28.Bölüm- Tamam mı Devam mı?

84.8K 4.6K 1.5K
                                    

MaViKeLeBeK90 ve okuokuokuyaz adlı kişilere ithafen❤

Media: Gizemli Erkek Avcısı'nın söylediği bir şeyler vardı, hatırlamak amacıyla önce orayı bir okuyalım. Sonra nerden çıktı bu olmasın:) Cuma günü bölümler 00:00'a kadar gelir ve genelde akşam gelir.

Sizi seviyorum, iyi okumalar...

*

Şaşkınlıkla sendeleyerek duvara tutundum.

Nasıl bu kadar salak olabilmiştim? Bu adamı tavlayacağım diye uğraşırken, nasıl gerçekleri bu denli göz ardı edebilmiştim?

İstemsizce gözlerimden süzülen bir kaç damla yaşı sildim. Asıl soru şimdi ne yapacağımdı. Aralık duran kapıdan Bora'nın yazmış olduğum köşe yazısını sinirle tekrar eline aldığını gördüm. Beni farketmemişti.

Gidip ona tokat atıp bütün öfkemi kusabilirdim, onun ne kadar pislik bir adam olduğunu, yazdığım ilk köşe yazısında ki Michelle Thomas'ın Tinder'da tanıştığı o karaktersiz adamın aynısı olduğu gerçeğini tıpkı Michelle gibi yüzüne vurabilirdim.

Bende tıpkı Michelle ve dünyada ki milyonlarca kadın gibi kilosu yüzünden dışlanan ve sevgiye layık görülmeyen kadınlardan sadece bir tanesiydim.

Ama hayır, tüm bunlar şuan duyduklarımın etkisini bastırmaya yetmeyecekti. Ona gidip, dünyanın en berbat insanı olduğunu söylemem onun pişman olmasına yol açmayacaktı...

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ve şuanda sinirle yaptığım her şeyin zararını sonradan göreceğime adım gibi emindim. Olaylar karşısında büyük tepkiler vermediğim için her zaman bunun faydasını görmüştüm. Öfkeyle kalkan zararla oturur değil mi? Kesinlikle şuan sığındığım limanıma gitmek, güvendiğim birilerini aramak ve eve gitmeden önce markete uğramak istiyordum. Bingo! Bir şeyler yeme isteğim yeri gelmişti ve bir şeyler yemezsem içimde oluşan bu garip hisle nasıl baş edeceğim konusunda hiç bir fikrim yoktu.

Derin bir nefes alarak hiç bir şey olmamış gibi içeri girdim ve yüzüme sahte bir tebessüm taktım çünkü ona duyduklarımı söylerek, duygularımı belli etmek daha fazla rezil olmama yol açacaktı.

"Tatlım..." dedi beni görünce mutlu olmuş gibi bir ifadeyle. Dikkatli bakınca bana ne kadar sahte davrandığını anlayabiliyordum. Daha fazla bu adamla konuşmak istemiyordum.

"Bora Bey, yemek için çok teşekkür ederim ancak ben gitsem iyi olacak." diyerek acele ile kapıya yöneldim.

"Pekâlâ, köşe yazısı için..."

Bu adam bir kere daha 'köşe yazısı' derse ağzına çarpacaktım!

"Bora Bey!" diyerek sözünü kestim ve gülümsedim. "Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum!"

*

Haftalardır çikolata yemeyerek bence bir rekor kırmıştım. Sonuç olarak çikolata ve ben kesinlikle ayrılmaz bir bütündük.

Koltuğumda, kendimi yarı yatar pozisyona getirerek televizyonu açtım ve abur cubur alışverişi yaptığım torbaya elimi daldırarak, Melis'le Berk'e mesaj attım.

Üstümü değiştirmemiştim. Kendimi öylece koltuğa bırakmış, gözyaşlarımın makyajımı yıkamasına izin vermiştim.

Hamburgerimden büyük bir ısırık alırken kesinlikle kendimi daha iyi hissediyordum. Evet, diyeti bozmuştum. Hemde fena halde! Ve içimdeki bu huzursuzluğun bitmesi için, daha fazla yemek istiyordum.

1.Külkedisinin Zayıflama Hikayesi 2.Gizemli Erkek AvcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin