Gülümsedim.

Sana, seni hatırlamıyorum diyecek cesaretim yok. Üzgünüm.

Sıcak elleri ellerimi kapladı. Hissettiğim acının cılız sızısından başka bir şey değildi, ama canımı yakıyordu. Fiziksel olarak değil, gerçekten canımı yakıyordu.

Kendimi bırakmak üzereyken kapının çarpma sesini ve çıkan büyük gürültüyü duyabilmiştim.  Bulanık gözlerim Sihirbaz'ın yerinden kalkıp içeri giren Shadow'a saldırdığını, Amora ve Jussy'nin telaşla yanıma geldiğini görebilmişti.

***

Olay anından sonra;

Jussy hızlı adımlarla bir köşede hareketsiz yatan Simon'a yaklaştı. Tüm gücüyle vurduğu tekme darbesi, Simon'ı tekrar sarstı. Adam zar zor nefes alarak ağzındaki kanı tükürdü.

Ama tek tükürük ona ait değildi, çünkü saniyeler sonrası Jussy'nin tükürüğü ona eşlik etti. "Seni aşağılık domuz! O kız seni gerçek dostu olarak görüyordu. Bunu ona nasıl yapabildin?!"

Jussy içindeki tüm öfkeyi dışarı çıkarmak istiyordu, tek bir darbe onun için yeterli değildi.

Zoe bir köşede ağaca yaslanmış şekilde, sakin gözlerle önündeki sahneyi izliyordu. Bu durum onun için şaşırtıcı değildi.

Simon boş gözlerle Jussy'e baktı, ve acıdan büzüşen pürüzlü sesiyle konuştu. "Bu yapılması gereken bir şeydi. Şahsi bir şey değil."

Jussy sinirden büyük bir kahkaha patlattı. Parmağını havada salladı. "Şahsi bir şey değildi, öyle mi?" Jussy bir tekme darbesini de Simon'ın çenesine indirdi. Çenesinden çıkan takırtıyı herkes rahatlıkla duydu. Simon sadece inledi, bu darbeyi herhangi bir insan almış olsaydı tepkisinin bu kadar sakin olmayacağı aşikardı. Jussy kafasını yerde iki büklüm duran Simon'la aynı seviyeye getirdi ve üzülmüş gibi dudaklarını büzdü."Şahsi bir şey değildi, kusura bakma, ahbap."

Simon zorlukla doğruldu. "Bana yaptığınız şey önemli değil." Etrafında olan herkesin üstünde gezdirdi gözlerini. "Arlien iyi biri, ama bu onun bir yıkım silahı olduğu gerçeğini değiştirmiyor." Boğazına yüklenen kan yüzünden öksürdü. "Biz dünyanın dengesini korumak zorundayız. Milyonlarca canlı için tek bir kişiyi feda etmeliyiz." Simon'ın gözlerinde samimiyet vardı, ama ifadesi hâlâ düzdü. "Onu ben de seviyorum. Ama küçük çocukların yaşama hakkını elinden almasına izin veremeyiz." Simon'ın sesi alçaldı. "Üzgünüm, ama yaptığım şey için pişman değilim. Bu gerekliydi. "

Jussy öfkeyle tekrar bir hamle yapmak üzereydi ama Zoe yerinden doğrulup ona engel oldu.

Jussy 'nin öfkeli bakışlarının hedefi böylece ona, hemen ardındansa Simon'ı bu hale getiren  Shadow'a dönmüştü. Zoe'yi tiksintiyle iterek, büyük adımlara ona doğru yürüdü. Şimdiki avı kesinlikle bu adamdı. "Sen..." Adımları bittiği an yumruk atmak için elini kaldırmıştı, ama Shadow'un hamlesi onu durdurdu. "Sen iğrenç bir herifsin." Çenesiyle kanlar içinde onları izleyen haini işaret etti. "En az onun kadar aşağılık bir herifsin." Jussy öfkeyle, dişlerinin arasından tısladı. "Arlien'ı yem olarak kullandın! Onu ölümün önüne attın seni iğrenç herif!"

GİRDAPWhere stories live. Discover now