19.Bölüm

7K 325 26
                                    

Merhaba arkadaşlar...
Ben bölümü yazarken çok eğlendim.Bu bölümde sırlar biraz ortaya çıkıyor.Umarım yeni bölümü beğenirsiniz.Keyifli dakikalar :D

Kağıtta tekrar ve tekrar gözlerimi gezdirdim.Yanılmıyordum.Bu belge yakın bir tarihte alınmış doktor raporuydu.Ve müstakbel babaannemin(!)hasta olduğu yazıyordu.Üzülmüş müydüm?İlk okuduğumda belki biraz.Daha çok şaşırmıştım.O kadını oldum olası sevmemiştim.Ben ne kadar onu sevmiyorsam aynı şekilde O da beni sevmiyordu.Yıllar önce bizi ayırabilmek için canla başla uğraşmıştı.Hala uğraşmaya devam ettiğinden adım kadar emindim.

Yusuf gelmeden önce kağıdı çantaya koyup fermuarını çektim.Demek hasta olduğunu herkesten saklıyordu.Yoksa herkes bu kadar sakin olmaz tedavi görmesi için elinden gelen her şeyi yapardı.Şimdi elime düştün yaşlı moruk!Arabanın kapısı açıldığında içinde bulunduğum transtan çıktım ve başımı açılan kapıya doğru çevirdim.Yusuf gayet sakin ve neşeli bir şekilde arabaya bindi ve emniyet kemerini taktı.Arabayı çalıştırıp normal bir hızda kullanmaya devam etti.

"Ben yokken bir şey mi oldu?Yüzün kireç gibi olmuş."

"Yo-yok canım hiçbir şey olmadı da bu çanta kimin?"

"Babaannemin.Çantasını burada unutmuş.Sen söylemesen farketmeyecektim.Hiç dikkatimi çekmemişti.İnşallah içinde ki bir şey lazım olmamıştır."

"Yok canım olsaydı seni arardı herhalde."

"Hiç sanmıyorum Serra şu sıralar banaannem öldürsen benimle konuşmaz."

"Niye aranızda bir sorun mu var?"

"Öyle de denebilir.Boşver."

"Peki.Öyle diyorsan."

"Dün gece neredeydin Serra?"

"Şe-Şeyy ben evdeydim.Aslında ilk önce her zaman takıldığımız bara gittim.Neredeyse bütün gece senin gelmeni bekledim.Daha sonra Selim geldi.Biraz lafladık.Sana ulaşamayınca da eve geçtim."

"Anladım.İyi yapmışsın."

Söylediğim yalan karşısında yutkunup başımı öne eğdim. Bütün vücudum ezilip kavruluyordu.Yusuf'a ilk defa gerçek anlamda yalan söylemiştim.Onu kaybetmek istemiyordum.Yıllar sonra aşkıma kavuşmuşken ve evliliğe bu kadar yaklaşmışken onu kaybedemezdim.Biliyordum bütün geceyi Selim'le birlikte geçirdiğimi söylesem beni terkederdi.Yusuf için sadakat ve bağlılık çok önemliydi.Selim'in beni yıllardır sevdiğini öğrense dahi onun mutluluğu için bizden vazgeçerdi.Başkalarının mutluluğu için kendini feda etmeye hazır gibiydi.

"İlk tanıştığımız günü hatırlıyor musun Yusuf?"

"Hatırlamaz olur muyum?Yeni evimizin bahçesinden Selim'le kiraz çalıyordunuz."

"Senin başta hayalet olduğunu zannetmiştik.Düşünsene büyük bir evde yıllarca kimse yaşamıyor.Bahçesine girip kiraz toplarken gri pijamalı kafası gözü sarılı bir çocuk çıkıp geliyor.Üstelik hiç konuşmuyordun da.Hatta iki yıl boyunca seninle arkadaşlık kurmaya çalışmamıza rağmen bizi istememiştin."

"Hahaahaha,hatırlamaz olur muyum?Böhh deyince nasıl çığlık atıp kaçmıştınız.Arkanızdan çok gülmüştüm.Ee suç sizde ama başkasının bahçesine izinsiz girmeseydiniz."

"Hiçte bile.Siz gelene kadar yıllarca o evde kimse oturmamıştı.Bahçesinde de oldukça güzel meyve ağaçları vardı.Yemeyipte ne yapacaktık?Heba mı olsaydı onca meyve?"

"Tamam tamam cırlama demedim bir şey."

"Yusuf?"

"Efendim canım."

BELA ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now