"Hayır ona bakarsan, asıl sen beni kıskandın." dedim sırıtarak.

"Ben kıskanmadım."

"Kıskandın."

"Kıskanmadım diyorum!"

"Kıskandın." diye yineledim.

"Kıskanmadım." dedi o da üsteleyerek.

"Kıskanmadın." dedim sırıtarak.

"Kıskandım." dedi.

Biraz bekledikten sonra gözleri kocaman oldu.Ve bingo! Jeton yeni düşmüştü.

****

"Mira!Konuşmamız lazım." dedi ve kapıyı biraz itip benim kapatmamı engelleyerek, içeri girdi.Hemen ardından da kapıyı kapattı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Defol evimden!" dedim bağırarak.

"Hiçbir yere gitmiyorum!Ve biz şimdi hemen konuşuyoruz!" dedi o da sinirli ve sert bir sesle.

"Benim seninle konuşacak hiçbirşeyim yok." dedim sinirle.

"Yalnış, Konuşacak çok şeyimiz var.Mesela Sen ve Ben gibi, Biz gibi."

"Biz diye bişey yok Kerem!" dedim sinirle.

"Var.Sen göremesen de var! Sen kör olmayı tercih etsende, ben görüyorum.Biz diye bişey var!"

"Yok." diye mırıldandım.

"Mira, lütfen yapma bana bunu.Ya aklımı karıştırma ya da inkar etme." dedi yalvaran bi sesle.

Sustum.Ne diye bilirdim ki? Ben bile kendi duygularımı çözümleyemezken.

"Mira.. Yalvarırım konuş artık, susma.Yeter bunca zaman sustuğun." dedi güçsüz çıkan sesiyle.

"Kerem.." dedim ve sustum.

Evet yine sustum çünkü şuan ağzımı açsam Kerem'e karşı hissettiğim ne varsa, ağzımdan bir bir dökülücek gibi hissediyordum.

"Ne Kerem? Kerem Ne Mira?!" dedi bağırarak.

"Kerem." dedim ve arkamı dönüp, birkaç derin nefes aldıktan sonra devam ettim.

"Sadece Git." dedim gözümden düşen bir yaşla.

"Mira -"

"Kerem Git!" dedim sesimi yükselterek.

Birkaç nefes alış veriş sesinden sonra ayak seslerini ve ardından dış kapının açılıp kapanma sesini duyduktan sonra olduğum yere çöktüm ve göz yaşlarımın akmasına izin verdim.

Dışarıdan ne kadar korkusuz gözüksemde benim de korkularım vardı işte.Ve ben bu korkularımdan ve endişelerimden nefret ediyordum.

****

"Günaydın sevgilim,tatlı uykundan uyandın mı?" diye fısıldadığında gülümsedim.

Tam o anda yukardan üstümüze kar taneleri gibi inen kırmızı güllerle gözlerim dolmaya başladı.

"Ayrılık son kelime, Sen buna inandın mı ?" diye fısıldadığında daha fazla dayanamadım ve boynuna atladım.

"Seni seviyorum, Seni seviyorum, Seni seviyorum, Seni seviyorum!" diye fısıldadım gözyaşlarımın arasından.O da başımı öptükten hemen sonra konuştu.

"Seni Seviyorum Mira Soylu.Senin kalbini kırdığımda sızısını kendi kalbimde hissedicek kadar seviyorum seni.Özür dilerim. Defalarca. Milyonlarca ve Milyarlarca.Seni öyle bir seviyorum ki gülüşüne, bakışına, sesine o kadar muhtacım ki.Olmaz Mira.. bir daha asla bırakmam seni, Bırakamam.Seni seviyorum Mira Soylu." dediğinde daha sıkı sarıldım.

Benden ayrıldıktan sonra alnımdan öptükten hemen sonra önümde diz çöktü benim gözlerim kocaman olurken o gülümsedi ve konuştu.

"Ne dersin Mira tekrar Mutluluğun resmi olur muyuz? Tekrar benim olur musun? Benimle Delirir misin Mira? "

Görünüşüm gözyaşlarımla bulanıklaşırken yerden kalkmasıyla boynuna atladım ve avazım çıktığı kadar bağırdım.

"Ben hep senindim! Yine senin olurum! Hep senin olucam Kerem Soylu!"

Okuduğunuz birkaç paragraf ve diyaloglar kitaptan birkaç kesittir.

Şuan bu satırları okuyorsan kitabıma hoşgeldin, Sevgili Okuyucum!

Lafı daha fazla uzatmıyorum..

Hazırsanız artık başlayalım.

SAHADAKİ PRENSES'İN MACERALARINA.

Bana ulaşmak için ;

İnstagram: Gizemlipremsess

Twitter: Gizemlipremsess

Youtube: Gizemlipremsess

Snapchat: Gizemlipremsess

Tumblr: ironikbirii

SAHADAKİ PRENSES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin