22.Bölüm

7.3K 313 28
                                    

"Yusuf oğlum bu halin ne?Ay tövbe bismillah biz seni erkek diye büyütmüştük.Çabuk bana neden böyle giyindiğini açıkla yoksa yüreğime inecek."

Bu sesi tanıyordum.Yine de Yusuf'un omuzlarının üzerinden gelen kişiyi görmeye çalıştım.Yusuf sağ elinin işaret parmağıyla saçlarını kaşıyıp uflamaya devam etti.

"Şeyy babaanne sen yarın gelmeyecek miydin?Hani öyle anlaşmıştık?Ne işin var gecenin bu saati evimde?"

"Terbiyesiz çocuk.Şunun lafa bak.Kovar gibi o ne öyle?Ne zaman geleceğimi sana mı soracağım?Tabiki de istediğim zaman gelecektim.Çok konuşmada git bahçe kapısının önünden valizlerimi getir."

Yusuf derin bir nefes alarak konuşmasına devam etti.Yüzünde ki ifadeye bakılırsa hem şaşırmış hemde kızgın gözüküyordu.

"Peki babaanne.Sen nasıl istersen."

Yusuf önümden çekildiğimde Emine teyze çığlık atarak kollarını boynuma doladı.Yüzümde ki şaşkın ifadeyi bir köşeye atarak gülümsemeye çalıştım.Aynı şekilde kollarımı Emine teyzeye sardığımda bir süre yerimizde sağa sola doğru sallanarak sarılmaya devam ettik.

"Benim güzeller güzeli kızım.Nasılda özlemişim seni.Aslında seni görünce iyi bir fırça atmayı düşünüyordum ama kıyamadım.Ne demek öyle kısacık bir not bırakıp kaçmak?Ne kadar korktum haberin var mı?Yusuf'a iyi bir azar çektim.Seni bulana kadar onunla konuşmayacağımı söyledim.Benim deli oğlan ne yapmış etmiş bulmuş seni.Ahh çok keyifliyim."

Sarılmamız sona erdiğinde bakışlarım Yusuf'u buldu.Kollarını göğsünde birleştirmiş kapının pervazına yaslanmıştı.Üzerinde hala pembe taşlı, dantelli iç çamaşırı duruyordu.O sert çehresinin ve harika fiziğinin üzerine bu şey çok komik olmuştu.Gülmemek için elimi ağzıma götürdüm.Neye güldüğümü anlayan Emine teyze çatık kaşlarla Yusuf'u baştan aşağı süzdü.

"Hani sen benim valizlerimi getiriyordun?Ağzını ayırmış bizi dinliyor eşek sıpası.Çabuk şu üzerindekini çıkar.Sakın böyle dışarı falan çıkayım deme.Kolu komşuya rezil oluruz."

"Uff tamam babaanne.Şurada iki kuruşluk keyfimiz vardı gelip içine ettin.Tebrik ederim büyük başarı doğrusu."

Yusuf ellerini sırtına doğru gererek sütyenin kopçalarını
açmaya çalıştı.Beceremeyince bir ileri bir geri yerinde dönmeye başladı.

"Ne z-or şey-miş bunu takıp çıkarmak.Kadın olmak zor şey derlerdi de abarttıklarını düşünürdüm hakikaten öyleymiş.Üzerinizde harika hatta süper gözüküyor ama çok rahatsız edici bir şey.Demir gibi bir şey var bunun altlarında hareket ettikçe etime saplanıyor.Nasıldı bu dur yapacağım."

Yusuf yüzünü bize doğru dönerek hınzır bir şekilde gülümsedi.Tekrar önüne doğru dönerek bir kaç hamleyle sütyenin ortasını açtı.Bunu nereden bildiğini merak ediyordum.Seni adi piç.Seri bir şekilde sütyeni üzerinden çıkardı.Sağ elinde tuttuğu sütyenle birlikte etrafında kıvırta kıvırta tam tur dönmeye başladı.Bir taraftan da garip garip sesler çıkarıyordu.

"Vuhhuuu nasılım kızlar?Ahh tabi ki benim için ölüyorsunuz.Bakışlarınızla bütün vücudumu yiyip bitirdiniz.Edepsiz şeyler sizi."

Emine teyzeyle göz göze geldiğimizde birbirimize bakarak gülmeye başladık.Güldüğümüzü gören Yusuf bize doğru yaklaşarak yanaklarımızdan birer makas aldı.Emine teyze Yusuf'un koluna çimdik attığında elinde ki sütyen yere düştü.Yusuf inatla dalga geçmeye devam ediyordu.

"Ayyy tatlı şeyy biliyorum beni istiyorsun.Ayol yapma hınzır şey."

"Seni gidi eşek sıpası bizle dalga geçersin haa,gösteririm ben sana."

BELA ÇİÇEĞİTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon