SİMSİYAH.. 21

11.5K 395 14
                                    

"Sence bu renk nasıl odan için?" dedi hevesli bir sesle.

"Fark etmez.İyi işte." dedim isteksiz bir sesle.

"Ne oldu şimdi Derin?Burada kalmak istemiyorsan beni aramamalıydın."

"Böyle düşünme.Sadece annemi bıraktığım için vicdanım rahat değil." Bir de okula gidip de Dorukla karşılaşmaktan korkuyorum.

"Bir ara uğrarsın, sıkma canını ve neşelen.Böyle somurtuk bir kızım olsun istemem." dedi burnumu sıkarak.Haklıydı, kafama takmamalıydım.

"Beni okula bırakır mısın? Ayrıca en sevdiğim renk mavi." dedim gülümseyerek.

"Kalk bakalım o zaman." dedi ayaklanarak.Kazadan sonra okula ilk gidişim olacaktı ve her şey güzel olacaktı.

Bahçeye ayak bastığım an ne kadar gerildiğimi anlatamam.Resmen herkesin gözü üzerimdeydi.Sonradan çoğu kişi geçmiş olsun demeye başlayınca gerginliğimi üzerimden atabildim.Karşıdaki gruba doğru yürümeye başladım.

"Bakın kimler gelmiş." diyen bir sesle arkamı dönüp Selen ve grubuyla burun buruna geldim.Bu kız neden beni rahat bırakmıyordu sanki?

"Ne var Selen?" dedim bıkkın bir sesle.

"Duydum ki kaza geçirmiş prensesimiz.Geçmiş olsun demeye geldik." dedi dalga geçerek.Hiç sürtük olmaktan vazgeçmiyor.

"İyi sağol." dedim arkamı dönüp yoluma devam ederek.

"Günaydın millet." diye seslendim bizimkilere.

"Günaydın fıstık.Nasılsın?" dedi Alp.Bu çocuk ne kadar yakışıklı olmuş böyle.Şeker şey.

"İyiyim sen?"

"Harikayım."

"Dorukla ne oldu ya?" dedi lafa atlayan Deniz.Herkeste bunu merak etmek zorundaydı zaten.

"Hiç.Takılmıyoruz artık." dedim soğuk bir sesle.

"O pek öyle düşünmüyor sanırım."

"Ne?" dedim şaşkınca.

"Hoşgeldin ufaklık." diyen bir sesle her şeyi anladım.

"Hadi millet biz kantine gidelim." diyen Deniz, Derya ve Alpi kollarından tutup kaldırdı.

"Hey beni de bekleyin." dediğimde ise beni takmayıp hızlıca uzaklaştılar.Benim sivri zeka arkadaşlarım akılları sıra beni Dorukla yanlız bırakmaya çalışıyor.

"Hmm yanlız kaldık demek." dedi sırıtarak.

"Ne oldu, çok mu hoşuna gitti?" dedim somurtarak.

"Aslına bakarsan evet." dedi dibime oturarak.

"Böyle hiçbir şeyi çözemezsin." dedim.

"Neyi çözmeye çalışıyor muşum?" dedi saçlarımla oynayarak.Beni sıkıştırmasını iyi biliyordu.

"Niye benimle uğraşıyorsun Doruk?"

"Hoşuma gidiyor." dedikten sonra boynuma yaklaştı.Neredeyse kalbim yerinden çıkacaktı.Ama sonra yukarı çıkıp yanağıma yumuşak bir öpücük bıraktı.

"Bunun senin hoşuna gittiği gibi." dedi sonra.Beni benden iyi tanıyan insanlardan nefret ediyorum.

"Defol git.Hoşuma falan gitmiyor." dedim onu tersleyerek.

"Hoşuna gitmese beni engellerdin." dedi bana diyecek bir laf bırakmayarak.Hiçbir şey demeden ayağa kalktığımda kolumdan tutup kendine doğru çekti beni.Evet çok yakınız ve herkesin içindeyiz.Ve evet ben yine onu engelleyecek bir şey yapamıyorum.

"Öğle arası, bizim bloğun kapısında." dedikten sonra içimi bir hoş eden gülümsemelerinden birini yüzüne yerleştirerek beni bıraktı.Tek kelime edemeden arkamı dönüp hızlıca sınıfa doğru yürüdüm.Gitmeyecektim zaten.O da bunu çok iyi biliyor.

Tenefüs zili çaldığında lavaboya gidip elimi yüzümü yıkarken birinin saçıma asılmasıyla ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı.Şaşkınlıkla arkamı dönünce Selen'in çantacısıyla karşılaştım.

"Ne yapıyorsun sen be?" diye bağırdım.

"Aaa, acıdı mı yoksaaa?" dedi ağzını yaya yaya.O sırada lavabodan içeriye Selenle diğer kız girdi.Harika, çapraz ateşte kalmıştım.

"Ne oldu prenses? Canını mı yaktılar?Hahaha, bak çok üzüldüm şimdi." dedi sürtüklerin kraliçesi.

"Biraz daha yakmaya ne dersin?" diye yaklaştı diğeri.Karşımda üstüme yürüyen 3 tane kaltak var ve ben öylece aralarında kalakaldım.Ne yapacağım şimdi diye düşünürken tuvaletlerden birinin kapısı açıldı.Oh be, işte kurtarıcımm.

Tuvaletten çıkan kız Deryaydı, bu beni daha cok rahatlattı.Üçe karşı ikiydik, haklarından gelebilirdik.

"Durun." dedi Derya.Birden durup kafalarını ona çevirdiler.

"Zamanı geldi." dedi tekrardan.

"Ne?" dedim Deryaya dönerek.Bu kız ne saçmalıyordu?

"Söyleyeceğim şey daha çok canını yakacak." dedi duygusuz bir sesle.

"Neler oluyor Derya?" dedim artık dayanamayarak.

"Onu senden geri aldım Derin.Sen benden kaçtın ama bak ben hala bir adım ötendeyim.Nefesimi ensende hissediyordun biliyorum.Korkaksın." dediğinde küçük bir şok geçirdim.Ağzım açık kalmıştı.Ama..ama bunlar mesajdaki sözler..Yani..Derya mesajcı, yani mesajcı Derya mı?İnanamıyorum..O benim arkadaşımdı.Nasıl yapar bunu?

"Gidelim." dedi Derya ve yanındakilerde onu dinleyip tuvaletten çıktılar.Şuanda ihaneti bütün hücrelerimde hissediyorum.Başından beri arkamdan iş çevirmiş.İnanamıyorum.

Telefonumu çıkarıp Doruk'u aradım.

"Alo?" dedi.

"Şimdi.Şimdi, okulun kapısında." deyip kapattım.

Kapıda onu beklerken aklımda her şeyi kararlaştırmıştım.Bu işi bugün burada bitirecektim.Sonunda gelip,

"Çok mu özledin beni?" dedi pis pis gülerek.

"Bana her şeyi anlatmanı istiyorum.Bütün geçmişini.."

SİMSİYAH..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin