Bir Künye Bir Mermi Aşk Hikayesi
" Zıt kutuplar birbirini çekermiş."
" Ama biz, birbirimize kenetlendik Kara."
" Gülüm, bana son kez tek birşey söyle."
" Seni seviyorum Kara."
" İnanmıyorum."
" O zaman kalbimi sök, eline al o sana gerçeği anlatır...
Merhaba canlarım, yeni bir bölüm ve yeni bir heyecanla yeniden karşınızdayım. Bu günün tarihi 04.05. 2024 ve saat tam 23:00 ve ben bu satırları yazıyorum. Sizlerde okuduğunuz saati yazmayı ve yorum yapmayı unutmayın. 🤍
(YAZAR ANLATIMI)
Bugün "bencillik" konusunu hedef aldım. Okuduğunuz zamanda anlayacaksınız ki Gül karakterimiz de bundan muzdarip. Asıl bencillik nedir? Hiç kendinize bu soruyu sordunuz mu ya da hiç çevrenizde bencil olan bir insan tanıdınız mı? Neden ve niye olduklarını biliyor musunuz mesela? Bencil: kelime anlamı itibariyle sadece kendini düşünen başkalarını önemsemeyen insanlara denilmektedir. Bencil insanlar kendi menfaatlerini her şeyden ve herkesten üstün tutan kimselerdir. Bencil insanlar için başkaları hiç önemli değildir. Başkalarının ihtiyaçlarını görmezden gelmektedirler. Ve maalesef ki çoğu insan bu kavramın içinde kendini bulur. Kimisi bilerek kimisi istemeden kendinde birşeyler bulur. Ve ister istemez çoğu insan bencil olur ve bencilce davranır. Bu saydıklarım kelimenin anlamıydı. Peki bu kavramın psikoloji de ki anlamını ve yerini biliyor musunuz? Sanırım bilmiyorsunuz. Psikoloji de ki yeri: Bencillik; başka insanların fikir, düşünce ve isteklerini dikkate almadan, kendi istekleri doğrultusunda hareket etmeye verilen isimdir. Bencil karakter yapısına sahip bireyler, karşısındaki bireylerin düşüncelerini önemsememeyi tavır olarak benimserler, bu sebeple toplum içerisinde yer bulabilmeleri oldukça zorlaşır. İhtiyaçlarını eşinden alamaz ve egosu zedelenir, duyguları incinir. Aidiyet duygusu gelişmez. Kendini hep yalnızlaştırır, diğerlerini ötekileştirir. Olumlu yanı çok yoktur. Ve maalesef ki birçok insan da bu psikolojiden muzdarip. Ben çok merak ettim. Araştırdım ve öğrendim. Siz değerli okuyucularımı da kısaca bildirmek istedim. Bu bölümde bu konuyu hedef alarak insanların kendi çıkarları uğruna kimleri harcadıklarını küçük bir kurguyla siz değerli okuyucularıma göstermek isterim. Umarım sizde bu psikolojiden muzdarip iseniz okuyup, ders almanızı tavsiye ederim. Umarım yazdığım bu bölümü beğenirsiniz. Beğeneceğinizi umuyorum. Şimdiden keyifli okumalar canlarım. 🤗
⚡AUDADE
" Bencillik, göze takılmış ayna gibidir. O gözler, nereye bakarsa baksın kendinden başka birini göremez."
~ Mevlana
🥀
BENCİLLİK
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bulutlar dağılmış, gün aydınlanmıştı. Gökler gülüyor, yer gülüyordu. Altın renkli yapraklar son demlerini yaşamaya, toprağın yeşil renkli kolları fersudeleşmeye (Eskimeye) başlamıştı. Damlalar yaprakların üzerinde hazanı şenlendirmeye çalışıyor, ağaçlar gün ışığında şebnem düşmüş gibi parlıyordu. Dışarının büyüleyici havası ile güneşin ısıttığı Gül'ün kızıla çalan uzun saçları ilkbaharın gelmesiyle birlikte havada kıbleli esen tatlı ve sıcak rüzgarların ahengin de adeta omuzlarında dans etmekteydi. Gül, evinin balkonunda oturmuş elinde tuttuğu çok sevdiği bir romanı büyük bir keyifle okumaktaydı. Romanın sonuna geldiğini fark ettiğinde romanını göz yaşlarının içerisinde bitirip. Kitabının kapağına uzun uzun baktı; Gülü ağlatan bu romanın adı: 'GÖKYÜZÜNDE AŞKIN SONU' "Bende Akın ve Asel'in gerçek ve sonsuz aşkından istiyorum." dedi ve gülümsedi. Sonra aklına en son konuştuğu o yabancı numara, Kara asker, namı diğer Aslan Kara, geldi. Bu sefer gülümseyen dudakları birden düştü ve yerini meraklı gözler ve beyin yakan sorular yer aldı. ' O, benim adımı nereden biliyordu? Nasıl biliyor?' gibi sorularla beynini kemiriyordu. Gül, beynini kemirdiği sırada telefonu çalmaya başladı. Gül hemen telefonunu cevapladı: _ Efendim Yeşim, _ Gül, neredesin kızım sen kaç saattir arıyorum seni? İyi misin? Merak ettim. _ Çok sevdiğim bir romanı okuyordum Yeşim, telefonum sessizdeydi. Bu yüzden görmedim, kusura bakma endişelendirdiğim için. _ Tamam, canım sorun değil. Evde misin? _ Evet, balkondayım, hava çok güzel güneşleniyordum bende. Sen ne yapıyorsun? _ Evdeyim bende birazdan Korayla buluşacağım ama seninle de görüşmek istiyorum. Bir durum var da. _ Ne oldu Yeşim, iyi misin? _ Ben, iyiyim de, sen iyi olmayacaksın gibi... _ O ne demek Yeşim? Şifreli konuşma! _ Buluşmamız gerek Gül, konu seninle alakalı. Koray da yanımızda olacak. Çünkü sana haberi o verecek. _ Tamam Yeşim, şimdi çıkıyorum. Nerede buluşuyoruz? _ Dinamik Kafe' de knk. _ Tamam, birazdan oradayım. Görüşürüz. Gül, telefonunu kapattığı gibi hemen hazırlamaya başladı.
