BÖLÜM- 3

2.4K 138 47
                                    

Hoşçakal hiçbir zaman benim lehime oynamayan hayatım.Tam sandalyeye vuracakken bir ses kulaklarımın çınlamasına sebep oldu.

''DURR !! '' kafamı sese doğru yönelttiğimde bir erkeğin bana baktığını gördüm.

''O sesin sahibi sen misin şerefsiz ! Bana yıllarca işkence eden ha ! '' Hemen ipi boynumdan çıkartıp üstüne atladım ve ona vurmaya başladım hiçbir ses duymuyordum tamamen dış dünyaya karşı kapanmıştım onu öldürmeliydim yada o beni öldürmeliydi sonunda ikimizden biri ölmeliydi.

''Dur dur ben seni tanımıyorum ah vurmayı kes ! '' Aniden bileklerimi tutup yüzüne bakmamı sağladı gözlerim yaşlarla dolmuştu yüzünü net göremesemde kaşını patlattığımı farketmiştim.

''Öldür beni arkadaşlarımı öldürdüğün gibi öldür benide kurtulmak istiyorum artık senden.''
''Ne öldürmesinden bahsediyorsun sen ? Seni ilk görüşüm bu. Evin önünden geçerken camdan seni gördüm zaten kapı açıktı direk buraya daldım.İyilikte yaramıyor artık.''

''Ah ben gerçekten özür dilerim ben seni o sanmıştım gerçekten özür dilerim ''
''O kim ? ''
''O işte.''

''O dediğin kişi kim lan ? Dalga mı geçiyorsun ? ''
''Yüzünü hiç görmediğim,sesini duyduğum,tanımadığım o kişi,katilim.''
''Cidden deli misin yoksa rol mü yapıyorsun ? Her neyse bu hayat kıymetli bak ne olursa olsun öldürme kendini.Hadi iyi günler.'' Arkasını dönüp merdivenlere yöneldi odada dizlerimin üstünde oturuyordum boş boş gittiği yöne bakıyordum.

''Bir daha sana kimse dokunamaz ! Anladın mı ? Bir daha kendine zarar verirsen sana gününü gösteririm ''
Çığlığı basarak merdivenlerden üçer üçer inmeye başladım düşeceğimi her ne kadar düşünsemde koşuyordum aşağı indiğimde kapıdan bana baktığını görüp direk çocuğun koluna yapıştım.

''L-lütfen biraz daha kal lütfen korkuyorum.''

''Ha ? İşim gücüm var bırak beni.''
''Lütfen '' Diyerek gözyaşlarımı tuttuğum yerden bıraktım ve hıçkırarak ayağının dibinde ağlamaya başladım.

''Lanet olsun tamam peki yarım saat daha kalacağım oldu mu ? Ama sonra giderim.'' Kafamı kaldırıp gözyaşlarımı sildim ve ayağı kalktım koltuğa oturmasını işaret ettim.

''Çay yada kahve içer misin ? ''Hala burnumu çekiyordum burnumu çekince yüzünde gülümseme oluşmuştu nedensiz bende güldüm.

''Kahve olursa iyi olur''
Mutfağa gidip kahve yapmaya başladım aklımda hala beni kurtarmasının iyi mi kötü mü olduğuna karar vermeye çalışıyordum.

''Adın ne ? ''

''Eylül peki senin ?''
''Yağız.Burda tek mi yaşıyorsun ? ''

''Annem ve babamla hem yaşıyorum hemde yaşamıyorum işler karışık ailevi sorunlar yani.''

''Hımm anlıyorum peki şu arkadaşlarını öldüren kişi dediğin kim o hayal ürünün mü ? '' Anlatıp anlatmamakta kararsızdım.

''Anlat ona Eylül,senin kahramanın olduğumu söyle ''Sesin geldiği yöne, odama doğru bakmıştım ama işin garibi Yağızda bakmıştı.

''Sen ? Sen onu duydun mu ? ''
''Eğer az önceki sesten bahsediyorsan evet kesinlikte duydum.''Aniden belinden silahı çıkartıp yürümeye başladı.

''Ne yaptığını sanıyorsun o silah ne ? ''

''Merak etme ben polisim.''
''Onu göremezsin sadece duyabilirsin.''

''Saçmalamaya devam mı edeceksin ? Kes sesinide uzakta dur.''
Odamın kapısını aralayarak birden içeri girdi.Uzun süre sonra ses çıkmayınca içeri girdim gözlerimi odada gezdirdiğimde yerde cansız bir beden görüp çığlık atmaya başladım boynundan bir kesik almıştı ellerimi boynuna yapıştırıp kanın akışının durmasını ümit ediyordum.Gözleriyle bir şey anlatmak ister gibi inatla bana değil başka tarafa bakıyordu.Gözlerini takip ederek baktığı yöne baktım.

''D-dolaba girdiğini gördüm.Kaç.''
''Dayan ambulans çağırdım.İyi olacaksın lütfen yaşa lütfen ! Birini daha benim yüzümden kaybedemem'' 5 dakika sonra ambulans gelmişti beni arkada bırakmışlardı her ne kadar gitmek için yalvarsamda polis sonradan beni almaya geleceğini söylemişti sanırım benden şüpheleniyorlardı Yağız her ne kadar o değil desede..Odama gidip yere düşmüş olan kimliği aldım ve kimliğe bakınca başımdan aşağı kaynar su döküldü.20 yaşındaydı kıçımın polisi.Silahı alıp hemen sakladım büyük ihtimal ruhsatlı değildi neden böyle bir salaklık yaptı ? Hani adamı öldürecek miydi bari ? Kendi kafama aptal diye vurdum.Sonra dedikleri aklıma geldi.Gösterdiği dolaba doğru yöneldim kulbunda kan vardı korkarak,nefesimi tutup son hızla dolabımı açtım açmamla beraber kendimi o korkuyla arkaya atmam bir oldu.Dolabımın içi kan doluydu,elbiselerim, tüm dolap kandı ve tam karşımda olan tek şey vardı.Ondan bir mesaj.

''Dokunma.''

Odamdaki KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin