14.Bölüm-Zayıflama Hapı

99.5K 5.4K 1K
                                    

rwyda_nrr adlı kişiye ithafen... ❤

Media'da ki Seçil cadısı ❤

"Onu almayı düşünmüyorsun değil mi?"

Karşımda siyah uzun kürkü, siyah gözlükleri ve orjinal olduğuna emin olduğum Prada çantasıyla dikilen Berrak'a doğru, şu her zaman taktığım komik, pembe beremden utanmamaya çalışarak baktım.

"Bu elbise, Zuhair Murad tasarımlı çok nadide bir parça. Eminim ki Murad, bunu tasarlarken senin bu elbiseye böyle acınası bir şekilde bakacağını bilseydi kesinlikle gözden uzak bir yerde saklardı." dedi gülümseyerek. "Sen de biliyorsun ki, bu elbise senin bacağından bile geçmez."

O an inanın kafasını alıp o vitrine geçirmeyi öyle çok isterdim ki ama yapamadım haliyle. Onun yerine sakin kişiliğimi koruyarak sessiz kalmayı tercih ettim ve evime gitmek için arkamı döndüm.

Berrak hırsını alamayıp, topukları yere sertçe vurarak hızlı bir şekilde soluğu yanımda alınca durup yüzüne baktım.

"Tolga'nın o gün seni sarhoşken öpmüş olması senin için hiç birşey ifade etmesin. O benim ve benim olana göz konulmasından hoşlanmam." dedi gitmemi engellemek için önüme geçerken.

Ama artık sabır denilen şey de bir yere kadardı değil mi? Berrak'ın iyice eğilerek gözlerinin içine baktım. Seçil'in adeta bir kopyası gibi mavi iki iri göz sinirle bana bakarken, kendimi daha fazla tutamadım. E haklı olarak yani...

"Bilgin olsun diye söylüyorum, kimseye göz koymadım ve ayrıca kendine güvenme işini geliştirebilmeyi deneyebilirsin belki." dedim gülümseyerek.

Cevap vermesini bile beklemeden, düşüyormuş gibi yapıp elimdeki kahveyi de olduğu gibi üstüne döktüm. Oh aman canıma değsin. Hem zaten soğumuştu. Boşa mı gitseydi yani?

O sinirle kürk mantosuna bakarken ben de anında sıvışarak köşeyi döndüm ve taksiye bindim. Arkamdan 'seni küçük sürtük' diye bağırmasını da duymamazlığa geldim. Şuan da sen bana nasıl sürtük dersin diye çıkışacak konumda değildim zira bu kadın beni doğrayabilirdi. İşte şimdi başıma ciddi bir bela almış olabilirim!

6.Hafta

Derin bir nefes alarak tartıya çıktım.

79.8

"İki haftadır yüz gram bile veremiyor olmamı hala direnişe mi bağlamamız gerekiyor?" dedim sıkıntıyla.

Berk elinde siyah ispanyol paça bir pantolon ve yine siyah bir bluzle yanıma gelirken, "Bu iki hafta değil aylarca sürebilir Öykü. Bu kiloları iki günde almadığına göre iki günde de veremezsin. Biraz sabırlı ol! En iyi ihtimalle diğer hafta kilo vermeye başlarsın."

Gözlerimi devirerek siyah pantolona baktım.

"Emin ol, seni iki beden ince gösterecek. Bora sana bayılacak!" dedi Melis heyecanla ellerini çarparak.

"Ya, tabii ne demezsin..." dedim odama gidip bana verdikleri kıyafetleri giyerken. Bugün ofise yani Bora Bey'e diğer hafta yayınlanıcak köşe yazısını vermek için gidiyordum. Göz ucuyla odamda duran boy aynasına baktım. Tanrım, hala verilecek bir milyon kilom vardı. Tartıda 50'yi görmeden rejim yapmayı bırakmayacaktım ama nasıl o iki rakamı yan yana göreceğim hakkında da bir fikrim yoktu açıkçası.

Mutsuz bir ifadeyle aşağı inip, montumu giymek üzere girişe yöneldim.

"Saçlardan emin misin? Hala düzene sokmak için biraz vaktimiz var." dedi Melis kaşlarını kaldırarak.

1.Külkedisinin Zayıflama Hikayesi 2.Gizemli Erkek AvcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin