Koca Bir Hiçlik

123 12 55
                                    

Reşat hocanın yanından ayrıldığından beri Veysel sürekli aynı şeyi düşünüp duruyordu. Kenan'ın üstüne gitmeden geçmişten bahsetmelerini söylemişti Reşat hoca. Ve Veysel kanseri abisine nasıl anlatacağını düşünüyordu.

Abisiyle konuşmaya vakti olmamıştı çünkü odaya geri döndüklerinde abisi yine uykuya dalmıştı. Reşat hoca bu durumun normal olduğunu, Kenan'ın iki aylık bir komadan uyandığını ve kanserin onu yorduğunu söylemişti.

Veysel ailesini eve yollayıp abisinin yanında kalmıştı. Mavileri sürekli olarak Kenan'ın üstündeydi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Veysel uykuya henüz yeni dalarken duyduğu mırıltı sesiyle hızla gözlerini açtı.

"Abim," dedi, koltuktan kalkıp yatağa yaklaşırken. Kenan'ın yüzünde terler birikmişti. Veysel elini abisinin anlına koydu. Abisinin ateşi vardı.

"Abim uyan hadi."

Kenan yavaşca gözlerini açtı. Veysel geri çekildi, abisini rahatsız etmek hiç istemiyordu. Kenan'ın mavilerinde o sevgi dolu bakışları görmüyor olmak zaten çok canını yakıyordu, birde ona soğuk davranmasını istemiyordu.

"Ağrın var mı?" Diye sordu abisine.

"Biraz." Dedi Kenan, ses tonundan acı çekiyor olduğu belli oluyordu.

"Doktoru çağrıyım."

Kenan Veysel'e itiraz etmedi. Ve Veysel odadan çıkıp bir süre sonra yanında Reşat hocayla geri döndü. Reşat hoca yatağa yaklaştı, ateş ölçerle Kenan'ın ateşini kontrol etti.

"Çok yüksek değil." Dedi Reşat hoca ama yine de seruma ateş düşürücü ekledi. "Nasıl hissediyorsun evlat?"

"Koca bir hiçliğin içinde gibiyim." Dedi Kenan, Reşat hocaya bakmadan.

"Geçecek evlat, bu günlerde geçecek elbet." Dedi Reşat hoca, babacan bir ifadeyle. Sonra Veysel'e döndü. Onun da en az abisi kadar zor bir süreçten geçtiğini biliyordu. "Yine uğrarım."

Reşat hoca odadan çıktı. Veysel yine koltuğa oturdu. Abisiyle konuşmak istese de birşey demedi, diyemedi.
Kenan da gözlerini kapatıp kendini yeniden uykunun kollarına bıraktı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sabahın erken saatlerinde kapı sesiyle uyandı Veysel. Reşat hoca gelmişti.

"Nasılsın oğlum?" Diye sordu Veysel'e Reşat hoca. Yatağa yaklaşıp serumu yeni bir taneyle değiştirirken. Veysel derin bir iç çekti, abisine bakarken.

"İdare ediyom işte."

"Konuştun mu abinle hiç?"

"Yok hocam, sürekli uyuyo."

"Gücünü toplamaya çalışıyor. Bugün daha çok uyanık kalır merak etme."

Veysel bir süre sessiz kaldı. Reşat hoca da bir işi kalmadığından kapıya doğru ilerledi, tam kapıyı açacaktı ki Veysel seslendi:

"Reşat hocam,"

"Söyle oğlum?"

"Bu tedavi süreci nasıl olacak?"

"Kenan'la tedaviye başlayacağız diye konuşmuştuk ama olanlardan sonra."

Reşat hoca sustu. Veysel abisine baktı ve yeniden Reşat hocaya döndü. Abisi tedaviyi kabul etmişti kazadan önce ama şimdi ne derdi bilmiyorlardı.

"Ya istemezse?"

"Sonra düşünelim olur mu? Önce bir kendine gelsin, biraz toparlansın."

"Doğru. Daha kanseri bilmiyo bile."

Reşat hoca birşey demeden odadan çıktı. Veysel koltuktan kalktı, yatağın kenarına oturdu. Kenan'ın elini tuttu. Bir süre sessizlik hakim oldu odaya. Sonra Kenan gözlerini yavaşca açtı.

"Biraz daha iyi misin?" Diye sordu Veysel. Kenan ona boş gözlerle baktı.

"Kimsin sen?"

"Kardeşinim."

"Ben hatırlamıyorum seni."

"Biliyorum abim."

Kenan Veysel'in eline baktı, kendi elini sımsıkı tutmuştu.

"Yakın mıydık biz?"

"Evet, çok yakındık. Sen dünyanın en iyi abisiydin, hep yanımdaydın benim."

"Hatırlamıyorum." Dedi Kenan bir kez daha. Kapalı televizyon ekranına baktı ve elini Veysel'in ellerinden çekti.

"Meyve suyu ister misin?" Diye konuyu değiştirdi Veysel. Kenan mavilerini ona çevirdi. Hiçlik derken bunu kastetmişti işte. Sadece ailesini değil kendine dair birşeyleri de hatırlamıyordu.

"Biraz yalnız kalsam?"

"Tamam." Dedi Veysel yalnızca.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Veysel hastanenin bahçesine çıktığında Elif'i gördü, yanına gidip oturdu. Elif onu fark ederek başını kaldırdı.

"İyi mi?" Diye sordu Elif. Veysel başıyla onayladı onu.

"Neden yanına gitmiyon?"

"Beni hatırlamıyor."

"Beni de hatırlamıyo."

"Ya hiç hatırlamazsa?"

"Elif, abim sadece bizi sevdiğini unuttu sevmeyi bırakmadı. O yüzden biz hep onun yanında olacaz. Hem sen onun seni ne kadar çok sevdiğini biliyon."

"Biliyorum tabi." Dedi Elif, gözlerinden bir damla yaş süzülürken.

"Seni anlıyom ben." Dedi Veysel, kendi hissettiklerini düşünürken. "Uyandığı zaman aklımda ona sarılmak vardı."

"Ama yapamadın." Dedi Elif. Veysel onu onayladı.

"Evet çünkü aynı insanı göremedim."

"Ya hiç o insan geri dönmezse?"

"O hala aynı insan Elif, senin sevdiğin adam ve benim de abim sadece kafası karışık." Dedi Veysel. Elif de gözlerini silerek gülümsedi. Kenan'ı seviyordu onu bırakmayacaktı.

Veysel'in de abisini bırakmayacağı gibi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bölüm sonu.

Umudun Rengi Where stories live. Discover now