3 TATLI BELA(TAMAMLANDI.)

BÖLÜM 17 (EZİYET)

MEDYA: EGE

Demirel'den

"Bu şekilde Kuzgunun yanına gidemezsin hazırlık yapmalıyız. "

Demir elimi koluma geçirip uzun süre takmadığım için elimi sıkıp gevşettim.

"Ben gidiyorum sende adamları topla gel."

"Bu şekilde olmaz kaç senedir bunun için hazırlanıyorsun bu şekilde batırma."

Buğrayı umursamadan evden çıktım. Bahçede yüze yakın adam benden emir bekliyordu. Onlara bir şey söylemeden bahçeden çıkıp arabama bindim.

Belki de herşey başlıyordu. Şuan araftaydım. Sonum ya cennetti ya da cehennem.

Miray'dan

Uyuşan beynime Gözlerini aç emri verdikten sonra kendimi zorladım. Etraf netleşince yerimden doğruldum.

"Kuzgun seni bekliyor."

Ege karşımdaki bir koltukta oturmuş beni bekliyordu. Uyuşmuş bileğimi sıvazladım.

"İyi anladık."

Ege sırıtarak yerinden kalkıp Kapıya yöneldi bende ayaklarımı sürte sürte peşinden gittim. Bir merdivenden aşağı inip loş bir salona girdik. Elindeki kedini başını okşayan dönen bir koltukta oturan bir Kuzgun bekliyordum. Fakat şaşırmadığım bir şekilde karşımdaydı.

Fazla hormonlu sayılabilecek bir kadın karşısında oturmuş kahkaha atıyorlardı. Kuzgun bizi görünce eliyle kadın git işareti yaptı. Kadın yanımızdan geçip giderken Ege'ye cilveli bir bakış attı. Normaldi. Çünkü Ege standartlara göre fazla yakışıklı biriydi.

"Sonunda gelebildin?"

Kaşlarımı çatıp ona iğrenç bir bakış attıktan sonra yanına doğru yürümeye başladım.

"Ne istiyorsun neden getirdin beni buraya."

"Bu kadar fevri olma seninle tatlı tatlı konuşucaz. Hatta Ege söyle bize tatlı bişeyler getirsinler ağzımız tatlansın."

Hay senin Ağzına...

"Ne söyleyeceksen söyle sonra bırak gideyim."

"Oğlum senin için eskort Olduğunu söylemişti. Ne Kadara çalışıyorsun. On bin yeter mi?"

Ben ağzım bir karış açık Kuzguna bakarken ne diyeceğimi şaşırmıştım. O ise yüzünde iğrenç bir sırıtmayla devam etti.

"Ben yaşlı bir adamım artık. Sen ne dersin Ege sana satın alayım mı bu kızı?"

Sinirden ağlamak üzereydim. Ege ne cevap vermiş ne de gülmüştü. Fakat Kuzgunun kahkahası beni kendine odaklamıştı.

"Ben satılık değilim."

"Ama oğlum seni Almış."

"Ona nasıl oğlum diyorsun."

"Çünkü o benim kanımdan ne diyeyim."

Bu Demirel'in üstündeki lanet gibi birşeydi. Bu pisliğin oğlu olmak.

"Farketmez!"

"Konumuz bu değil. Sen Demirel'in değer verdiği birisin beni ilgilendiren kısmı bu."

"Yani ne yapacaksın bana öldürecek misin?"

"Şuanlık için planım değil. Öncelikle Azrailim olabilecek Kişiyi ortadan kaldırmak."

Bir insan nasıl evladını öldürme Plan'ı kurabilir. Dediği gibi kendi kanından olan birini.

"Daha sonra sana istediğim şeyi yapabilirim."

Susmayı tercih ettim. Sadece kendimi öldürtmemeliydim. Ve kesinlikle buradan çıkış yolu bulmalıyım.

Ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Ve bu yolda benim oyuncağım sen olacaksın."

"Ben kimsenin oyuncağı Değilim olamamda."

Sondaki kelimemi vurgularken Kuzgun hızla yüzüme bir tokat indirdi. Başım yana savrulurken ağzıma metalimsi bir tat geldi.

"Ne kadar Demireli öldürmeye çalışsanda Azrail'in o olacak. Ve bende ona yardımcı olacağım."

