SİMSİYAH.. 17

11.4K 403 21
                                    

Haftaiçi pek bölüm atamayacağım için yeni bölüm şimdi geliyor *-* Bol yorum ve vote olmazsa bir daha ki haftaya kadar bölüm yok :( Keyifli okumalarr..

"Geldim işte.Ne diyeceksen çabuk söyle." dedi bir ses.Bu sesi ilk ne zaman duymuştum?Selenle kavga ederken.İlk defa orada uymuştum onun sesini.Ama böyle değildi böyle soğuk ve uzaktan gelmiyordu.Emirin evinden çıktığımızdan beri eski sesini hiç duymamıştım.Ona ihtiyacım vardı, o samimi ve sıcak, içimi ısıtan sesine.Birinin omuzunda ağlamaya, onun kokusunu içime çekip destek almaya ihtiyacım vardı.Ama her zaman istediğimiz şeyler olmuyordu..

"Tamam.Sana mesaj olayından bahsetmiştim.Bana uzun zamandır geliyor bu isimsiz mesajlar.İlk önce sıramın altında bir not bulmamla başladı.Sonra mesajlarla devam etti.Sürekli seninle ilgili şeyler yazıyor.Notta 'Benden aldığını geri alacağım' yazıyordu mesela.O günde Emirle kavga ettiğinizi söyledi.Benim de içime bir şüphe düştü, gidip bakmak istedim.Ama sen tam o anda gelip her şeyi yanlış anladın." dedikten sonra bir ampül yandı beynimde.

"Bir dakika, sen neden gelmiştin o sırada Emir'e?" diye sordum tekrardan.

"Mesajı neden gösteremiyorsun madem öyle?" dedi sorumu dikkate almayarak.

"Çünkü yok.Bulamıyorum, silinmiş.Biri silmiş işte." dedim ama inandırıcı değildim.Ne kadar gerçek olsa bile inandırıcı değildim çünkü onun inanmayacağını biliyordum.

"Tabi.Eminim öyledir." 

"Ne dememi bekliyorsun? Ben de en az senin kadar şaşkınım.Tuzağa düşürüldüm, anlamıyor musun?" diye bağırdım.Ben hep böyle yapardım zaten.Üste çıkmak için bağırırdım.

"Bitti mi?" dedi sakince.Ben hiçbir şey diyemedim tabi ki.Böyle çok şaşırınca ne diyeceğimi bilememek gibi bir huyum da var.

Evet.Bitti.Şimdi gidebilirsin.Benden bu kadar kurtulmak istediğini bilmiyordum.

"Bir daha aramayacağın, konuşmayacağın konuşunda söz verdiğini de duymak istiyorum." dedi ben bir şey demeyince.Ağladım, ağlayacağım şimdi.Gözyaşlarımı zor tutuyorum o hala benden söz istiyor.Düşüncesiz aptal.Odun.

"Seninle bir daha asla konuşmayacağım.Oldu mu?" dedim alay ederek.En iyisi buydu.Hiç acı çekmiyormuş gibi görünmek.

"Oldu.Sakın bu sözünü unutma." dedi ve arkasını dönüp gitti.

Artık yapabileceğim bir şey yoktu.Ben sadece bunları yaşanmamış sayacaktım ve onu unutacaktım.Onu görmeyecektim.O yokmuş gibi davranacaktım.Yapmak zorundaydım.Bir süre oraya oturup ağladıktan sonra kendimi toparladım.Artık güçlü olmalıydım.

Belki bir süreliğine buradan uzaklaşsam daha iyi olurdu.Babama gidip onda kalsam..İster miydi?Ya da bana buradan uzakta bir otel veya pansiyon falan bulsa.Bak bu olabilir diyerek telefonu elime aldım.

"Alo?" dedi telefonu açınca.

"Ben Derin." 

"Aramayacaktın hani?" dedi gülerek.Ne yapayım işim düştü işte.

"Ben bir süre buradan uzaklaşmak istiyorum.Bir yer ayarlayabilir misin?" dedim.

"Ne için?Ne oldu?"

"Boşver.Bunaldım işte.Ayarlar mısın ayarlamaz mısın onu söyle." dedim sertçe.

"Benim evime gelmeye ne dersin?" Oha yok artık.Sabahki kaba adam bu olamaz.Resmen kendi davet etti.Valla yok demem ama ne bileyim bugün tanıştığım adamsın.

"Biliyorsun biz daha yeni tanıştık.Ne kadar babam olsan da.." derken lafımı kesti.

"Ev adresimi biliyorsun.Saçmalamayı kes ve buraya gel." diyerek kapattı telefonu.Eh, zaten işime gelirdi.

Taksiyle gitmek istemiyordum aksine araba sürmek istiyordum.Ama bunun için bir arabam yoktu.Eve gidip garajdaki herhangi bir arabayı alabilirdim aslında.Evet bu oldukça iyi bir fikirdi.

Eve gidip garajdaki arabalardan birini aldım.Daha doğrusu çaldım.Binip çalıştırınca kendimi bir garip hissettim.Uzun zamandır araba kullanmıyordum aslında çok iyi bir sürücü değildim ama idare ederdim işte.

Yola koyulduğumda aklıma sürekli Doruk ve onun sözleri geliyordu.

"Senden kurtulmaya geliyorum."

Aklıma geldikçe daha çok canım yanıyordu.Bir türlü kafamdan silip atamıyordum ki.Ona aslında o kadar kızıyorum ki.Of..

"Bitti mi?" 

Hele bu umursamaz davranışları yok mu.Kendimi değersiz hissetmemi sağlıyor.Aslında hiçbir şeymişim gibi.İlk başından beri benden kurtulmak istiyormuş gibi.

Bu düşünceler aklımı o kadar karıştırmış ki neredeyse yolu görmüyorum bile sinirden ellerim titriyor, gözlerim doluyor.Her şey bulanıklaşınca ellerimi direksiyondan çekip gözyaşlarımı silmeye çalışıyorum.Bu sırada yola bakamıyorum, ellerimi bir çekiyorum ki yanlış şeritteyim ve karşıdan son hızla bir araba bana doğru geliyor.

Hayatımda hiçbir zaman sonuma bu kadar yakın olduğumu hissetmemiştim.Olmuştu, başka şeylerde gelmişti başıma.Balkondan bile düşmüştüm ama böylesi hiç olmamıştı.Bu farklıydı sanki.Daha gerçekçi.Kendi ölümünü izlemek gibi.

Çarpma anını görmemek için gözlerimi yummuştum..Deli gibi korkuyordum, ben ölmek istemiyordum..Geride bıraktıklarım için dayanmam gerekiyordu.Annem için..

Çarpma sesini duyduktan yarım saniye sonra çok keskin bir acı hissettim, gerisini karanlık.

Bitti Doruk..Bitti işte.Kurtuldun benden.

SİMSİYAH..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin