Yol

152 10 7
                                    

Koşmak istiyordu adam. Her zamankinden daha fazla.Zamandan daha ileri geçmek istiyordu.Bütünü unutup parçada kaybolmak istiyordu.Hayatını bir şiire hapsetmek istemiyordu bu yüzden daha az uyuyordu.Gözleri gündüzleri bir meçhul meczup gibiydi.Saçları uzamıştı.Sakallarının geri kalan bir yanı yoktu.Yola çıkalı bir sene olmuştu, bin sene geçmiş gibiydi rüyanın üzerinden.Doğmuş gibi oluyordu her nefeste.Her nefeste yeniden başlıyordu adam.Bazen düşünüyordu bu yolun sonunu.Bitmek bilmeyen bir yoldu bu.Ama yol da bitmek istiyordu.Artık günleri saymaz olmuştu.Günler hergün ölüyordu.Ama o hep yaşıyor gibiydi.Gözünde eski bir tablo gibi duran geçmiş.Bir cami avlusunda bit derya muhabbet zuhur ediyordu kendiyle.En güzel duraktı buralar.Bu mescitler.Buralarda kaydediyordu tüm hafızasına, biriktirdiği anıları.
Kah bir sultan ahmet kah yeni Cuma.Kah bir mezarlıkta daha çok buluyordu kendini.Bütün bu yolların yorgunluğu bu şekilde bir son buluyordu.Yolana çıkana kadar.Adamın aklına yeni bir düşünce nakşetti.Mana neydi bilmek istiyordu.Bu yol konyadan başlayıp
Medineye kadar uzanıyordu. Yolculuğun rüyası bir sureyle başlamıştı.Yol başlayacaktıda kendinden geçmeliydi.Ama adam daha kendini bile tasavvur edemiyordu.Ama bilecekti bilmeliydi.Okudu okudu okudu son ana kadar bir parça kendini tarif edebildi.Tarif ne kadar yeterse kendini anlatmaya.Adam dedi ben kendimi bulmalıyım. Kendimde olmak için.Yola çıkacaktı heybesi yarı dolu yola koyulmak istedi.Bir an bu yolu hayal etti.Bu müthiş bir yolculuk olacaktı.Bir an heyecana kapıldı.Ayakkabıları yürümek için gayet iyiydi.Ve yürüdü adam saat 00:07 idi. Adam gökyüzüne baktı. Ortada ay ,iki yanda yıldız.Bu bir işaret gibiydi sanki. Tam sırasıydı.Yürümeye başladı adam ardına bakamadan...
İlk hedef ,ilk menzil,Konya
Allahım dedi bu dağlar bu göklerden bana devşirdiğin yük ağır.

YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin