Kanatlarında ateş parçaları

4.6K 455 42
                                    

Merhaba! Söze Facebook grubunu en sonunda kurduğumu söyleyerek başlamak istiyorum. Linki dış bağıntıya da, yoruma da bıraktım. Yine de 'yok ben kendim bulurum, link istemem' derseniz grubumuzun adı "Kızıl Kraliçe - Cansu U." Gelirseniz beni çok mutlu edersiniz; ama elbette ki siz de mutlu olacaksanız beklerim. :) 

Ayrıca bölüm sevgili ve biricik @SemiraGnay 'a :)

"Mi'nin Merhameti" adlı bölümü okumuş muydunuz?

Gökyüzünden dökülen son iyilikler

Luna, ona sıcak bir bardak gül çayı uzatan Miriam'a bakarken gözlerinin dolduğunu hissetti. Saatlerdir ağlamaktan ve sessizce isyan etmekten başka hiçbir şey yapmamıştı. Miaetilra'nın içini ezen halini hatırladıkça kendinden ve geçmişte yaptıklarından nefret etmişti. Bunu ona yapan ne Areas, ne Ergan'dı. Bunu Miae'ye yapan, onun etinde o mide bulandıran morlukları açan geçmişin ta kendisiydi! O isyan ettiğinde sustuğu için onun kanından bulanmıştı Luna'nın ellerine. Genç kadın tıpkı o gün kırılan o cam vazo gibi dağılıp gitmişti. Sekip de başkalarını da yaralayan camlar gibi... Onun da etini keseceği gün gelip çatmıştı işte! Miae solmuştu. Sökmemek için direndiği, ne zamandır saçları arasında varlığını sürdürdüğünü hiç kimsenin bilmediği, onu o kılan, mutlu olunca devasa bir ağacı andıran dalları da solmuştu.

"Ağlamayı bırakmalısın." Miriam bezgince gözlerini devirerek omuz silkti. "Artık sıkıcı olmaya başladı."

"Benimle neden ilgileniyorsunuz?" diye mırıldandı. Sesi ezilen kuru yapraklardan kalma hışırtıları andırıyordu. "Eğer ona babanızın kim olduğunu söyleyebilseydim..."

"Babam iyi bir adam değil, Luna." Cyren'in titreyen sesiyle ıslanan gözlerini genç kıza çevirdi. Başını eğmiş, sessizce parmaklarıyla oynamaya dalmıştı. Miaetilra'nın hali onun da gözleri önünden gitmiyordu belli ki; hatta bunun için kendini suçluyordu. "Size yaptıklarını doğru bulmuyorum, ağabeyim de bulmuyor."

"O... O..." Yutkundu. Bir türlü söyleyemiyordu. Adamın ismini anmak dahi, onu hatırlamak dahi kalbini oyuyordu. Kelimeleri kırık dökük devam etti. "Ruth'u öldürdü."

"Bilmiyorduk." Miriam tatsızca saçlarını karıştırırken genç kızın karşısındaki taşa oturdu. Meydandan çıktıktan sonra bu küçük mağaraya sığınmışlar, büyünün de yardımıyla içeriyi aydınlatmışlardı. "Bilmiyordum."

"Yerine geçmeni istiyormuş, Miriam. Seni bunun için yetiştiriyormuş! Nasıl olur da..."

"Ağabeyim bir katil değil!"

Cyren gözlerini uzun kol yenlerine kurulayarak başını kaldırdı. Gözlerindeki o bakış –çok zaman önceki bir başka bakışı anımsattı. Genç kızın, ağabeyine duyduğu o koşulsuz sevgi ve sadakat çok tanıdıktı. Öyle ki Luna cılızca başını sallamakla yetindi. Bakışlarını soğumaya başlamış gül çayına eğerken Miriam'ın çantasından başka otlar da çıkardığını gördü. İki küçük fincana onları doldurup üzerine suyu ekledi. Suyu ısıtmak için asasının hafifçe kaldırmış "Ossi!" diye mırıldanmıştı. Fincanın üzerinden cılız ışıklar yükselirken Cyren cılız bir gülümsemeyle çayını aldı.

"Bir türlü gözlerimin önünden gitmiyor. Onu... Onu..."

Miriam "İncitmiş," diye tamamladı. "Buna engel olamazdın, Luna."

"Olabilirdim." Fincanı yere bırakıp başını avuçları arasına aldı. "Olmalıydım! Onunla evlenmesine göz yumdum. B-ben... Sustum." Gözyaşları yeniden yanaklarından süzülmeye başlarken Luna kalbinin kırıldığını hissedebiliyordu. Susmuştu. Öylece. Onun Füruz'a olan aşkının büyüklüğünü bile bile, Areas'ın ne kadar iğrenç bir adam olduğunu bile bile susmuştu. "Kendini feda etmesine göz yumdum. Diğer herkes gibi..." Burnunu çekip bir an için sustu. İsyan etmek, başkaldırmak, gidip o kuleden Miae'yi almak istiyordu. Ama bulacağı kadının onun Miae'si olmayacağından korkuyordu. Ona olan bakışlarındaki o boşluktan, gözlerinin kaybettiği renginde eksik olan o kırık tondan korkuyordu. "Ne çok hata yaptım!"

Kızıl Kraliçe 2: Gelincik MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin