14. Bölüm (Part 1)

Começar do início
                                    

Bir süre onlarla sohbet ettikten sonra izin isteyip tekrar kalabalığa karıştı. Geniş salonun en köşe tarafında, yemek barlarından birinin bulunduğu yerde tek başına bir kız duruyordu. Kız muhtemelen yirmi yaşında ya da o civardaydı. Ve inanılmaz güzeldi. Alex ona gözü takıldığı an bakakalmıştı. Bir daha başını başka yöne çevirememişti.

O kadar alımlı bir kızın tek başına durup suratında masum bir gülümseme ile etrafı izliyor olması tuhaftı. Dans edenlere imrenerek bakıyor ama buna rağmen sanki sırf iyi ve mutlu görünmek için gülümsüyordu. Yüzündeki her şeye rağmen içten bir gülümsemeydi. Arada elindeki şaraptan küçük yudumlar alıyordu. Ve Alex'in gördüğü kadarı ile dans kartı boştu.

"Siz erkekler cidden inanılmazsınız," diye mırıldandı kendi kendine Alex. Kalan brendisini bir dikişte bitirip soluğu gördüğü kızın yanında aldı. Alex'in kendisine geldiğini son anda fark eden kız bir an bocaladı fakat sonra hemen hızlıca bir reverans yaptı.

"Majesteleri," dedi güç bela titreyen sesiyle. Alex hemen onu elinden tutarak reveransını hızlıca bitirmesini sağladı. Sonrada avuçlarının arasında tuttuğu eli öptü. Bakışlarını tamamen kızın gözlerine odaklamıştı. Kız ise az önce Alex'in öptüğü krem renkli eldivenli eline bakıyordu. Baya bir şaşırmış gibiydi.

"Bu güzel genç bayan acaba adını bana bahşeder mi?" diye sordu flörtöz bir şekilde. Klasik çapkın bakışlarını kullanıyordu şu an kıza bakarken.

Kız başını Alex'in yüzüne çevirerek "E—ee şey efendim, yani majesteleri. Leydi Catherine Darren," diye kekeledi. Alex hala Catherine'in elini tutuyordu ve Catherine ismini söylerken bir kez daha reverans yapmıştı.

Alex artık kızın elini bırakmak zorunda olduğunu biliyordu. İstemeyerek de olsa yavaşça parmakları arasından kayıp gitmesine izin verdi. Ama çaktırmadan ona biraz daha yaklaştı. Şimdi kızdan gelen o güzel çiçek kokusunu alabiliyordu. Giydiği mavi elbisenin içinde de en az bir çiçek bahçesi kadar güzel görünüyordu.

"Tanıştığıma memnun oldum Leydi Darren. Prens Alexander Frederick. Tabii siz bana dilediğiniz gibi hitap edebilirsiniz."

"Pardon, anlamadım?"

Alex biraz abarttığının farkındaydı. Bu yüzden geri adım atarak "Kusura bakmayın leydim, arada böyle yersiz şakalar yapabiliyorum. Eğer rahatsızlığınıza neden olduysam lütfen özrümü kabul edin," dedi.

"Yo! Hayır! Ne rahatsızlığı majesteleri? Sizinle konuşmak bu gece başıma gelen en güzel şey olabilir. Zira çok sıkılıyordum."

Catherine'in söylediklerinden utanarak kızarması ve bakışlarını kaçırması Alex'in çok hoşuna gitti. Onun kulağına doğru eğilip fısıldadı. "O zaman bu sözlerinizi annem duymasın. Düzenlediği baloda sıkılan bir davetlisi olduğunu öğrenirse çok kızabilir."

Catherine ayaklarından başlayarak saç diplerine kadar buz kesti bir anda. Tir tir titriyordu. Söylediğinin böyle anlaşılabileceği hiç aklına gelmemişti. "B—be—ben öyle demek istememiştim majesteleri. Ben onu kast etmedim. Balo çok güzel! Kesinlikle şahane! Her şey fevkalade görünüyor. Sadece ben biraz yalnızım. Şey, kimse benimle dans etmediğinden—yani şey—müzik çok güzel, yanlış anlamayın—"

Alex dayanamayıp kahkahayı patlatınca Catherine irkilerek sustu. Kendisiyle alay edildiğinin hala farkında değildi. "Yine oyunuma geldiniz sevgili Catherine. Merak etmeyin, annem asla böyle bir şeyi kafasına takmaz. Tabii ki misafirlerinin memnun olması onun için önemlidir ama kızacak da değil. Ayrıca kimse gidip ona böyle bir şey söylemez, merak etmeyin. Bence şimdi sizin sorununuza bir çözüm bulalım. Madem buradaki bütün centilmenler birer aptal, ben onlardan olmayayım ve sizi dansa davet edeyim. Sıradaki dansınızı bana lütfeder miydiniz Leydi Catherine Darren?"

FIRLAMA PRENS (1)Onde histórias criam vida. Descubra agora