TUTKUNUN BEDELİ 14 BÖLÜM

4K 135 8
                                    


 ARKADAŞLAR BİLİYORUM  UZUN SÜREDİR YOKUM AMA  MALESEF YAZACAK ZAMAN BULAMIYORUM  AMA ZAMAN BULDUKÇA PAYLAŞACAGIM   OKUMAK İSTEYENLER YORUMLARINIZI BEKLİYORUM BİRAZ VOTE VE OY LÜTFENN

Eloise sertçe sözlerine devam ediyordu. Samuel dinlemekten başka bir şey yapmıyordu. Eloise gözlerini gölden çevirerek Samuel bakmaya başladı. Düşünceliydi. Karar vermeye çalışıyordu.

Gözleri adamın yüzündeydi. Yakışıklıydı daha önce başka bir yerde daha iyi şartlarda tanışmak isterdi. Kardeşi ve geçmişin gölgesi olmadan ve tabi evlenmek üzeri olmadan Samuel,le tanışmak isterdi. Birkaç hafta öptüğü dudaklarında hala tadı vardı. Yüzünü son derce erkeksi ve yakışıklıydı. O gece karanlık olduğu için tam göremediği yüzü gün ışığıyla meydandaydı.

Keşke bu adam ona böyle ahlaksız bir teklifle geleceğine daha farklı bir şeyle gelseydi. Onun karısı olmaktan onur duyardı. Ama şimdi yüzünü dahi görmek istemiyordu.

Eloise gözlerini çekti. Artık ona bakmıyordu. Gözleri göldeydi. Samuel genç kadına bakmayı sürdürdü. Eloise üzerinden olan bakışlar dan rahatsız oldu. "lütfen git" beni yalnız bırak. Samuel konuşmak için ağzını açtı. Ama söylemek istediklerini yuttu. Çünkü genç kızın hıçkırıkları artık sessiz değildi.

Yanından geçip gitmek istemiyordu. Onu kollarına alıp sarmalamak istiyordu. Ama biliyordu ki bunları yapamazdı. Ondan özür dilemek ayaklarına kapanmak istiyordu. Ama bunları yapmak yerine yavaşça geriye doğru gitti. Arkasına dönüp yavaşça ilerledi.

Eloise düşünüyordu. Samuel,in doğru söylediğini biliyordu. İşte bu onu kahrediyordu. Artık gerçeği kabul etmenin zamanı gelmişti. O zorba adama karşı koyamayacağını biliyordu.

Ona karşı güçsüzdü. Göğsüne ağrılar giriyordu. Bunu yapmak isteyip istemediğinden emin değildi.

Ama bunların son bulmasını istiyordu. Bir anda oturduğu yerden kalkarak arkasına baktı. Samuel başı önde yavaşça ilerliyordu. Tekrar önüne dönerek önündeki ufak ama derin göle baktı.

Bir iki saniye durdu. Ve kararlı adımlarla öne doğru ilerledi. Her iki adımda ölüme yaklaşıyordu. Ama korkmak yerin mutluydu.

Ayakları suyun içindeydi. Çıplak ayaklarına taşların sertliği değiyordu. Bataklığın olduğu yere doğru ilerlerken artık gözlerindeki yaşlar kurumuştu. Cesurdu artık hayattan kopmuştu.

İlerlerken nefes alıp vermekten sessizliklere ve dahi sensizliklere gömülü geceler.. ve çaresiz kalmanın verdiği hissizlikle ilerliyordu.

İlerlerken ayakları her saniye daha bir derine batıyordu. Artık ölüme bir nefes kadar yakındı. Soğuk suyun ayaklarına bıraktığı keskin acı canını yakmıyordu. Sadece kardeşini düşünüyordu. Bugün ona söz vermişti.

Bir yolunu bulacaklarına ama bundan başka bir çözüm olmadığını biliyordu. Bu iğrençliği yaşadığı zaman yaşamanın bir anlamı olmayacaktı. Artık gölün ortasına gelmek üzeriydi. Arkasına dönerek genç adama seslendi.

"Samuel" acı dolu bir seslenişti. Belki de Bir umuttu.

Artık belinden itibaren suyum içindeydi. Samuel ise patikanın sonundaydı. Samuel arkasına döndü. Sesin geldi yere baktı. Ama kimse yoktu. Eloise,yı aradı. Ama artık o taşın üzerinde oturmuyordu. Gözleri gölün etrafında kızı aradı. Göremedi gitmekten vazgeçerek tekrar göle doğru ilerledi.

Yaklaşmasıyla Eloise,nın gölün ortasında olduğunu gördü. Ve her saniye daha bir derinine batıyordu. Hızlandı koşmaya başladı. Her koşusunda genç kızın suyun içerisine biraz daha battığını gördü. "hayır hayır diye bağırıyordu." Ama genç kız onu duymuyordu. Gözlerinin dikmiş akan yaşlarla sözlerini devam edip suyun içinde yok oluyordu.

TUTKUNUN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin