29. BÖLÜM: "ÇELİŞKİ"

1M 34.7K 98.5K
                                    

Bölüm Playlist;

Oh Wonder - White Blood

Zayn Malik Solo – I Won't Mind

White Lilac – Night Visions

29. BÖLÜM: "ÇELİŞKİ"

Nefes kesici manzaranın siyah zarafeti gözlerimi kamaştırıyordu. Karşımda uçsuz bucaksız gökyüzü, milyarlarca yıldız ve şu ana dek görmediğim eşsiz bir görüntü vardı. Gökyüzünün kusursuzluğu her ne kadar bana yeşil kanepemi hatırlatıyor olsa da, şu anki görüntünün penceremdeki görüntüden çok daha güzel olduğuna yemin edebilirdim.

Enfesti.

Hemen yan tarafıma uzanan Efken'e omzumun üstünden bakmaya çalıştığımda birkaç çalı parçası saç diplerime battı ve canımı yaktı ama buna aldırmadım. Ucu tıpkı kişiliği gibi yukarı bakan burnu, dolgun dudakları ve upuzun kirpikleriyle yan profili müthiş görünüyordu. Çıkıntılı âdem elması her yutkunuşunda aşağı yukarı hareket ediyor, gökyüzünü unutturacak şahane bir görüntüyü gözlerimin iştahına seriyordu. Uçurum mavisi gözler canlı ve uyanıktı. Gökyüzünü inceliyor olsa da, şu an ona bakan varlığımı hissettiğinden emindim.

"Manzara mükemmel olsa gerek," dedi yalnızca dudaklarını oynatarak. "Gözlerini alamadın da."

Yanaklarım anında ısınırken, "Hiç de sana bakmıyorum ben," diyerek bakışlarımı tekrar gökyüzüne çevirdim.

Yaklaşık yarım saattir bu yüksek tepede, çimenler ve sırtıma batan tuhaf otların içinde yatıyorduk. Çiçekler uykuda oldukları için içlerine kapanmışlardı. Böceklerin gecenin karanlığında boşluğa doğru attığı çığlıkları duyabiliyordum.

"Yalancı yılan," diye fısıldadı.

"Hiç de yalan atmıyorum."

Yattığı yerden omzunun üstünden bana baktığını fark edince bir süre bakmasam da, sonunda ben de yenik düşerek omzumun üstünden ona baktım. Yüzlerimizin arasında bir karışıklık bir mesafe vardı ve kollarımız birbirine değiyordu.

Uçurum mavisi gözlerinin içindeki renk geçişlerini görebiliyordum ve bu gökyüzündeki enfes görüntüden çok daha nefes kesiciydi.

Uzun kirpikleri kemiklerin keskin olduğu erkeksi hatlı yüzünü gölgelendirirken bir süre yalnızca gözlerimin içine baktı. Karnımın içinde kaynayan şeyin ne olduğunu bilmiyordum ama midem sanki üst üste bir sürü şey yemişim ve bir de üstüne sıcak su içmişim gibi fokurduyordu.

"Bu gece burada sabahlayacağız sanırım," diye mırıldandım sessizliği bölmek için. Çünkü bakışları altında eziliyordum ve sessizlik büyüdükçe aramızdaki çekim güçleniyordu sanki.

Bakışı karlar altında sıcak çikolata içmek gibiydi.

"Sanırım," diye mırıldandı tıpkı benim gibi. Gözlerimi ondan kaçırmak istesem de bu pek mümkün olmuyordu. Onun gibi bir adam karşınızdayken başka bir yere bakabilmek pek de mümkün değildi çünkü.

"Neden peki?"

"Burası hoşuma gitti çünkü," dedi düz bir sesle.

"Ben gökyüzünü izlemeye bayılırım," dedim gözlerimi ondan kaçırıp gökyüzüne çevirirken. "Huzur verir bana."

"Söylemiştin." Sesi düzdü.

Şu an ben gökyüzüne, o bana bakıyordu. Profilimde onun bakışlarının ağırlığını hissetmek midemi ve kalbimi baskı altına soksa da mühim değildi. Bana bakmamasından iyiydi bakıyor olması.

İÇİNDE BİR SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin