Biliyorum, şu an şoktasınız... Ama bu şoku hak ettiniz skdsdfkdjdkfkf benim için çok yorucu bir dönem, gerçekten berbat yorgunum ama dedim ki, yav yap bir güzellik canını yediğim :d ve güms, oturdum bir bölüm yazdım, çok fazla uzun yazamadım k. Bakmayın .s.s.s.s.s.ss Bu arada İSTANBUL TÜYAP için hazır mıyııız? Kitabınız olmasına gerek yok, gelin tanışalım, bilen bilir, bizim Tüyap günlüklerimiz manyak oluyor:dddddd halaylar mı istersin, şarkılar mı, ortada şakşuka oynayan En'Gerekler mi mskdfdmdfkdkfk. Gelmeyen çok şey kaçırır ehehe:d
17 KASIM CUMARTESİ, SAAT: 13.00 İLE 18.00 (YİNE 21.00'DA ÇIKARIM KESİN FUAR ALANINDANANDJSJDKDDK) İSTANBUL TÜYAP FUARINDA SİZİ BEKLİYORUM. SALON BİLGİSİ FALAN DOKUZ STANDINDAN ÖĞRENİRSİNİZ BEN DE BİLMİYORUM SKDKSKFDDMKDKF Bir de kimseyi tanımadığım için gelmiyorum demeyin, orada öyle bir ortam oluyor ki, fuardan ayrılırken 58948987 tane falan kankanız olmuş olacak, emin olun. Hadi şimdi yallah bölüme :*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm Şarkıları: Anathema - Ariel Sleep Party People - I'm Not Human At All
47. BÖLÜM: "SALGIN"
Büyücünün önündeki tarot kartlarında açık olan kartın adı Ay'dı. Büyücünün beyaz saçları örgü şeklinde iki yandan ayrılmış, sarkmış göğüslerine doğru uzanmıştı. Göğüslerinin uçlarında, yalnızca göğüs uçlarını kapatacak büyüklükte yapraklar vardı, büyücü kadının altındaki eteğin üzerine beyaz tozlar bulaşmıştı; bu tozlar Beyaz Yılankökü'ne aitti.
Buruşmuş yüzüne ait bir yarık gibi duran dudaklarını yalayıp siyah tırnaklarını kartın üzerinde gezdirip, "Azize'nin en sevdiği kart," diye mırıldandı. Önünde duran kara mamba yılanının boynu genişlemişti, ilgili gözleriyle büyücüyü izlerken kendi formundaydı; derisi ürkütücü bir ahenkle parıldıyordu. "Kartı iki kurt koruyor, bir akrep ayın önünde ibadet ediyor, aydaki kadının yüzündeki huzur mu yoksa acı mı?" Gözleri kısıldı. "Söylesene Ariel, Azize'yi bu savaştan sağ çıkarmamızın imkânı var mı sence?"
Kara mambanın boynu daha da genişledi. Zehir yeşili gözlerindeki ince, uzun çizgi genişleyerek normal bir gözbebeği şeklini aldığında kara mambanın derisi dalgalanmaya başlamıştı. Alnında bir hilal şekli belirir gibi oldu, o şeklin içinden kızıl ışıklar yayılmaya başladı ve hemen ardından kara mamba, büyücü kadının önünde yuvarlanarak kıvranmaya başladı. Sadece birkaç dakika içinde dönüşümü tamamlanan kara mamba gözlerini tekrar açtığında o yılan çizgisi belirginleşti, ardından çizgi tekrar gözbebeğine dönüşerek bir insanınkiyle tıpatıp aynı oldu. Genç, kalıplı bir erkekti; dişi değildi, büyücü onun bir dişi olduğunu düşünmüştü ama yanılmıştı.
Kara mamba siyah saçlarını parmaklarıyla tararken, "Azize kendini kurban ettirecek, Büyücü," dedi, sesi saatlerce ağlamış bir adamın sesi gibiydi.
