BÖLÜM-6

1.9K 142 26
                                    

2 gün olmuştu  buraya geleli ama ne gelen vardı nede giden.Ailem bile gelmemişti hala ziyarete.Arkadaşlarım bile gelmemişti, ah doğru unutmuşum benim hiç canlı arkadaşım yok sadece ölü arkadaşlarım var.Odamın beyaz tavanına bakıp hayaller kuruyordum ve dışarı çıkma vaktinin gelmesini bekliyordum çok geçmeden anahtar sesi duymuştum kapımı açıyorlardı.Hemen ayağa kalktım ve hemşireye baktım.

''Eylül Yıldız ziyaretçilerin var.''

Sonunda ailem gelmişti yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.Ziyaretçi yerine gittiğimde karşımda iki polis oturuyordu.

''Geç otur Eylül.''

Sessiz bir şekilde dediklerini yapıp sandalyeye oturdum.

''Yağız Karataş'ı nerden tanıyorsunuz ? ''
''Şey, ben intihar girişiminde bulunduğum zaman beni kurtarmıştı.''
''Peki şuan nerde biliyor musun ? '' 

O an aklıma rüyam geldi yoksa rüya değil miydi ? Ama rüya olmalıydı  o metal çubuğu ben  kendime saplamıştım yada öyle sanıyordum.

''Bilmiyorum neden soruyorsunuz yoksa ona bir şey mi oldu ? ''

''Bir sahil kenarında cesedi bulundu.En son seninle beraber kamera kayıtlarında görüntülenmiş sonradan ara sokağa girdiğiniz için kaybettik takibi.''

''Gerçekten hiçbir şey bilmiyorum.O gün beni evime bıraktı bir kaç serseri bana saldırmıştı oda yardım etti.'' 

Eğer onlara katilden bahsetseydim burdan hiçbir şekilde çıkamazdım.Bu yüzden sonuna kadar sessiz kalacaktım zaten beni şuan deli olarak görüyorlar bir şey yapamazlardı.

''Eğer aklınıza bir şey gelirse lütfen bizi bilgilendirin.İyi günler Eylül hanım.''

Odadan çıktıkları an gözyaşlarımı tutmayı bıraktım.Şizofren olmadığıma,Yağızın benim yüzümden öldüğüne ve katilin gerçekten var olduğuna inanmak istemiyordum.Eğer gerçekten deli değilsem burdan yakın zamanda çıkmalıydım.Katilin sesini duysam bile kimseye bir şey söylemeyeceğime dair kendime söz verdim.Odadan sakince çıktım yere bakarak yürüyordum.Dışarı çıkma saati geldiği için bahçeye çıktım hafif yağmur çiseliyordu.Terliklerimi çıkarıp çimin üstünde yalın ayak yürümeye başladım.İlk defa o an huzurluydum aklımdaki tüm düşünceler bir anlığına olsada uzaklaşmıştı beynimden.Ta ki bir yerden şşt,şşt sesleri duyana kadar, etrafıma ne kadar baksamda hiçbir şey göremiyordum yanlış duyduğumu düşünüp umursamadım birden orta boylarda bir taşın duvarın arka tarafından atıldığını gördüm.Ardından motor sesi duydum ses gitgide uzaklaşıyordu.Koşarak eğilip elime taşı aldım etrafına bir kağıt bağlıydı düğümü yavaşça çözdüm ıslandığı için yırtılabilirdi.Yağmur hızlanmıştı ve mürekkepler yavaş yavaş akıyordu ne kadar okumakta zorlansamda kelimeleri tek tek çıkarmayı başarmıştım okumamla beraber bacaklarımdaki gücün bitmesi bir oldu ve yere kapaklandım.Ya ondan kurtulmalıydım yada kendimden.

''Oraya tıkıldığın için özür dilerim ama senden uzakta duramıyorum.Orda sana iyi bakıyorlar mı ? Merak etme seni kurtarmak için geri döneceğim gerekirse ordaki herkesi öldüreceğim.O güne kadar bekle.            -Kahraman'ın ''

Odamdaki KatilWhere stories live. Discover now