ÇAĞAN(düzenleniyor)

bölüm 11

(multideki eray)
Arkadaşlar bölümün sonunda yorum yaparsanız çok sevinirim iyi okumalar
Son söylediklerinden sonra barı hemen terkettim ağlıyordum ben onun için önemli değildim. O bu kadar kısa sürede benim herşeyim olmuştu halbuki. Arabaya binip eve gittim. Selinle abim bana bakıp kötü şeyler olduğunu anlamıştı. Hemen odama çıkıp ağlamaya başladım. Bütün odayı dağıttım kırdım döktüm. Çığlık ata ata ağladım. Ama yarın tekrar deneyecektimo benim herşeyim ondan vazgeçersem bu intihar olurdu ve gerçekten yarın beni affetmezse intihar edecektim. Okulun çatısından atlarım garanti ölüm. Dağıttığım yatağım Uzanıp ağlaya ağlaya uykuya daldım. Sabah yine erkenden uyanmıştım. Banyoya gittim aynadaki görüntü herşeyi açıklıyordu. Şişen ve kızaran mavi gözlerim akan makyajım. Hızlı bi duş alıp hemen hazırlandım. Aşağı inip kahvaltı ederken abim:
" Çağla abim ben yarın gidiyorum."
"Neden ?"
" Kafa dinlemem lazım be abim."
"Peki abi sen nasıl istersen." Kahvaltı yapıp okula gittik yerime geçtim Anılın eşsiz kokusuyla burnumu doldurdum. Ders boştu ben de bunu fırsat bilip Anılla konuştum.
"Anıl konuşabilir miyiz ?"
"Yine ne var Çağla"
"Anıl sen benim herşeyimsin vazgeçilmezimsin sen benim. Eğer sen beni bırakırsan ölürüm. Beni bırakma Anıl ilk gün arabama çarptığında da çaresizdim sen beni yolda bırakmadın bana yardım ettin. Ben o günkinden daha çaresizim Anıl."
" Biz senle yeniden olamayız artık bırak çünkü senin bana olan hislerin karşılıklı değil."Son söyledikleri kalbime ok gibi saplanmıştı. Çok acı çekiyordum. Söylediğimi yapıcaktım tenefüste okulun çatısından atlıyacaktım. Anıl yoksa ben de yokum. Zil çaldığında hemen koridora çıkıp çatıya doğru koşmaya başladım koridorda birine çarpmıştım özür dileyecek vaktim yoktu. Çatıya ulaşmıştım. Köşeye ilerleyip aşağı baktım.
"Elveda Anıl elveda ilk aşkım."
"Hey hey hey. "Arkama baktım çok tatlı bir çocuktu.
"Demek intihar etmek için koridorda koşturuyordun bana çarpınca telefonunu düşürdün ve farkına varmadın. Şimdi buraya gel ve konuşalım. "Kabul ettim birine içimi dönmem lazımdı.
" Ben çok çaresizim."
"Çünkü çok aşıksın değilmi ?"
"Evet."
"Hadi herşeyi en başından anlat." Herşeyi anlattım ona pür dikkat dinliyordu beni. Ben anlattıkça ağlıyordum en sonunda bitirdiğimde:
"Bak Çağla eğer sevgilini tekrar elde etmek istiyorsan intihar etmemelisin."
"Peki ne yapıcam."
"Yüz vermiceksin ona hareketlerinle sensiz de mutluyum diceksin. O senin değerini anlayınca gelir zaten."
"Kaçan kovalanır hesabı."
" Aynen öyle. Bu arada ben Eray." diye tanıttı kendini. Tanışma faslı bitince aşağı indik Eray bizim yan sınıftaydı. Derse girdim benim hemen ardımdan hoca da girdi. Ders boyu Anıla hiç bakmadım. Zil çalınca da Erayların sınıfına ilerledim kapının önünde beni bekliyordu. Kantine indik. Bizim grup kantindeydi Anılda yanlarında oturuyordu. Biz Erayla ayrı bir masaya oturduk. Anıla baktım bana bakıyordu. Resmen gözleriyle öldürücekti beni. Önüme döndüm. Eray çok tatlı bir çocuktu. Çokta samimiydi. Eray eliyle eğil işareti yaptı. Eğildim kulağıma:
"Anıl beni resmen bakışlarıyla öldürmeye çalışıyor. Yarın okula gelmezsem ya da gelirsem yüzüm gözüm dağılmış olarak gelirsem şaşırma. "Gülümsedim o ara zil çaldı sınıfa girdik yerime oturdum Selin arkadan dürterek:
"Çağla o çocuk kimdi ?"
