EL/5.BÖLÜM

1.5K 108 4
                                    

KATİL 5.BÖLÜM

Odanın kapısını açıp içeriye girdim, Çağan ile aynı odada kalmak benim için çok zor olacaktı.

Bavulumu çekip içeriye fırlattım. Sargı bezleri göğüslerimi acayip derecede sıkmıştı, yeni kesilen saçlarım kaşınıyordu ve boynum acayip derecede saç olmuştu. Ve erkek kılığında olmak çok zordu, sandığım gibi kolay değilmiş. Babam şu halimi görse donar kalır adam. Küçükken babam ben ve Eylem halı sahada sürekli futbol oynarmışız. Babam kaleci olurdu hep, bizde ona gol atmaya çalışırdık. Eylem 'in babası onu çok küçükken terk etmişti. Aslında aramızda düzgün aileye sahip olan bendim. Sonra da ortaokulda Ayla ile Melis ile tanışmıştık. Daha sonra da birbirimizden kopamamıştık. Bütün gibiydik.

Kapının açılma sesini duyunca apar topar bavulu kapatıp ittim.

"Çağan?" sesim ince değildi, kızlarla sürekli insanların sesini taklit etme oyunu oynardık. Ve ben hep başarılı olurdum.

"Benimle aynı odada kalmak istemeyen sen, niye buradasın?" bu çocuğun sinir bozucu sesine dayanamıyordum. Dilini kesip atasım var. Ömür boyu sessiz kalsın.

"Değiştirmiyor." Deyip bavulumun içinden erkek kıyafetlerimi alıp dolaba yerleştirdim. Kız olan kıyafetlerimi de bir çarşafa sardığım için gözükmüyordu. Bavulumun içinde bir şey kalmayınca onu da alıp dolabın büyük kısmına koydum.

"Kalıcısın." Omuz silkip eşofman ve siyah tişört alıp banyoya ilerledim. İç çamaşır olarak erkeklerinkini giyemeyeceğime göre kız çamaşırlarını siyah tişörte sokmuştum. Banyonun kapısını sertçe kapatıp kilitledim.

Duştan çıkıp ıslak olan saçlarımı kuruttum. Kabardıkları için kısa görünüyordu. Jöle ile şekil verdikten sonra üstümü giyinip sargı bezini sardım. Bu işlemi her gün yapmak çok zor olur şimdi...

Bugün ders işlenmeyeceği için kendimi direk yatağa atıp bilgisayarımdan sosyal hesaplarımı kontrol ettim. Çağan mı? O ise üstü çıplak vaziyette uyuyordu.

Ayla Demirel

"Can bedenden çıkmayınca neye geç kalır?" Can'ın ilkokul seviyesi esprilerine daha fazla katlanamayacağımı anlayıp isyan bayrağı çekerek kafamı sertçe kantin masasına vurdum.

"Fizik dersine!" diyerek kahkaha atmaya başladı. Bunun neresi komikti? Ve ben niye gülüyorum! İkimizde anıra anıra gülüyorduk. Espri iğrençti fakat onun tatlı gülüşlerine karşılık veremeden duramamıştım işte.

"Sana espri yapmayı yasaklıyorum." Güldüğüm için zor konuşmuştum.

Bana doğru yaklaşıp "Pil pile ne demiş?" diye sordu ve kendi sorusunu kendi cevapladı. "Biz please."

Melis Balcı

Poyraz'a uzaktan bakmayı sürdürürken dürtülmemle oraya bakmaya kestim. Ayla'ya baktığımda beni masadan çekip bir odaya soktu.

"Bak şimdi sen Poyraz'ın, bende Can'ın odasını karıştırıyoruz

KATİL (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin