23. Bölüm

71.8K 2.1K 283
                                    

Gitmek istemedi hiç. Ariyayı orada tek başına bırakıp o konağa gitmek istemiyordu fakat buna mecburdu. Ariyanın söylediklerine sonuna kadar hak vermişti. Nasıl bu kadar kör olabilmişti. Aklı bir turlu almıyordu. İmam nikahlı karısı hükümet nikahlı karısı tarafından iki kez ölümle burun buruna gelmişti. Ve o bunu görmediği yetmiyormuş gibi birde baba evine gitmesine izin vermemişti. Bu kadar salak olmak zorundamıydi.

Nihayet konağa vardığında Serhad ağa dışındaki herkes Hevdem ve annesi de dahil olmak üzre salonda oturuyorlardı. Berkenin salona ayak bastığını gören her bir kişi yanında Ariyayi da arıyordu. Bugün kontrole gideceklerini herkes biliyordu. İyi haber bekleyenlerin dışında kötü haber bekleyenler konağa kotu bir enerji yayıyorlardı. Berken ilk önce Hevdem ve annesine sertçe bakıp daha sonra kardeşlerine döndü.

"Kontrol güzel geçti."

Pusat ağabeyinin eksik bilgi vermesi sonucunda suratını ekşitti. Kontrol güzel geçti. Bunu zaten biliyordu. Asıl merak edilen konu bebeğin yani bebeklerin cinsiyetleri ve Ariyanın şu an nerede olduğuydu. Ki Pusat hiçte sabırlı ve ağırbaşlı bir insan değildi. Ariya yengesini çok sevmesinin yanı sıra ona bir yakınlık hissediyordu. Tabi Ecrin de vardı fakat Ariya belki kuma diye onu eksikli görüyor olabilirdi.

Daha fazla dayanamayarak konuşmaya başladı.

"Ağabey kontrolün güzel geçtiğini bizde biliyoruz. Konuya gel sen"

Pusatin ani girişimi salonda oturan birçok kişiyi gulumsetmisti buna hizmetliler de dahildi. Onlarda Ariyayı merak ediyorlar bebeğin cinsiyetini öğrenmek için can atiyorlardi. Berken derin bir nefes alarak Pusata döndü. Onun bu sabırsız ve biraz küstah hali artık gına getirmişti. Elini saçlarından geçirerek;

"Bebek değil bebekler. Ve cinsiyetleri erkek. Ariyayı sorarsan bir süre babasinda kalacak"

Son cümleyi kurarken dişlerini sıkmıştı. Onu koruyamadigini bilmek kendisini deli gibi sinirlendirirken gitmesi gerekenin o olması canını sıkıyordu. Ama eli kolu bağlı bir şekilde bekleyecekti.

Pusat, Jorin ve Zilan sevinç çığlıkları atarken Hevdem yıkılmıştı. Bir tane velet beklerken iki tane olmuşlardı . Bu da yetmezmiş gibi ikiside erkekti. Hevdem bununla baş edemezdi. İki çocuk annesi olacak Ariya bu kez Hevdemi istemeyerek te olsa nakavt etmeyi başarmıştı. Evet istemezdi. Her ne kadar kötü bir insan olsada bunu hak etmediğini düşünüyordu. Kimse hak etmezdi. Çocuğu olmayan bir kadına üstüne kuma gelen kadın ikiz bebek bekliyor denmezdi bu Hevdem bile olsa. Üstelik bebeklerin erkek olması da üstüne ağır gelmişti.

Hevdem Berkenin söylediklerini hazmetmeye çalışırken dünya ile olan ilişkisini kesmişti. Şu an kulakları duyma yetisini kaybetmiş, beyni düşünmeyi bırakmisti. Şu an sadece ikiz ve erkek bu iki kelimeyi hazmetmeye çalışıyordu. Fakat başarılı olduğu söylenemezdi. Hevdemin annesi ise kızının bu eksikliğine kusur bulmustu. Allah onu böyle yaratmıştı. Böyle olarak yaratılmıştı Hevdem elinden birşey gelmezdi. Kaderinde bir çocuk sahibi olmak yoktu. Ne yazıkki Allah annesi olmasını uygun gormemişti. Fakat o bunu bir kusur olarak algilamiş ve suçu kendi öz kızında aramıştı.

Berken kardeşlerinin ne kadar mutlu olduğunu görünce bir kez daha sevinmişti. Fakat Hevdem vardı. O ne olacaktı. Yaptıkları elbette kathiyen affedilemezdi. Fakat o asla anne olamayacak yaralı bir kadındı aynı zamanda. Berken bunu elbette biliyordu. Hevdem daha fazla dayanmayıp ağlayarak odasına koşturdu arkasında kendisine nefretle bakan bir anne bırakarak.