Yüzüme bir tokat daha atarken bu sefer ağzımın içinin kanla dolduğunu hissedebiliyordum. Gözümdeki yaşların akmasına engel olmak için çaba verirken Kuzgunun gerilmiş yüzüne baktım. Işe yarıyordu. Devam et Miray.

"Demirel bunu başaracak ve sen kaybedeceksin. Bir köpek gibi ezileceksin Kuzgun."

Bana tekrar tokat atacağını bildiğim için elini kaldırınca kolumu havaya kaldırıp eline engel oldum. Sinirle bana bakarken bu sefer ona ben gülümsedim. Fakat Ege'yi tamamen unutmuştum. Beni kollarımdan yakalayıp geriye çekerken fırşatı yakalayıp ayağımla Kuzgunun bacağına bir tekme savurdum.

"Seni oruspu."

Bana söylediği bu iğrenç lakaptan sonra karnıma inen bir yumrukla iki büklüm oldum. Ağzımda birikmiş kanda yere fışkırdı. Demirel bunu ona ödetecekti.

Onun bu derece sinirlenmesi de Hoşuma gitmişti. Demekki korktuğu bir Şeyler vardı. Bir kaç defa öksürdükten sonra doğrulup gözümü Kuzguna diktim.

"Gücün kızlara mı yetiyor."

"Benim Gücümün nelere yetebildiğini tahmin edemezsin."

Sinirden sağ gözü atmaya başlamıştı. Artık susmalıydım. Bu kadar yeterdi. Fakat sinirinin geçmediği belliydi.

"Çıkar şunu odadan."

Kapıya kadar zorlanarak Yürüdüm. Kapının oraya kadar gelip durdum. Ege bana gayet nazik davranıyordu. Arkamı dönüp tekrar Kuzguna baktım.

"Şu değil. Adım Miray. Bunu unutma."

Ege beni odadan çıkardıktan sonra esmer bir adam beni kolumdan tuttu. Adam beni sürüklerken elimi ağzıma götürdüm. Dudağım patlamıştı.

Koridorda ilerlerdik. Yukarı çıkmayı beklerken başka bir Kapıya yöneldik.

"Nereye gidiyoruz."

Adam bana cevap vermeden ilerlemeye başladı. Hatta bana bakmıyordu bile.

"Sana diyorum nereye gidiyoruz."

Adam cevap vermeyince kaçmak için çırpınmaya başladım. Beni daha sıkı tutup dışarı çıkardı. Bir arabaya bindirdiler. Arabada üç adam vardı. Fakat adamlar ne konuşuyordu. Ne de birbirlerine bakıyorlardı.

En az bir saatlik bir yol gittikten sonra arabayı durdurdular. Beni yine çıkarıp bir eve getirdiler. Kuzgunun evi kadar olmasa da yine büyük bir eve geldik. Içerisi tamamen boştu. Sadece bir sandalye vardı.

Adam beni itercesine sandalyeye oturttu. Elimi arkadan bağlayıp ağzımı bezle kapattılar.

Tamam benim için Kuzgunun işkenceleri başlıyordu. Esmer adam Yanıma yaklaşırken gözlerimden bir damla yaş aktı. Demirel beni bir an önce kurtar.

Esmer adam 1.90 boyuyla tam Karşımda dururken birden karnıma yumruk attı. Ne Çığlık atabildim ne de birinden yardım isteyebildim. Sadece acıyla içimdeki çığlığa tepki verebildim.

Saçımdan tutup Kafamı kaldırdı. Tekrar suratıma geçirilen tokatla sandalyeyle birlikte yere yapıştım. Adam ağır ağır Yanıma yaklaştı. Bana bakıp güldü. Sonra birden karnıma tekme savurunca ağzımdan tekrar kan fışkırdı.

Karşılık veremiyordum. Karnıma art Arda inen tekmeler nefesimi kesmeye yetmişti. Bir tekme daha karın boşluğuma inince Gözlerimi kapattım.

Buradan kurtulmak istiyorum.

Gözlerim kapalıyken adam Yanıma gelip elimle ağzımı çözdü. Beni kucağına Alıp betona Köşeye koydu. Ardından bir kamera sesi geldi.

Tam tahmin ettiğim gibi istedikleri bana acı vermek değildi. Demireli savunmasız bırakmaktı. Lütfen Demirel bu tuzağa düşme.