2

2.2K 238 69
                                    

Jinyoung stresliydi.

Özellikle son günlerde.

Mark'ı da öyle görmekten hoşlanmıyordu.  İstediği çorbayı içemiyordu. Onun yerine kendilerine getirilen salatadan yiyordu. 

Kafasını dağıtması gerekiyordu. 

Coco bile onu 2 kez ısırmıştı. 

Ayağa  kalkıp mutfağa geçti. İçecek bir şeye ihtiyacı vardı. O sırada Mark'ın elma kesmeye çalıştığını fark etti. 

Jinyoung her zaman bıçak kesme işlemlerinde başarılıydı. Ama Mark'a yardım etmek istemiyordu. Çünkü Mark'ın yanında hep aptalca şeyler yapıyordu. Kendini yada Mark'ı yaralayabilirdi. 

Buzdolabından bir şişe su alıp hemen oradan çıkmıştı. Odasına geçip uzun zamandır kullandığı defterini çıkardı. 

Yapabileceği tek şey, yazmaktı. İçinden geçenleri birine anlatırsa kötü hissedeceğini düşünüyordu. 

Yaptığı şey doğru gelmiyordu ama içine atmak her şeyi bir sır olarak saklamak en iyisiydi. 

Jinyoung önündeki defteri karalamakla o kadar dalmıştı ki yanına gelen Jaebum'u fark etmemişti. 

Karşısına oturan Jaebum konuşmaya başlayınca Jinyoung sessizce abisini dinledi. 

"Jinyoung son günlerde bizi endişelendiriyorsun." 

"Ben iyiyim." diye cevap veren Jinyoung yalan söylediğini belli etmişti. 

"Bak, ben liderim ve benimle her şeyi konuşabilirsin."Jinyoung sessiz kalınca Jaebum odadan çıktı. Haklıydı, Jinyoung ne olursa olsun neşeli bir insandı. 

İçinde olduğu durumu aşması gerekiyordu. Mark ile arkadaşlıkları sadece iyiydi. Bunu bozmak istemiyordu.

Defterini bırakıp, yatağından kalktı. 

İçeridekileri ve özellikle Mark'ı kontrol edip, durumlarının iyi olduğunu öğrendi. Odasına geri dönerken arkasındaki ses onu durdurdu.

Bu ses evdeki aptallardan birine ait değildi. Bu ses tanıdıktı. 

"Jinyoung, konuşabilir miyiz?"


complicated →markjinWhere stories live. Discover now