___________

Ariya gün boyu dinlenmişti. İkiz bebek gerçekten zordu. Karnı olması gerekenin iki katı olduğundan bazen zorlanıyordu
Ama değerdi. Sonunda bebeklerini eline alacaktı. O günü sabırsızlıkla bekliyordu.

Bahçede oturmuş elindeki kart ve telefona bakan Ariya hala şaşkındı. İlk defa babası dışındaki bir insan ona para, kart vermişti. Bu ona tuhaf gelmişti. Fakat kocasının kendisini düşündüğünü bilmesi onu sevindirmişti. Kartla kendisi alışveriş yapamazdi. Belki sonra Berkenle beraber bir alışveriş merkezine gidebilirdi. Fakat tek başına kathiyen olmazdı. Kartı cebine koyup telefonu incelemeye başladı. Oldukça pahalı bir telefon olmasının yanı sıra kendisine karisik gelmişti. Belki de alışkın olmadığından kaynaklanıyordu bu sorun.

Telefonu keşfetmeye çalışırken aniden tek kayıtlı olan Berkenin numarasini aradı. Tam kaptacakken sanki arayacağını bekliyormuş gibi açılan telefon Ariyayi şaşkına uğrattı. Oysaki yanlışlıkla olmuştu. Daha fazla beklemeyip telefonu kulağına koydu.

"Alo güzelim birşey mi oldu?"

Kocasının o sert sesini duyduğunda heyecan yapmıştı. Oysaki ayrılalı bir gün olmuştu sadece. Ama o bir gün de çok şey vardı . Kırgınlık , ofke hüzün ve pişmanlık. Bunlar hem Berkeni hemde Ariyayı yıkmıştı.

Ariya heyecandan ölmek üzereydi. Neden bu kadar heyecan yapmıştı ki.

"Aaa şey B.berken şey yanlışlıkla oldu. Kusura bakma"

Berken nihayet karısının sesini duyduğuna sevinmişti. Ayrılalı bir gün bile olsa çok ozlemisti kara gozlusunu. Ve sesini duymak çok iyi gelmişti. Aramasını beklemiyordu ki muhtemelen de yanlışlıkla aramamıştı ki öylede olmuştu ama sonuçta aramış ve sesini duymuştu.

"Önemli değil güzelim ama yanlışlıkla deme lütfen istediğin zaman ara. Canın sıkıldığında birşey olduğunda arayacagin ilk kişi benim. Hem sesini duymak iyi geldi. "

Ariya kızarmış domates gibi olmuştu. Kocasi onu telefondan bile utandirmayi başarmıştı. Ama kocasının sesini duyduğu için Ariyada çok mutluydu. 1 günlük ayrılık bir asır gibi gelmişti karı-koca ya.

"Peki nasılsın"

Bu masum soru bile Berkenin kalp atışlarının hızlanmasına yetmişti. Çünkü Ariyanın kendisini merak etmesi hoşuna gitmişti genç adamın.

"İyiyim güzelim sen"

--------------

İstanbulda Ecrin ile uğraşan Ferman hayattan illallah etmişti
Keske hiç gelmeselerdi. Uzaktan da halledebilirdi işleri. İstanbula geldikleri ilk gün Ecrine sarıldı diye bir çocuğu öldüresiye dovmus yetmezmiş gibi birde karakolluk olmuşlardı. Daha sonra sarilan kişi Ecrinin uzak kuzeni çıkmıştı ama olan olmuştu artık. Çocuk dayağı yemişti.

Ferman pismanmiydi peki elbette hayır . Yine olsa yine döverdi. Kimse yanında karısına sarılamazdı. Yanında olmayınca da sarılamazdi ama o ayrı konuydu. Şimdi ise çocuklarla uğraşıyordu yanı Ecrinin arkadaşlarıyla . Okul konusunu halletmislerdi. Ecrin okula orada devam edecekti.

Ferman bir an önce memleketine dönmek için can atıyordu. Burası ona gore aç çakal yuvasiydi. Ecrini rahat birakmiyorlardi. Ve buna kocası olarak sinir oluyordu.

Artık dönmenin vakti gelmişti.

_______

Berken Ariyayla konuşunca hayata yeniden bağlanmıştı. Fakat işi bitmişti. Konağa dönmesi gerekiyordu. Hevdeme karşı olan ilgisi azalmıştı. Peki ama Hevdemi ne yapacaktı??

Bosayamazdi. O onun sorumluluğundaydı.
Nihayet konağa vardığında kimse ortalıkta yoktu. İlk olarak Hevdemin odasına baktığında kimse yoktu. Daha sonra Ariyanın odasına indiğinde etraf dağılmış yastıklar parçalanmış bir şekilde yerde dağılmıştı. Yatağın ucunda yerde yatan Hevdemi gordugunde koşturarak yanına gitti. Etrafta ilaç kutuları vardı.

Yoksa Hevdem intihar mı etmişti??


Bölüm geç geldi yine kizmayin hemen. Okullarda açıldı. Ben hiç ozlememişim ya siz?



KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin