Birleşme 1

17.3K 399 39
                                    


Ve yine okuldayım. Yine ona ilgi duyuyordum ama o bunu görmüyordu. Bu aralar tek istediğim şey fark edilmekti. Sanırım bunu beceremiyordum. Ben bunları  isterken Aras Yaman'ın tek yaptığı şey ise her gün kız değiştirmek oluyordu. Beni görmüyordu bile. Bir yandan da onun kullanıp bir kenara attığı biri olmak da istemiyordum. Onun için kalıcı olmalıydım. 

Son derse girince gözlerim yine Aras'a kayıyordu. O ise öğretmeni dinliyor ve etrafla ilgilenmiyordu. Etrafa baktığımda benim gibi birkaç kızın daha ona baktığını farkettim. Böyle bir durumda neden beni seçecekti ki? Etrafında ona hayran hayran bakan  kızlardan ne farkım vardı ki benim? Bak işte onlarla aynıydım. Kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Bundan sonra onunla ilgilenmeyi bırakmaya çalışacaktım. Ben onlardan farklı olmalıydım ki benim ayağıma gelmeliydi. Kimi kandırıyorsun kızım ya? Burada kendi kendime gelin güvey oluyordum. 

Sonunda derslerim bitmişti ve okuldan çıkmıştım. Şoförümüz Ali amca kapıda beni bekliyordu.

"Merhaba küçük hanım" dedi.

"Merhaba Ali amca. Eve gidelim." Dedim ve arabaya bindim.

Kulaklığımı takıp müzik açtım ve dinlemeye başladım. O sırada da sosyal medya hesaplarımla uğraşıyordum. Ne çok avcı vardı bu platformlarda böyle. Gelen mesajları hayretle açıp okuyordum. Çoğu parasına para katmak için yazıyordu. Geri kalan ufak kısım ise beni güzel bulduğu için. Babam bir iş adamıydı ben de onun küçük kızıydım. Sosyetik küçük kız Doğa. Kulağa nasıl geliyor? Bence itici.

Eve gelince kendimi odama attım ve duşa girdim duştan çıkınca üzerimi değiştirip yatağa uzandım. Yapmam gereken ödevlerim vardı ama ben şu an üşengeçlikten neredeyse ölecektim. Notlarım her zaman yüksek olmak zorundaydı çünkü babam böyle istiyordu. En ufak bir hatayı bile kaldıramayacak bir adamdı. Hep benim üzerimde otorite kurmuştu ve şımarık olmamı istemiyordu. Kendi başarılarımla adımı duyurmamı ve kendi servetimi kendimin elde etmesini söylüyordu. O zeki bir adamdı ve ben de onun sözünden çıkmıyordum.

Bugün normalde özel İngilizce dersim vardı ve hocanın gelmesi gerekiyordu ama hoca hala ortada yoktu. Babam bu sorumsuzluğu duymamalıydı bu yüzden hocayı aramayı tercih ettim.

"Merhaba hocam"
"Merhaba Doğa bir sorun mu var?"
"Dersimiz vardı bugün ama hala gelmediniz" dedim. Bir sorun mu var diyordu hala daha ne sorunu olacaktı.
"Baban sabah arayıp dersi iptal etti canım."
"Tamam hocam benim haberim yoktu kusura bakmayın" dedim ve telefonu kapattım.

Neden benim böyle bir şeyden haberim yoktu? Hem böyle bir şey olabilmesi için savaş çıkması falan gerekiyordu. Bu zamana kadar bir dersi bile atlamamıştık. Saçımdaki havluyu yatağın üzerine attım ve saçımı kabarttım. Odadan çıkıp merdivenleri indim. Annem ve babam salonda oturmuş kahve içiyorlardı.

" Dersimi iptal edip bana neden haber vermediniz?"Dedim

" Öyle olması gerekiyordu. Akşam planın varsa iptal et. Annen odana gelip sana anlatır." dedi babam. Asla beni ciddiye almıyorlardı. Her şey benden habersiz gelişiyordu ve bu beni rahatsız etmişti. Merdivenleri çıkıp odama girdim. Yarın için yapmam gereken bir iki ödev vardı akşama kadar onları yetiştireyim diye düşündüm ve çalışma masama oturdum. Kulaklığı da takıp çalışmaya başladım.

Derse ve müziğe o kadar dalmış olmalıydım ki annemin geldiğini bile hissetmemiştim çünkü şu an bana söyleniyordu kendisi.

" İki saattir sesleniyorum sana. Ne anlıyorsun müzik dinleyip ders çalışmaktan?"

" Sorry" dedim ve gözlerine baktım çünkü bana bir şeyler anlatması gerekiyordu.

"Akşam misafirler geliyor. Ödevlerin bitince kalk hazırlan."

"Eee ne kadar misafir gelse de derslerimi aksatmazdınız." dedim. Gerçekten de öyleydi. Bu zamana kadar hep derslerime önem vermişlerdi.

"Bunlar önemli misafirler. Akşama güzel kız ol. Babana yakışır biçimde ve bu elbiseyi giy." deyip  odadan çıktı. Bu sözü duymaktan bıkmıştım. 'babana yakışır biçimde' resmen bana bir şey yaptırmanın anahtarıydı bu. Konuşmalardan da anlaşılacağı üzere gayet resmi bir ailem vardı. Sevgi belli edilmiyordu bu evde. Evin herhangi bir yerinde gezinirken bile havada emir cümlelerini duyulabilir hatta görülebilirdi. Ben artık alışmak durumunda kalmıştım. Alışmaktan başka çarem yoktu. Bu hayata alışmıştım ve babama rest çekemezdim. Adı çıkarsa beni asla affetmezdi ve hayatı bana zindan ederdi.

Annemin yatağın üstüne koyduğu elbiseyi elime alıp incelemeye başladım. Kısa bir ceket elbiseydi,düğmelerinde de işlemeler vardı. Güzel kıyafeti ama normalde bu şekilde giyinmezdim. Annemin dediğine karşı çıkmayarak elbiseyi üzerime giydim. Bir yandan da bu gecenin özlliğini merak ediyordum. Üzerimi giyindikten sonra saçlarımı da  dağınık bir şekilde topuz yaptım ve makyaj masama oturdum. Gözlerime dumanlı makyaj yaptım ve kahverengi ruj sürüp kalktım.

Annem aniden odaya girince ürkmüştüm. 

"Çok yakışmış Doğa'cım" dedi ve beni etrafımda döndürdü.

"Eee kimin kızıyım ben." Dedim ve gülmeye başladık.

"Ben şimdi aşağıya iniyorum ben sana mesaj atınca inersin" dedi ve odadan çıktı. Sıkmıştı bugün bu evin halleri beni. Kapı zilinin çaldığını duymuştum fakat ses çok az geldiğinden dolayı kim olduklarını anlayamamıştım. Odamda bir ileri bir geri gidip gelirken annemden mesaj geldi. Seri adımlarla aşağıya inerken merdivenlerde salonu göreceğim şekilde durdum.

 Ne?!! Bunun burada ne işi vardı? Önemli insanlar bunlar mıydı? Kalbim durmuştu sanırım.

BİRLEŞMEWhere stories live. Discover now