Geçmiş

15.8K 326 12
                                    

Merhaba, bölümlerin yayımlanma tarihi yok, ne zaman yazbilirsem o zaman yayımlıyorum. çok fazla bekletmemeye çalışıyorum. Keyifle yazıyorum umarım keyifle okursunuz.


İyi Okumalar

******************

Yusuf'la çorbacıda yaşadıklarımızdan sonra kimsenin yüzüne bakamadığım için hemen eve gitmek istedim. Yusuf'ta utanmamdan haz almış gibi sürekli sırıtıyordu. Aras ağırlığını koyup beni bırakacaklarını söylediğinde Yusuf itiraz etmedi, sanırım bana biraz zaman tanımak istemişti.


Aras ve Hande beni eve bıraktığında Hande de benimle kalmak istedi, Aras'ta bilmiş bi tavırla kız başımıza yalnız bırakmayacağını söyleyip peşimize takıldı. Ben onun derdini anlamıştım da henüz buna ayıracak kafa yoktu bende.


Hande'yi misafir odasına, Aras 'ıda salondaki kanepeye yolladım. Kendimi de banyoya attım. Üstümdekileri çıkarıp sağa sola fırlatıp duşa girdim. Suyu açtığım an daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım. Buz gibi su üzerimden akıp giderken Yusuf a aşık olduğumu kabul edip daha çok ağladım. Ben resmen eski sevgilimin en yakın arkadaşına aşık olmuştum ve adam beni resmen uçurmuştu.


Aklım Cenk le tanıştığımız güne gitti. Ne kadar yanlış bir tercih yaptığımı sürekli bana hatırlatan o güne.


Cadılar bayramıydı, bizde kızlarla eğlencesine çeşitli kılıklara girip Alsancak a gitmiştik. Ben kedi kız olmuştum. Yüzümde kedi makyajı üzerimde de deri yırtık tayt ve dar bi badi vardı. Çok iddialı değildim daha çok sevimliydim bence.


Kızlarla gülüşe gülüşe bir bara girdik çok kalabalıktı, bizim gibi eğlenmek isteyen çeşitli kostümler giyen birkaç kişi daha vardı. Esmer uzun boylu simsiyah bakışlı ve yapılı olduğu uzaktan bile belli olan biri gözüme takıldı. Normal giyinmişti ama bence çok rahat süper kahraman olabilirdi.


Göz göze geldiğimizde, ki bu kaçınılmazdı çünkü gözlerimi resmen dikip ona bakıyordum. Bu halime güldü, kafasını indirip yandan bana tekrar bakıp tekrar güldü ve ben daha fazla dayanamayıp ona dil çıkarıp arkamı döndüm. Kedi kız olduysam ne olmuştu yanı gıcık yakışıklı adam bozması!


Bara gidip en sevdiğim içki olan long Island istedim.


'Kedicik susamış mı?'


İçkimi alıp ukala ukala bana laf atan adama baktım. Düşen dibimi topladıktan sonra,


'Kediciğin tırnaklarını yemek istemezsin' dedim. Dibimi toplamam zor olmuştu zira bu adam yakından ölesiye yakışıklıydı.


'Aslında isteyebilirim' dedi.


'Bak sen' dediğimde iyice dibime girdi, kişisel alanımı ihlal ediyordu ama bu beni rahatsız etmiyordu.


'Bakıyorum ve çok seksi bir kedicik görüyorum' dedi.


Elimi boynuna götürüp uzun tırnaklarımı kulağının hemen arkasına bastırdım ve aşağıya doğru göğsünün hemen üstüne kadar çektim. Bu arada gözlerinin içine baktım ve gözlerindeki alevi gördüm. Hadi ben delirmiştim tanımadığım adamı çiziyordum ama o adamda bundan resmen zevk alıyordu.


Birden elini belime koyup hızla beni kendine çekti, gözlerimin ta en içine baktı,


'Dahasını görmek için sabırsızlanıyorum' dedi.


Ve ben daha fazla ona bakarsam kendimi kaybedeceğimi düşündüğüm için ellerimi göğsüne koyup onu ittirdim. Aslında itmeye çalıştım çünkü milim kıpırdamadı.


'Bırakır mısın' diye masumca sorduğumda gözlerinden geçen şok dalgasını gördüm. Adamı resmen kitap gibi okuyordum.


'Sen çok' dedi sustu.


Kaşlarımı kaldırıp ona baktım.


Kulağıma eğilip fısıldadı,


'Sen inanılmazsın, az önce beni parçalıyordun şimdi minik bir kız çocuğu gibi bakıyorsun ama ben her iki haline de bayıldım.'


Geri çekilip hayran hayran bana baktığında, gözlerim boynuna takıldı sanırım biraz fazla çizmiştim kızarmış ve kabarmıştı.


'Hüzün bile yeşil gözlerine yakıştı ama üzülme hakettim sanırım ben bunu' dedi.


Bana gülümseyerek bakarken kendimi daha fazla tutamadım uzanıp güzel dolgun dudaklarına minik bir öpücük kondurdum.


Daha fazla rezil olmamak için içkimi başıma dikip eğlenen kızların yanına gittim. Çaktırmadan ona bakmaya çalıştığımda gülerek bana baktığını gördüm ve artık daha fazla yerin dibine girmek istemediğim için eğlenmeye devam ettim.


Deliler gibi gülüp kendi aramızda dans ederken bi kaç salak musallat olmaya kalktı hepsini tepeledik ve bu bizi daha da güldürdü. Gülerken iyice sıkıştığımı hissedip tuvalete doğru seğirttim.


Bir anda gördüğüm manzara karşısında etrafımdaki kalabalık gitti, müzik sustu sanki. Daha az önce beni tavlamaya çalışan adam, benim öptüğüm adam şuan kadının tekini yiyordu. Resmen kadın onun kucağına tünemiş öpüşüyorlardı.


Adam la göz göze gelince sanki az önce öpüşen o değilmiş gibi kadını üzerinden attı. Ama daha fazlasını izlemek istemediğim için arkamı dönüp koşarak dışarı çıktım. Tam kapıda birine çarpınca,


'Affedersiniz' dedim.


Karşımdaki kollarımdan tutup,


'Dur dur ne oldu iyimisin?'


Tanımadığım bu ilgili sesi duymak beni iyice dağıtmıştı. Elbette iyi değildim. Az önce aşık olduğumu sanmıştım ama adam şerefsiz bir kadın avcısı çıkmıştı. Şerefisiz! Hayvan! Ağlamaya başladığımda, yanımdaki adam beni tutup dışarı çıkarttı. Temiz hava iyi gelmişti resmen. Ağlıyordum. İlk kez aşık olmuştum. Bir iki vasat öpüşme dışında tecrübesizdim ve ilk kez birini öpmeyi çok istemiş kendime engel olmadan öpmüştüm.


Ben ağlarken yanımdaki bana sarılıp sakinleştirmeye çalışmıştı.


'Ağla bak ağlama demiyorum ama kendini paraladın biraz sakin ol' dedi.


Ağlamam biraz yavaşlayınca uzaklaşıp ona baktım. Kumral, renkli gözlü uzun boylu yakışıklı biriydi.


'Sen kimsin?' dedim.


'Cenk ben, sen kimsin peki ağlak kedi' dedi gülerek.

TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin