Tidal Wave

26. So sick of backing down that I might just spill it all

~Seungmin'in Anlatımıyla~

Sabah olmasıyla kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçmiştim. Minho da bana yardım ediyordu.

"Jeongin aradı yeni. Akşam evinde Hyunjin'in doğum günü partisini kutlayacağız. Chan'ı ve Changbin'i de çağırıyor. Bir sorun olmamasını istiyor. Bir günlüğüne aramızda bir sorun yokmuş gibi davranmamızı. Bunu yapabileceğini umuyorum."

"Söylemesi kolay tabii. Yaptıklarını unutmak yenilir yutulur tarzdan şeyler değil."

Ona ters ters baktım. Bunu demeyi hak etmiyordu. Bunu demesi gereken son kişi bile değildi işte.

"Ne? Niye öyle bakıyorsun?"

"Alışverişe gideceğim kahvaltıdan sonra. Jisung ile ilgilenirsin değil mi?" Bahanem buydu bir sonraki adımım için.

"Tabii ki de. Sen rahatına bak." dedi. İlgilenirdi tabii.

Jisung içeri girdi o sırada. "Seungmin yardıma ihtiyacın var mı?"

"Yok her şey hazır. Geç masaya." dedim. Başıyla onayladı. Minho kalanları yerleştirirken ben de Mina'yı çağırdım. Dördümüz masaya oturup karnımızı doyurmaya başladık.

"İyi uyuyabildin mi?" diye sordum Jisung'a.

"Hıhı" dedi tabaktan yüzünü kaldırmadan.

"Ben kahvaltıdan sonra alışverişe gideceğim. Minho seninle ilgilenir merak etme. Dışarı çıkarsın hatta seni. Biraz hava alırsın. Mina da parka gitmek istiyordu hem."

Jisung yemekten bakışlarını çevirdi ve bana baktı bu sefer. Boş ve biraz da isteksiz bakışlar karşıladı beni. Benim saf olduğumu düşünerek üzülüyordu bana kesin. Ama o görecekti.

"Ben de geleyim mi seninle? Minho Mina ile gezsin."

"Yok ben çok yürürüm. Sana iyi gelmeyebilir."

"Neden benim sana bakamaycağımı mı düşünüyorsun Jisung? İstersen Mina'ya sor." dedi gülerek Minho. Kimse gülmedi onunla beraber. Somurtarak baktım. Şüphe çekmemeye çalıştığı için böyle davranıyordu onu anlamıştım.

"Akşam da Hyunjin'in doğum günü partisi için Jeongin'e gideceğiz. Chan ve Changbin hyung da gelecek."

"Öyle mi? Bunu kabul ettin mi yani?" diye sordu Jisung.

"Sadece parti için olan durumları göz ardı etmemizi istedi."

Başıyla onayladı yeniden. "O halde ben hazırlanıp çıkıyorum. Buraları sen toplarsın Minho."

"Tamam hayatım. Dikkatli git." dedi ve ben giderken kolumu tutarak bunu engelledi. Yanağıma baskılı bir öpücük kondurdu. İçine gömülen yanağıma değen salyalı öpücük içimi rahatsız etti.

"Görüşürüz annee."

"Görüşürüz Seungmin."

"Görüşürüz." dedim ve odama gidip üstüme sıradan bir şeyler giydim. Evden çıkmadan Chan'a mesaj attım.

Chan

Siz
📍Konum
Bu konuma en geç yarım saat içinde gelebilir misin konuşmalıyız

Chan
Tamam geliyorum hemen 15 dakikaya

💕💕💕

Geldiğim yer büyük bir alışveriş merkezinin karşısındaki kafeydi. Ben geldikten yaklaşık beş dakika sonra da geldi Chan. Beni görünce hemen karşıma geçip oturdu.