İntihar Hattı adıyla bilinen çete, insanları intihara sürükleyerek öldürmesi ve dolandırmasıyla bilinir. Herkes onlardan kaçmaya çalışırken, genç kız nereden geldiğini bilmediği bir cesaretle çete liderine yazmaya başlar.
Akşin; Ölmek istiyorum ama...
O kadar tehdit ettiniz ki, dayanamadan yeni bölümü hemen getirdim size.
Karşılık olarak satır başı yorum istiyorum bilmiş olun, atmazsanız ağlarmışım.
Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalar!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Genç adamın yaktığı sigaranın dumanı, terastan gökyüzüne doğru süzülürken oldukça rahattı. Koltuğuna uzanmış, bacak bacak üstüne atmış, bir elinde viskisi, diğer elinde laptopuyla ekrana bakıyordu. Kulağındaki küçük kulaklık ise hem ses almasını sağlıyor, hem de istediği an sesini duyuruyordu. Ancak bunu istemiyordu.
Kadın söylediği üzere lacivert elbiseyi askıdan koparırcasına çekmiş, öfkeyle ince bedenine giyinmişti. Onu izlerken dudağının kıvrılmasına engel olamadı, saçlarını ise söylediği üzere toplamıştı. Bu hoşuna gitti.
"Asil, kulağında sik mi var senin?" diyerek yanına gelen arkadaşını görünce laptopun ekranını hızlıca indirdi. "Ne o, porno mu izliyorsun amına koyayım! Hadisene!"
Oturduğu yerden doğrulurken kulaklığına dolan sesle duraksadı. "Siktiğimin serserisi!" diyen ince, hoş olan o sesi duyduğunda ise gülüşü genişledi.
Karşısındaki arkadaşı onun gülüşüne kaşlarını kaldırdı. "Ne sırıtıyorsun lan?"
Taviz vermedi, hemen gülüşünü yüzünden sildi ve boğazını temizleyerek "Hiç," yanıtını verdi. Laptopu kapattı, sigarasını küllüğe bastırıp viskiyi kafasına dikti ardından ayağa kalktığında "Başlıyoruz," diyerek kapıdan çıktı. "Her şey hazır mı?"
Ekip arkadaşlarına kısa bir bakış attı. Sistem işlerini gören Kutay bilgisayar başında kaş çatmış bir şeyler okuyordu, dolandırıcılık işlerini gören Akif sahte belgelere son kez göz atıyor, az önce kendisini rahatsız eden Sina ise eldivenlerini takıyordu; hırsızlık ondan sorulurdu ve çaldığı hiçbir şeyin izini geride bırakmazdı.
"Ben hazırım," dedi Akif.
Sina'dan da onay geldi. "Doğdumdan beri her gün bu iş için hazırım ben."
Geriye yalnızca Kutay kalıyordu ancak ekrana o kadar endişeli bakıyordu ki, dayanamayıp "Ne sikimi okuyorsun sen?" diye sordu Akif. "Dalıp gitmişsin resmen, ekranın içine düşeceksin!"
Kutay yutkunurken laptopun ekranını onlara doğru çevirdi. "Kazığa oturduk kardeşim, onu okuyorum. Top 1 trend haberler, Asil Yamaç Kozcuoğlu aranıyor diyor, dolandırıcı diyor, seri katil diyor, çete lideri diyor!"
Yamaç kolay kolay endişeye düşmezdi ancak yıllardır gizliliği korunan kimliği bir anda ortaya çıktığı için yutkunamadan edemedi. "Bu nasıl olur?"
"Siktir!" diye yükseldi Sina. "Ciddi misin, onu bulan bizi de bulur!" Şok içinde ağzı bir parça açıldığında devam etti. "Biz herkesin karısı oluruz oğlum!"
Yamaç ise hepsinin aksine öfkeliydi. "Bu nasıl olur lan, nasıl çıkıyor benim kimliğim ortaya! Kim biliyor adımı, soyadımı!"
Kutay yutkunurken yanıt Akif'ten geldi. "Kim olabilir sence, senin şu oyuncak bebeğin olabilir mi, Asil? Öldürmek yerine oyunlar oynayıp hepimizi riske attığın şu kız!"
Yamaç yutkundu. O olamazdı çünkü saatlerdir uyuyordu ve uyandığında telefonunun sinyalini tamamen kesmişti. Kimseyle konuşamayacağından da emindi. "Haber ne zaman yayımlanmış?" diye sordu Kutay'a dönerek. "Dün sabahtan önce mi yoksa sonra mı?"
Dün sabahtan beridir onunla uğraştığı için ne yaptığını biliyordu. Böyle bir şeye vakti olamazdı çünkü o saatlerde asansördeydi.
Kutay ekrana kısa bir bakış atıp "Dün sabahtan sonra," dediğinde anlamsız bir rahatlamanın içine yayıldığını hissetti. "İsimsiz bir kullanıcı. Ne yaptıysam kim olduğunu bulamadım, çok profesyonel biri."
"Tamam işte," diyerek burnundan öfkeli bir nefes bıraktı Akif. "Kız zaten seni internet üzerinden profesyonelce hacklememiş miydi, başka kim kalıyor geriye söylesene!"
Yamaç düşündü, aklına adamakıllı hiç kimse gelmiyordu. Dövmelerle kaplı olan kollarını masaya yaslayarak kaşlarını çattı. Dünden sonra yapılmış bir haber olsa bile, öncesinde birilerine ondan bahsetmiş olabilir miydi? Sonuçta o bir kurbandı. Her şeyi yapabilirdi.
Akif onun düşünceli halinin tam olarak aksi olarak öfke doluydu. "Nefesini kesmek için neyi bekliyorsun!" dedi sabırsızca. "Hepimizi birer birer yakmasını mı yoksa!"
"Bilip bilmeden hareket edemeyiz," dedi kısaca. Emin olmak istiyordu. Öldürmek için.
"Ya da sen öldürmek istemiyorsun!" diyerek karşılık verdi Akif, ardından cebinden silahını çektiğinde korumasını açarak başını salladı. "Sorun yok, senin yerine bunu ben yapabilirim. O kızın nefesini keseceğim."
Yamaç için son nokta bu olmuştu. Arkasını dönen Akif'in ensesinden kavradığı gibi ters çevirip başını masaya sertçe vurdu ardından silahını elinden aldığında dişlerini sıkarak kulağına doğru eğildi. "Bir daha benim yapma dediğim bir şeyi yapmaya kalkarsan seni kendi kanında boğarım Akif." Başına aldığı darbeyle yüzünü buruşturan Akif kalkmak istediğinde, daha da bastırdı. "Size ne dedim," gözlerini herkesin üstünde tek tek gezdirdi. "Sizin değil, benim kurbanım dedim. Evet, o benim bebeğim, o yüzden en ufak yanlışında nefesini kesmek bana düşer."
Kutay yutkunurken, Sina başını salladı. Akif ise masaya itilmesiyle başını tuttu.
"Şimdi," diye devam etti Asil Yamaç Kozcuoğlu. "Yeni kurbanımızın canını hep beraber almaya gidebiliriz."
Eldivenini taktı, bir sigara yaktı ardından silahını çıkararak yürüdüğünde diğerleri de peşine takıldı.
Öldürmekse öldürmek ancak kimseye adaletsiz bir ölüm vermeyecekti.
📞
Olaylar kızışıyor, sizce Yamaç şüphelerini dinleyecek mi?
