7. Bölüm

8.7K 566 102
                                    

İğrenç alarm sesiyle yeni güne gözlerini açtığında, yarısı açık gözleriyle yattığı yerde doğruldu. Her sabah olduğu gibi ilk işi odanın öbür ucundaki kanepeye bakmak oldu. Kanepe boştu!

Birden yarım aralık gözleri fal taşı gibi açıldı ve öylece kanepeye bakakaldı. Hemen pikeyi üstünden atıp yataktan çıktı. Alex gitmiş olamazdı. En azından şimdi bunu yapması doğru değildi. Çiğdem buna hazır hissetmiyordu.

İnanılmaz bir hüzün kaplamıştı içini. Bu kadar kısa bir sürede ona bu kadar alıştığına inanamıyordu. O artık evin bir parçası gibi olmuştu. Evet, belki onunla yaşamak zordu ama eğlenceliydi de. O hayallerdeki erkekti. Selen bile bazen ona imrenerek bakıyordu.

Panikle salona, mutfağa ve tuvalete baktıktan sonra mutsuzca ayakların sürüyerek salona geri döndü. İlerlerken gözünden kaçan bir damla yaşı elinin tersiyle sildi. Salon hala dağınıktı. Dün akşam Selen ve Alex güreşmişlerdi. Naira ve Çiğdem de onları izlerken çok gülmüşlerdi. Salonun ortasında sehpayı bile itmeden kendilerince şakalaşırken ortalığı feci dağıtmışlardı. Salak Selen, Alex'in gücüyle baş edebileceğine inanmıştı. Onun evrim teorisine göre canlılar gün geçtikçe daha da güçlü bir hale geliyordu. Ama yanıldığını da Alex Selen'e gemici düğümü attığında görmüştü. Resmen kızın kolunu bacağını öyle bir hale getirmişti ki, Selen'in çözülmesi yarım saatini almıştı.

Buruk bir tebessümle salondan koridora geri döndü. Selen'in odasına gidip salya sümük ağlamayı planlıyordu. Kendi odasının çaprazındaki odanın kapısını açıp yüksek sesle "Seleeen!" diye inildeyerek ağlamaya başlayacakken "Oyt!" diye tuhaf bir ses çıkararak uyanıp doğrulan Alex'le göz göze gelince yüreği ağzına geldi.

Alex buradaydı! Gitmemişti!

"Alex! Sen burada mıydın? Gittin sandım!" diye bağırdı korku dolu bir sesle Çiğdem. O sırada Selen de mırın kırın ederek çift kişilik yatağında dönmeye başladı. Tam Çiğdem'in neşeyle yatağın ayakucuna atladığı sırada Selen "N'oluyo be?" diye söylendi. Eliyle alnını ovalayarak araladığı gözleriyle Çiğdem'e baktı.

"Kanepede göremeyince Alex gitti sandım. Ödüm patladı. Bana 'sen git yat, ben sonra gelir kanepeyi kendim hazırlar, yatarım' demiştin. Neden gelmedin?" diye sordu Çiğdem sitemli bir şekilde Alex'e.

Alex uyku mahmuru gözlerle salak gibi Çiğdem'e bakarken olayı yeni yeni kavrıyordu. Çiğdem kendisinin gittiğini sanıp panik olmuştu, Alex için endişelenmişti. Yarım yamalak bir gülümsemeyle ve açamadığı gözleriyle ona bakarken "Selen'le güzel bir gece geçirdik de dün. Penis fobisini yenmesi konusunda yardımcı oldum ona," deyince Çiğdem'in gözleri bir anda büyüdü. "N—n—ne—ne?" diye sordu sesi titreyerek. Bu kadarı da olamazdı. Selen asla asla asla bir erkekle yatmazdı!

Hele Alex'le hiç yatamazdı! Kendine kurban olarak onu seçmiş olamazdı!

Selen oflayarak kafasının altındaki yastıklardan birini Alex'in suratına yapıştırdı. "Geri zekâlı mısın ya? Çık yatağımdan! Bazı şeyleri sana anlattığım için beni pişman ediyorsun."

Alex suratına gelen yastığı tutarken gülüyordu. Çiğdem hala panik halini tam atlatamamış hızlı gözlerle bir Selen'e, bir Alex'e bakarken olan biteni kavramaya çalışıyordu. Alex yataktan kalkarken artık severek giydiği şortunun lastik kısmını çekiştirdi ve düzeltti. Ne kadar sadece iç çamaşırı olan bir şeyle kızların önünde gezmenin büyük bir kabalık olduğunu bilse de, televizyonda, insanların bundan daha küçük şortlarla sahillerde gezdiğini gördükten sonra utanmayı bırakmıştı. Kızların da evde donla gezen model gibi bir çocuktan hiç şikâyetleri yoktu.

"İşin aslı şu ki, hanımefendi benim kanepelerde uyumama acıyarak 'gel benim yatağım çift kişilik, bu gecelik diğer tarafında yatarsın' dedi. Ben de bu güzel teklifi reddedemedim. Yatağı baya rahat geldi o kanepe günlerinden sonra."

FIRLAMA PRENS (1)Where stories live. Discover now