SİMSİYAH.. 23

11.3K 397 16
                                    

Merhabalar :) Bu bölümü çok merak ettiğinizi biliyorum, o yüzden çok uzatmayacağım.

Keyifli okumalar :*

Bu arada yorumları bekliyorum ona göree :D

"Ne?" dedi Doruk.

"Ne dedi bu piç?Nasıl yani? Enes ne demek lan o?" dedi tekrardan.Başka kimseden ses çıkmıyordu.Herkes şaşırmıştı, Enes'e bakıyordu.Enes ise sırıtıyordu.Ben bile bu kadarını beklemiyordum şahsen.Çıkarmayacaktım tabi ki.Yani çıkarmazdım, off ne diyeceğim?

"Cesaret dedi, ben de tişörtünü çıkartmasını söyledim.Ne var bunda? Kendi düşen ağlamazmış Doruk.Bak, Derin hiç sesini çıkarıyor mu?" dediğinde Doruk sinirli bakışlarını üzerime çevirdi.

"Doğruluk olsun.Başka bir şey sor." dedi hala bana bakarak.

"Olmaz, kurallar böyle.Hadi Derin, bekliyorum." dedi Enes.

"Hayır, böyle bir şey olmayacak.Başka bir şey sor dedim Enes." dedi dişlerini sıkarak.Enes önce hiçbir şey demedi, sonra bana dönüp,

"Doğruluk diyorsan da farklı bir şey olmayacak.Bu işin iki ucuda.." derken sözünü kestim.

"Doğruluk olsun, tamam." dedim cılız çıkan sesimle.

"Tamam, o zaman soruyorum.Dorukla ne yapıyorsunuz?Yani aranızda ne var?" dedi bana meydan okuyarak.Haklıydı, buna verecek bir cevabım yoktu.Hele de herkesin içinde daha kendime itiraf edemediğim şeyleri söyleyemezdim.

Uzun bir sessizlikten sonra,

"Tamam, istediğini yapacağım." dedim ve kollarımı kaldırıp tişörtümü tuttum.Tam sıyırıyordum ki birinin bileğimden tutup kaldırmasıyla durakladım.Doruk kolumdan tutup dışarı çıkarıyordu beni.

"Ne yapıyorsun sen?" diye bağırdı dışarı çıkıp kapıyı kapattığında.

"Ne diyeceğimi bilemedim." dedim onun aksine sakince.Yüzüne bakmadığım için çenemden tutup gözlerine bakmaya zorladı beni.

"Bir şeyler söylemek tişörtünü çıkartmaktan daha mı zordu?"

"Evet öyleydi."

"Beni deli ediyorsun Derin.O aptalın söylediği saçma sapan bir şeyi yapmak zorunda değildin.Hayır diyebilirdin.Nereden çıktı tişörtünü çıkarmak?" dedi aramızdaki mesafeyi kapatıp beni duvara yaslayarak.Nereden de anlamıştı kaçacağımı.

"Ya saçma sapan bir şeyler diyecektim ya da bunu yapacaktım.En kolayı buydu.Uzatmayalım Doruk." 

"Uzatacağım ama şimdi değil." dedikten sonra kapıyı açıp içeri girdi.

"Hadi gençler, oyun bitti.Dağılın." dedi.Yok artık, kovsaydın.Denizin yanına gidip,

"Canım siz kalın isterseniz." dedim.

"Yok, gerek yok.Evden izin alamam zaten.Hadi görüşürüz canım." dedikten sonra beni öpüp dışarı çıktı.Alple de görüştükten sonra Doruk kendi tayfasını kovaladı, Enes'e de bir tane yapıştırmayı unutmadan.

Şansım vardı ki babam da bugün evde olmayacakmış.Bu yüzden bana bir arkadaşımda kalmam için izin verdi.Eminim ki o arkadaşımın kız olduğunu düşünüyor.

Herkes gittikten sonra Doruktan kaçmak için üst kata çıkıp ortalığı incelemeye başladım.Burası baya büyük ve gösterişli bir evdi.Yani dubleksti, birsürü odası falan vardı.Doruğun olduğunu sandığım bir odaya girdim.İnanmazsınız ama çok düzenliydi.Masanın üzerindeki resimlere kaydı gözüm.Elime alıp teker teker bakmaya başladım.Küçüklük resimleriydi, o kadar tatlıymış ki..Şimdi ki halinin tıpatıp aynısı diyebilirim.Bir insan hiç mi değişmez ya.

"Ne yapıyorsun?" diye bir ses geldi arkamdan.Arkamı dönüp baktığımda Doruk'un da üst kata çıktığını gördüm.

"Bu çocuk sen misin?" dedim yüzümde muzipçe bir gülümsemeyle.

"Dalga geçme.Çok yakışıklıymışım, hala olduğu gibi." dedi egosunu tatmin ederek.

"Hahaha, evet biliyorum." dedim dalga geçerek.

"Konuyu değiştirmeye çalışma.Konuşacağız." dedi birden ciddileşerek.Fotoğrafları bırakıp yatağının üzerine oturdum.

"Ne konuşacağız daha?" 

"Yanında tişörtünü çıkarabileceğin tek kişi benim, bunu bil istedim." dedi sırıtarak.

"Pis sapık.Öyle bir şey yapmayacağım." dedim ben de gülerek.

"Neden bir şey demedin?Enes'in sorduğu soruya cevap vermek neden bu kadar zor geldi sana?" dediğinde ne diyeceğim bilemedim.Ama bunları konuşmanın artık zamanıydı, adımızı koymanın.

"Çünkü bilmiyorum.Sorduğu sorunun cevabını bilmiyorum." dedim aklıma ilk geleni söyleyerek.

"Hala Emir olayından sonra seni tersleyişim değil, değil mi sorun?"

"Hayır.Sorun senin bana hiçbir şey söylememen."

"Bak, kızlar ne duymak ister bilirim.Ama ben bunları söyleyecek birisi değilim.Sana ' aşkım, sevgilim' falan dememi bekleme." dedi.Beni sevip sevmediğini bilsem 'nasıl olsa seviyor' diye beklemeyeceğim ama..

"Sevgilin değilim ki, neden böyle bir şey söylemeni bekleyeyim?" dedim.

"Sence de yeterince ağırdan almadık mı?" dediğinde ağzım açık kaldı.Cidden mi? Allahım, bu karşımda konuşan sevgilim olduğunu söyleyen Doruk mu?

"Yani.." derken lafımı ağzıma tıktı ve,

"Yani sevgilimsin, yani evet seni tanıştırırken kız arkadaşım diye tanıştıracağım, başka bir şey?" dedi.Şurada kalp krizi geçireceğim.Duyup duyabileceğim en büyük itiraf..

"Yok.Başka bir şey yok." dedim gülümseyerek.

"Bitti o zaman.Bunları bir daha duymayı bekleme güzelim." dedikten sonra yanıma gelip beni öpmeye başladı.Yani eğer bu konuşmayı yapmamış olsak beni her istediğin an öpemezsin diyecektim ama..Ah canım yaa.

"Ha, bu arada yani seni istediğim zaman öpebileceğim." dedi dudaklarını dudaklarımdan ayırarak.

Ben bu aptal, odun ve egosu kafasından bile büyük olan çocuğu seviyorum..

SİMSİYAH..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin