Sonra aklıma ilk gelen şeyi saçmaladım, kendimi toparlayıp. Ben ne düşünüyordum? Ilk geldiğim günden bu yana bana kötü davranmıyor muydu? Şimdi neden iyi davranmaya başladığını sorgulamayıp neden onunla bu kadar yakın duruyordum? Sahi bunu neden yapıyordum? "Üst düzey Rungenalardan birisin neticede, belki yersin de şu lezzetsiz şeylerin yerine bir iki güzel şey eklersin diye düşündüm."

Tek kaşını kaldırıp bana baktı, ben de ona baktım gözlerimi kaçırmadan. "Yanlış düşünmüşsün."

Omuz silktim. "Şansımı denedim."

Hepsini bitirmediği kolasını, dizlerimin arasına sıkışırdım ve cips kola keyfime devam ettim. Paketin neredeyse tamamını tek başıma bitirmiştim. Sessizlik canımı sıkmaya başlayınca, bir konu açtım. "Diğerleri nerede? Geçit açılmadığına göre, onlar da gidememiş olmalılar."

"Onlarla, gittiğimiz yerde buluşacağız."

Kafamı salladım. "Müzik açmamın bir sakıncası var mı?"

Elini radyoya getirip, rastgele bir müzik açtı. Elimde duran kolasına bir bakış attım, ve etrafa bakındım. Ileride bir çöp konteynırı olduğunu fark etmiştim. "Kolanı bitirecek misin?"

Bir şey demedi, onun yerine konteynırın yanına geldiğimizde durdu. Cevabımı alarak bitmiş cips paketini, birkaç abur cubur ambalajını ve kola kutularını alıp araçtan indim ve yolun karşısına geçerek çöp poşetini kapağı açık konteynıra attım.

Dönmek üzereyken, bir ses duydum konteynırın yanında. Eğilip sesin kaynağını bulmaya çalıştım, bir kedi miyavlaması gibiydi.

"Pisi pisi,"diye seslendim ileri doğru. "Gel buraya kedicik."

Arkama doğru bir bakış attığımda, Shadow'un dirseğini camdan çıkartmış bir şekilde bana baktığını fark ettim. Güneş yüzünden tek gözünü kısmıştı, ışığın vurduğu yeşil gözü bir yakut gibi parlıyordu.

O sırada ayağıma bir şey temas etti, irkilerek önüme döndüğümde bir kedi yavrusunun patilerini yere vura vura etrafımda dönmeye başladığını fark ettim. Bacaklarıma sürtünerek mırlıyordu. Gülerek onu kollarının altından tuttum ve kucağıma aldım. "Sen ne güzel bir şeysin." Kafasını sevdiğimde, ön patilerinden destek alarak kafasını iyice kaldırdı ve elime sertçe sürdü kendini. Çok gür bir şekilde mırlıyordu. Başının altını okşadım ve etrafa kısa bir bakış attım, görünürde herhangi bir yerleşim yeri veya ev yoktu. Kollarının altından tutup küçük bedenini havaya kaldırdım ve yüzümün hizasına getirdim. Ilk yaptığı şey, küçük patilerini yüzüme sürüp yanaklarımı sevmek oldu. "Çok sevecen bir yavrusun. Buraya ait değilsin, değil mi?"

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin