dedi alayla.

"Bana da ver." Dedim.

"Ne?" Dedi. Gayet açık ve yüksek bir sesle söylemiştim.

"Bana da sigara ver." Dedim.

Bana anlamayan bakışlar gönderdi. Ne yani kokusu hoşuma gitmiş olabilirdi demi.

"Hayır." Dedi bağırarak. Niye bağırdı ki şimdi bu? Herkes işine geldiği gibi davranıyordu.

Ona inat ellerimi ona doğru uzattım ve göğsünde gezdirmeye başladım. Bu onun hoşuna gidiyordu galiba.

"Bir kerecikten ne olur kiii?" Dedim dudaklarımı büzerek.

"Beni kandırmaya çalışma Doğa ben bu numaraları yemem." Dedi.

"Ama canım istedi." Dedim.

"Onun isteğini bastıracak bir şey biliyorum ama sana göre evlenene kadar beklememiz gerek" dedi pis herif.

Torpido gözünü aćtım ve içindeki paket sigaradan 1 tane aldım. Çakmakla yakıp camı açtım. Ilk çekişimde biraz öksürsem de sonradan alıştım. O kadar da kötü değildi. Hem bir şeyleri deneyimlemek lazımdı.

Konserin olacağı otele geldik ve içeriye girdik. Herkes tuhaf bakışlarla bize bakıyordu. Tabii ya sabahki olay. Şimdi herkes beni Aras'ın karısı olarak görüyordu. Babasının şımarık kızı Doğa'dan terfi almıştık sanırım. 

Yerlerimize geçtik ve oturduk. Grup yeni sahneye çıkmıştı.  Masalarda biralar ve başka içkiler de vardı. Çoğu kişi içkisini yudumlarken bazıları sadece sigarasını içiyordu. Aklımdan delice şeyler geçti ve bardağa bira doldurdum. Aynı anda da sigaramı yaktım ve kaana eşlik ettim.

"Öyle dertli dertli bakma gören olmaz gören olmaz
Kalbimden dert söyler ama duyan olmaz duyan olmaz"

Bağıra bağıra söyledigim için kaan'ın bakışları bana dönmüştü. Etrafta benden başka deli olmadığı kesindi. Sesimin de çirkinliğini hesaba katarsak bu gayet olağan bir şeydi. Ben daha bu gün ne şoklar yaşayacaktım? Az da olsa Kaan bana bakmıştı. BANAAA. Kendi kendime güldüm. Tek başıma eğlenmek çok hoştu.

Kaan başka şarkıya geçti. Ben yine eşlik ettim.

"Yazdım çizdim hâyal ettim sazla sözden ibarettim arkamı döndüm emanet ettim anlayamadım yar
Aklım fikrim kaynayınca söz müzikle ağlayınca kalbimi açtım ibadet ettim
Ama anladım o beni anladı dibine kadar dibine kadar ooooo..."

Kaan tekrar başka şarkıya geçti. Ben biramı yudumluyordum. Tam tekrar dolduracaktım ki Aras beni durdurdu. Aa sen burada mıydın canım yaa? Ben seni farketmemişim. Tekrar sigara yakacaktım ki Aras beni tekrar durdurdu. Yürü git Aras yaa ne güzel eğleniyorum ben burada. 1 gecelik sınır tanımasam ne olur sanki? Zaten bana babam yetiyordu bir de Aras'la mı uğraşacaktım. Biradan ümidimi kesip votka şişesini elime aldım ve bardağa biraz doldurup üzerine vişne suyu ekledim. Böyle iyiydi.

"Denizler aştım geliyorum bilirsin derdim seninle
Yolumdan döndüm kopuyorum bilirsin derdim seninle
Denizler aştım geliyorum ister eğlen benimle yüzünü bir görsem yeter
Yolumuz ayrı biliyorum ölmeden son bir defa belini kavrasam yeter
Hadi gel buluşalım eski köprünün altında kimseler görmesin
Mehtaba karşı uzanalım eski köprünün altında kimseler bilmesin.

"Doğa yeter." dedi elimdeki bardağı alan Aras.

"Yetmez ver. Hem neden senin dediklerini yapacağım ki? Bu gün beni rahat bırak" dedim. 

"Bırakamam. Baban seni bana emanet etti. Eve düzgün gitmen lazım. Çoktan sarhoş olmuşsun bile." 

"Ben iyiyim. Birine emanet edilmeye ihtiyacım yok kendi başımın çaresine bakabilirim." dedim.

"Buradan öyle gözükmüyor" dedi ve güldü. 

"Gel seni eve gidecek kıvama getirelim." dedi

"Gitmek istemiyorum Aras midemm" dedim. Midem çok bulanıyordu.

"Hadi seni lavaboya yetiştirelim. Votkayı su gibi bardak bardak içersen olacağı buydu." dedi ve beni lavaboya getirdi. Müzik sesi burada daha bir hoştu sanki. Gerçi kusma sesim müzik sesinden ağır basıyordu. Boğazım çok acımaya başlamıştı. Ağzımı yıkayıp lavabodan çıktım ve Aras'ın koluna girdim.

"Beni eski halime getirir misin? Çok kötüyüm" dedim. Konuşurken dilim pek dönmüyordu. Sinir bozucuydu.

Aras kahkaha atıp, "Gel bakalım eski haline çevirelim seni" dedi.