16🌹 ESKİ SEVGİLİDEN DÜNÜR OLUR MU?

36 9 2
                                    

" Ne çıkar yanımda olmasan! Kalbim senden ibaret değil mi? Uzaktan sevmek zor demişsin. Etme sevdam! Görmeden sevmek ibadet değil mi? "

~ Cemal Süreya

🥀

ESKİ SEVGİLİDEN DÜNÜR OLUR MU?

Gül, kocaman gülümsemenin eşliğinde odasına çıktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gül, kocaman gülümsemenin eşliğinde odasına çıktı. Okul kıyafetlerini çıkartarak üzerine daha rahat kıyafetler giyindi. Haftaya olacakları Matematik ve Edebiyat sınavı için birkaç soru çözdü. Üç saat çözdüğü soruların ardından dinlenmek için odasından çıktı. Çok soru çözmekten başının ağırdığını anladı ve mutfağa gitti. Annesinin kendisine leziz elleri ile sıktığı portakal suyundan bir yudum içti. Birazcık rahatladığını hissetti. Tekrar odasına çıktı. Hava yine çok güzel ve günlük güneşlikti. Bu güzel havanın tadını balkonda keyif yapmakla çıkarttı. Uzun bir süre balkondan gökyüzüne baktı. Acı kahve gözlerini ışıl ışıl parlayan güneşe dikti. Gözleri daldı. O an nedense onu düşündü. Her güneşe baktığında aklına o geliyordu. Belki de ona söylediği son söz aklına gelmişti.
' Bilmiyorum... Belki de güneşi en iyi ben doğuruyorumdur ondan olabilir. ' Gülümsedi... Derin bir nefes aldı. Elindeki çakmakla sigarasını yakarak şişme yeşil armut koltuğun üzerine oturdu. Eline telefonu aldı. 'Senin adın Gül mü?' Asker'in ona söylediği son soru aklına geldi. Asker, hâlâ ondan cevap beklemekteydi. Gül de bunu biliyordu ama bir türlü kendine yedirmiyordu. Kendisini sorguladı...
Sigarasından derin bir iç çekerek uzun uzun düşünmeye başladı. Biraz önce annesiyle konuştuğu ve hak verdiği konuları andı. En yakın arkadaşı Yeşim'e bile güvenmez iken hiç tanımadığı bir yabancıya nasıl güvenirdi? Sahi güvenebilir miydi? Gül, bu riski göze alabilir mi? Sanki bir el kalbini derinden sıkmış gibi derin bir acı hissetti. Elini kalbine getirdi ve onu dinledi. Adeta kalbi 'beni dinle!' dercesine ona işaret veriyordu. Gül, elinde ki sigarayı hemen kül tablasında söndürdü. Derin bir iç çekti. Kalbinin sızısını dinledi...
' Ne oluyor bana? ' diye düşündü. Eline telefonu aldı ve baştan sona onunla konuştuğu herşeyi tek tek, iyice anlayarak okudu. Ve sonunda bir karara vardı.
" Belki de onu gerçekten tanımam gerek." dedi ve gülümsedi. Tam ona cevap atacak iken gözleri parladı. WhatsApp'da bir anda çevrimiçi olan Asker, Gül'e mesaj atmıştı. Gül'ün gözlerinin bir anda parlamasına sebep olan ondan gelen mesajın bu sefer kısa süreli bir sesli mesaj olmasıydı. Gül, gözlerine inanamadı. Tam ona yazmaya cesaret eder iken onun da hemen ona bir sesli mesaj atması Gülü hepten şoke etmişti. Gül, derin bir iç çekti ve şaşkınlığını dizginlemeye çalıştı. Bir anda o sesli mesajı açıp dinlemek istese de ' ya yanlış yapıyorsam!' düşüncesiyle de kendini alı koyamıyordu. Hemen bir sigara daha içmek isterken bir yandan da onun sesini çok merak ediyordu. Gül, uzun bir süre düşündü. Mesajını göreli henüz on beş dakika olmuştu. Açıp açmamak da direndi. ' ya mesajı hemen siler ise ya sesini duyamazsam.' diye düşünerek dan diye daha fazla düşünmeden o sesli mesaja tıkladı. Gül, Asker'in on beş dakikalık sesli mesajını dinledi. Dinlediği o on beş dakikalık sesten sonra adeta kendinden geçmişti. Mest olmuştu. Daha o dakika da o sese tutulmuştur. ' Sesi böyle olan bir insanın kim bilir kendisi nasıldır? ' diye bir fikre sahip olan Gül, ağzı kulaklarına varmıştı. Sesinden ziyade ona söylediği sözleri kendi dilinde çevirdi. Belkide bin kere de dinlediği sesini son kez dinleyerek ona eşlik etti:

KARA'NIN GÜLÜ 🌹 ✔️Where stories live. Discover now