Geçmişin itirafları ✾ 19

3.2K 351 165
                                    

Babam karşısında beni beklemediği için şaşırmıştı.  Elindeki gazetesini yavaşça masanın üzerine bırakıp gerisine yaslandı ve bacak bacak üzerine attı. "Oğlum, neden geleceğine haber etmedin?"

"Annem evde mi?" diye sordum onun sorusunu duymamazlıktan gelerek. Karşısındaki boş tekli koltuğa geçip oturdum ve bedenimi öne doğru getirdim.

"Annen bir saat önce çıktı, yeni sezon kıyafetleri gelmiş." Babam bana yanıt verdi fakat açık mavi gözleri merakla bana bakıyordu. Tek kaşını kaldırarak kafasını salladı. "Anlat bakalım. Hangi rüzgâr attı seni buraya?"

"Samet rüzgarı." dediğimde babam gözlerini kapatıp içine derin bir nefes çekti. Başlarda beni desteklememişti ama çok karşı da çıkmamıştı. Sonrasında ne olursa olsun arkamda duracağını söylemişti ve durmuştu da ama Samet'i hiçbir zaman sevmemişti. Samet ile ayrılığımı duyunca sevinip bana belli etmemeye çalışmıştı ama belli olmuştu her zaman. Annem ne zaman Samet'in konusunu açsa babam bir yolunu bulup kapatırdı. Ve şimdi konuyu ben açınca merak da etmişti ama hoşuna girmemişti. "Konuyu uzatmayacağım baba." diyerek devam ettim. "Sen Samet'i tehdit mi ettin?"

"Ettim." dedi babam hızlıca. Sanki yıllardır bunu söylemek istiyormuş da kendisini tutuyormuş gibi patladı bir anda. Yüzü şimdiden kıpkırmızı olmuştu. "O alçağı tehdit ettim. Eğer oğlumdan ayrılmazsan seni babana söylerim dedim, babasını biliyorsun. Dünyanın en muhafazakar insandır. Eğer oğlunun bir erkek ile sevgili olduğunu duyarsa onu hemen bir hastaneye kapattırırdı. Elbette bir insanın sırf cinsel yönelimi yüzünden hastaneye yatmasını istemem ama başka türlü ayıkacağı yoktu diye düşündüm yine işe yaramadı. Ben de seni aldattığı kızı bulup onu tehdit ettim ve fotoğrafları sana attırdım. Pişman da değil. Oh be! Rahatladım." Gerçekten de rahatlamıştı. Kendisinden emin bir şekilde kafasını salladı. "Yıllardır içinde tut tut yeter. Sen aldatan bir şerefsiz ile beraber olmana izin vermem."

"Samet bana böyle anlatmadı." dedim sakince. "Mesajları gösterdi. Eğer babanın bilmesini istemiyorsan oğlundan ayrıl gibi mesajlar atmışsın, bunları da gösterdi. Bu yüzden aldatmış beni."

"Yalan!" diye bağırdı babam sinirlice.

"Baba, sakin ol." diyerek onu yatıştırmaya çalıştım. "Ben sana inanıyorum. Buraya sadece senden doğruları öğrenmek için geldim."

"Bu adiyi ben Alaçatı'da gördüm." dedi babam sakinleşmeye çalışarak. "Annenin doğum gününde gittiğimiz zaman. Yanında bu kız vardı. En başta arkadaşıdır, kuzenidir, ablasıdır, bacısıdır dedim annene bile göstermedim. Annene gösterirsem kafada kurar çocuğa boş yere çatar diye düşünmüştüm, sonradan anladım ki yanlış düşünmüştüm." Babam bu konuda anneme hâlâ kızgındı anlaşılan. "İki gün sonra denizde gördüm bunları. Kesinlikle akrabalık yoktu aralarında. Yakınlardı ve inan bana on yıllık ilişkisi seninle değil de o kızla gibiydi. Bunları öpüşürken gördüğümde gittim ağzını yüzünü dağıttım. Ona neden anlatmadı beyefendi?"

"Onu sen mi yapmıştın?" diyerek güldüm. "İş gezisi için İzmir'e gittiğini söylemişti bana. Orada da sokak sokak serserileri bulaşmıştı."

"Yalan işte, yalan." Babam sanki karşısında Samet varmış gibi iğrenerek baktı. "Sonra öğrendim ki o kızla dört aydır berabermiş. Şirketinde çalışıyormuş o kız. Bir ay boyunca bu haysiyetsizi ikna etmek için uğraştım oğlumdan ayrıl diye doyumsuz ne senden ne o kızdan vazgeçemedi."

"Neden gelip bana demedin?"

"Oğlum gözün kördü senin. Samet'ten başka bir şey bilmiyordun ki. Yalanları ile kandırır bana da düşman ederdi. Baktım olmuyor ben de kızı tehdit ettim -"

konuşmaz duyamaz hisseder , GAYWhere stories live. Discover now