"Küçük kız"

8.6K 185 68
                                    

Şu lanet olası dünyada nefret ettiğim 5 şey vardı;

✅Özel Florentina Lisesi.

✅İspanyol matematik öğretmenimiz Bayan Hernandéz.

✅Annem ve babamın iş ortakları.

✅ Bu ortakların evimize geliyor oluşu.

✅Kötü tesadüfler.

Aslında bu listeyi kolaylıkla uzatabilirdim ama bugünlük bunlar top 5'teydi.

Sanırım anlatsam iyi olacak.

#

Her zamanki gibi sabah erkenden kalktım. Okula hakaretler yağdırdım. Tabiki bu hakaretler ağzımdan dışarıya çıkmadı. Hanımefendi kişiliğimde küfürlere yer yoktu. Yüzümü yıkadım, saçlarımı tarayıp belli bir düzene soktum. Okulda giymem için hazırlanan beyaz, dizimin hemen üstünde biten elbiseyi ve aynı renkte babetlerimi giydim. Aslında bu benim tarzım değildi, annem sayesinde okula adeta prenses gibi giyinip gidiyordum. Sıkıcı, aptal göründüğümü biliyordum ve bu yüzden sadece bir arkadaşım vardı. Elsa olmasaydı asosyal bir ergen olup ölmeyi bekleyecektim. Aslında şu an da asosyaldim.

AĞĞH!

Devam edelim.

Tamamen beyaz döşenmiş odamda sırt çantamı ararken, onu en son nereye koyduğumu düşündüm.

Tanrım salağın tekiydim! Çantam babamın ofisindeydi!

Dün okul çıkışında babam ve annem ile birlikte yemeğe gitmiştik. Tabii bunun öncesinde ben babamın yanına uğramıştım. Çantamı da orada unutmuş olmalıydım. Ve bu benim aklıma şu an geliyordu!

Sinirle elimi alnıma vurdum.

Odamdan hızla çıktım ve merdivenlerden adeta ışık hızı ile indim. Arada da saatime bakmayı başarmıştım. İlk dersin başlamasına tam 15 dakika vardı!

Normalde şimdi kahvaltımı yapmış, şoförüm ile okula doğru yola koyulmuş olmam gerekiyordu. Salona indiğimde Roberto'nun (Ailemizin en sadık hizmetlilerinden şoförümüz Roberto, yaklaşık 23 yıldır -Dedemin zamanından beri- burada çalışıyor) beni aradığını fark ettim. Saçlarımı düzelttim ve ona seslendim.

"Hanımefendi? Neredesiniz, yola çıkmamız gerekiyor" dediğinde başımı salladım.

"Biliyorum biliyorum, ama maalesef önce şirkete uğramamız gerekiyor. Çantamı orada unutmuşum" dedim mahçup bir sesle. Roberto bana "Yapılacak iş miydi?" dermiş gibi baktı ve ardından "Peki, araba hazır. Dışarıda bizi bekliyor efendim" dedi.

Başımı onu onaylamak amacıyla salladım ve hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdüm.

Sanırım buraları hızlı geçeceğim. Şirkete geldiğim anları hemen yazmak istiyorum. Tanrım!

Evet, Roberto sayesinde yaklaşık 8 dakikada şirkete varmıştım. Asla geçmediği hız sınırını ilk defa bugün geçmişti. Böylelikle okula yetişmek için 7 dakikam kalmıştı.

Hızlı adımlarla asansöre doğru yürüdüm ve binip babamın ofisinin katında indim. Beni gören sekreter "Günaydın Sarafina hanım, babanız şuan toplant.." derken onu dinlemeyip odaya daldım.

Üzerime topladığım meraklı bakışlarla yüzüm aniden kırmızıya geçiş yapmıştı. Bana bakan yaklaşık 6-7 takım elbiseli, beyaz saçlı adam vardı ve ben kapıda öylece dikiliyordum.

"Evet Sara? Toplantıdayım gördüğün gibi"

Gözlerim babamı bulduğunda öksürdüm ve ellerimi önümde birleştirip tatlı kız tipime büründüm.

Lullaby [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now