" Evde anlatırım Selin."
"Olur ama anlatmazsan kendini ölü bil ona göre. " Önüme döndüm. Birden içeri müdür bey gelip:
" Çocuklar eve gidebilirsiniz."
"Neden hocam."
"Okulda tamirat olacak okul baştan sona boyanacak bu nedenle ygs kampı iptal okulun açılma zamanında gelirsiniz." Bütün sınıf dağıldı. Bende tam merdivenden iniyordum ki bir kol beni tutup geri çekti. Baktığımda bu Eraydı.
"Bişeyler yaparız diye düşünmüştüm. Tabi sende istersen." dedi gülümseyerek. Ben de gülümseyerek karşılık verdim.
" Tabi isterim."
" Tamam o zaman bir kafeye gidelim."
"Süper ama benim arabamla gidelim "
"Nasıl istersen prenses. "Prenses Anılda bana prenses derdi. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Erayın tatlı sesi beni düşüncelerimden çekip aldı.
"Çağla iyi misin ?"
"Evet, sadece Anıl da bana prenses derdi. "
"Anahtarları ver ben kullanayım." Anahtarları verdim ve yan koltuğa oturdum. Eray çok tatlı bir kafenin önünde durdu. Arabadan inip kafeye girdik kafeden girdiğimde ilk gördüğüm manzara bir kere daha ölmek istememin nedeni
oldu.
Anıl yine yapmıştı yapacağını. Kırmıştı, parçalanmıştı yine kalbimi. Eray benim baktığım yöne bakıp:
"Abo sakın Çağla ağlarsan onu değerliymiş gibi gösterirsin."
"Zaten öyle o çok değerli."
"Hadi gidelim. "Anıl yine bir kızı öpüyordu. Yine yine yine. Kafeden çıktım. Eray:
"Nere bırakayım seni."
"Eve. Yanlız kalmalıyım."
"Yine intihar etmek için mi kusura bakma seni yanlız bırakmam."
"Hayır intihar etmicem. O beni silip atmış öyle yaşıyor. Ben daha ölmedim sadece kalbime bir bıçak saplandı ama onu görmediğim zaman anla ki ben ölmüşüm."
"Ow bu ağır oldu. Tamam ama bir delilik yaparsan seni bir daha yanlız bırakmam ona göre."
"Tamam . " dedim arabayı çalıştırdı benim tariflerimle eve gelmiştik. Eray arabayı garaja bırakıp taksiyle gitti.
Anılın ağzından: Kafede Gözde denen bir kızlaydım birden telefonum çaldı gizli numara ayağa kalkıp açtım.
" Alo kimsiniz ?"
"Aa beni unuttun mu Anıl. Sevgilimi elimden almıştın."
"Arda."
"Eveet doğru seçenek. Çağlayla ayrıldığımızdan beri seni izliyorum. Güzel bir intikam almak için ama bugün anladım ki benim birşey yapmama gerek kalmamış. Sen aydınlığını kaybettin. Ve kendini tekrar karanlığa bıraktın. " tam küfür etmek için ağzımı açtım ki Dıt dıt dıt. Kapatmıştı piç kurusu. Benim aydınlığım Çağlaydı. Onu tanımadan önce sürekli bardaydım her gün ayrı bir kızlaydım. Çağla beni kendi aydınlığına çekti beni karanlıktan kurtardı. O benim ışığımdı. Ama ben o ışığı söndürdüm. Ama Çağlanın kalbini geri kazanacaktım o benimdi. Hemen Aliyi aradım akşam Çağlayı bara getirmesini söyledim.
Çağlanın ağzından: herşeyi Seline anlattım. Selin Anılı öldürmek istiyordu. Birden kapı çaldı. Ali gelmişti.
"Hoşgeldin Aliş."
"Hadi hazırlanın bara gidiyoruz."
"Ne barı ya ben gelmiyorum."
"Hadi ya geliyorsun. "Aliyle baya tartıştık sonuç bir saat sonra bar için hazırlanıyordum. Ben de Selinde hazırdık bara gittik pek eğleniyor olduğum söylenemezdi birden sahneden tanıdık bir ses geldi. Sahneye baktım. Ben şok ben iptal.