5

1.5K 184 28
                                    


"Jinyoung sana bir şey söylemeliyim."

Jinyoung daldığı yerden bakışlarını Mark'a doğru çevirdi. Daha sonra saate baktı. 

Saat gece yarısını geçiyordu. Muhtemelen diğerleri çoktan yatmıştı ama Mark ile Jinyoung saçma sapan konular hakkında konuşuyorlardı. 

"Efendim, hyung? " diye cevapladı Jinyoung. 

"Ben galiba, yani ben sanırım.."

Jinyoung gözlerini Mark'a dikip, ne gevelediğini anlamaya çalıştı. 

Tanrı aşkına, Mark resmen önünde kekeliyordu!

"Ben birisinden hoşlanıyorum, Jinyoung." dedi Mark başını yere doğru eğerken. 

Ve Jinyoung böyle bir cevap beklemiyordu. 

Mark'ın Coco'dan bile hoşlanma ihtimalini düşünerek şaka yapmış olmasını diledi. Maalesef ki çok ciddi görünüyordu. 

Kim olabilirdi ki? 

Kendi şirketlerinde ki kızlardan birisi miydi? 

Veya daha önceden tanıdığı bir kız mıydı? 

Yada kendisi olabilir miydi? 

Mark'ın Jinyoung'tan hoşlanma ihtimali var mıydı?

"Bir şeyler söylemeyecek misin? "

"Kimden hoşlanıyorsun hyung?"  diye sorabildi Jinyoung yüzünde ki hayal kırıklığını belli etmemeye çalışarak. 

"Söyleyemem." diye cevapladı sorusunu Mark. 

Başını olumlu anlamda salladı Jinyoung. Daha fazla konuşmak istemiyordu. Karnına ağrı girmişti. 

Üzülmüştü veya kıskanmıştı, tam olarak kestiremiyordu Jinyoung. 

Ama her an kusabilirdi. 

* * 

Jinyoung geceden beri kim olabileceğini düşünüyordu. Hatta Mark'ın instagramına bile bakmıştı. Sinirden dans pratiğine geç kalmıştı. Ve telefonunun şarjı neredeyse bitiyordu. 

Her şey üst üste geliyordu ve Jinyoung içinden en yakın zamanda şimdikinden daha normal bir hayat diledi. 


(hi~ Biliyorum uzun bir süre sonra yeni bölüm yazdım ama bu yıl sınavlardan sonra bu hikayeye dönebildim. Ayrıca açıkçası ilham gelmiyordu. Tatil geldiği için yeni bölüm atmaya devam edeceğim. Umarım beğenmişsinizdir, bu bölümü geçiş bölümü olarak farz edin ve bolca yorum yapın.ヽ(^◇^*)/)

complicated →markjinWhere stories live. Discover now