48-Kaybolan tırtıllar

En başından başla
                                    

"Siz ne fısıldanıyorsunuz bakayım" dedi Angela.

"Sen hayvanlarla oyna kızım, bu büyükleri ilgilendiren bir mesela."

"Benim zekâ yaşım 24 anladınız mı? Bana küçük bir kız muamelesi yapmaktan vazgeçin."

"Tamam kızım" dedi Helena, "ben sana sonra anlatacağım" diyerek ikna etti.

Angela hayvanları izlemeye devam etti. Zekâ yaşı ne olursa olsun o hâlâ küçük bir çocuktu. Helena erkeğin zekice planlarını takdir etmişti. Zırh meselesinde sonuca ulaşamasalar da, John'un bir şekilde olayı çözeceğine inanıyordu.

John zihninde beliren sese odaklandı. "Kaybolan tırtıllar kaderini etkileyecek."

Dev beyinden geldiğine emin olduğu bu sözlerin anlamını düşünmeye başladı. Kaybolan tırtıllar? Tırtılları ne zaman kaybolmuştu? Eline aldığında tırtılların bazılarının yere düştüğünü ve hepsini bulamadığını hatırladı.

Çoktan bir yerlerde ölmüş olacaklarını düşündüğünden, şimdiye kadar aklına takılmamıştı. Dev beyin, bu tırtılların kaderini etkileyeceğini söylüyorsa onları bulmalıydı.

Hank'in koşarak kendisine geldiğini görünce düşüncelerinden sıyrıldı. "Ne oldu Hank? Seth'le ilgili bir şeyler mi buldun?"

Hank nefesini düzenlemek için kısa bir süre bekledikten sonra, "Seth'e yardım eden asker aklını kaçırmış olmalı. Seth'in hazırladığı bombayı çaldı ve tesisin bir yerine gizledi. Her an patlatabilir, General'e haber vermeliyiz."

"Hangi bomba Hank, biz daha o bombayı geliştirmeye başlamadık."

"Eski bir bomba, atmosfer dışında bomba patlatmanın etkilerini denemek için hazırlanan ama bütçe kesintisi yüzünden uzaya fırlatılamayan bir bomba."

"Nükleer mi?" diye sordu Angela.

"Hayır ama büyük ölçüde patlayıcı madde içeriyor. Eğer içeride patlatılırsa büyük yıkıma yol açar."

John, dostlarının hayatından endişe etmeye başlamıştı. Hank'i de yanına alarak, önce Seth'in yanına gitti.

"Seth bu doğru mu? O askeri nerede aramalıyız?"

Seth yaşadığı şoktan kurtulamamıştı. Emrinde olduğunu sandığı asker bir psikopat çıkmış ve bombayı patlatma niyetiyle kaçırmıştı. Efendilerden artık korkmadığını ve bu tesisin yok edilmesi gerektiğini söylemişti.

"Evet John doğru" diyebildi. "Nerede olduğunu bilmiyorum, General'e haber verip tüm tesisi bir an önce aramalılar. Olabilecek yıkımın büyüklüğünden çok korkuyorum."

John, Seth ve Hank beraberce General'e gittiler. Kapıdaki asker içeriye bilgi verdikten sonra kapıyı açtı. John olanları General'e anlattığında adamın çok öfkelendiğini gördü.

"Şimdi kızmanın zamanı değil General. Askerlere emir verin bombayı aramaya başlasınlar."

John'un mantıklı sözleri karşısında Seth'e olan kızgınlığını bir kenara bırakıp emir verdi. Yaver grupları düzenleyerek, tesisin olası yerlerine araştırma yapmak için askerleri gönderdi.

General böylesi bir isyanı beklemiyordu. Seth'in dediğine göre bu asker, kendisini izleyen ve koridorda iten askerdi. Bombayı ele geçirdikten sonra dengesiz davranışlar sergilemeye başlamıştı. Eğer zamanında durdurulmazsa tesisin terk edilmesi gerekecekti.

Yarım saatlik bir aramadan sonra telsizden bir haber geldi. Askeri bulmuşlardı ama bomba yanında değildi. John ve General yanlarına Seth'i de alarak askerin bulunduğu yere gittiler.

KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin