İçindeki yoğun duygular ✾ 16

3.3K 291 426
                                    

Babamın devamlı gitmiş olduğu bir restoranı seçmişti annem akşam yemeği için. Benim tek geleceğimi düşündüğü için Evren ona büyük bir sürpriz olacaktı. Annem yemekte sadece benim, babamın ve kendisinin olacağını üstüne basa basa vurgulamıştı. Bu demek oluyordu ki: Korkma, Samet'i bu yemeğe davet etmedim.

Evren'e yemeğin saatini ve yerini attığımda akşam orada olacağını söylemişti. İkimiz restoranın arkasında buluşacak ve el ele girip annemle babamın yanına gidecektik. Muhtemelen tek şaşıran annemle babam olmayacak, restoranın içindeki kişilerde olacaktı. Neyse ki buna alışmıştım. 

Hoş, daha önceden homofobik gibi davranan ve hakaretler yağdıran insanların bir çoğunu ya da yakınlarını gay barlarında görmüştüm. Gizli gizli erkek kovalıyorlar, ardından da kimseye bu durumdan bahsetmemeleri için yalvarıyorlardı. 

Beyaz bir gömlek, siyah hafif dar siyah kumaş pantolon seçmiştim bu gece için. Evren'in ne giyeceğini bilmiyordum fakat özen göstereceğine emindim. Yaşlı köpeğimin mamasını kontrol ettim, artık eskisi kadar iştahı yoktu. Eğilip onun başını okşadım. Kafasını kaldırıp bana kısa bir bakış attıktan sonra tekrardan uyumaya devam etti. Artık son zamanlarında olduğunun farkındaydım. Üzgündüm fakat normal bir köpeğe göre daha uzun ve sağlıklı bir hayat sürmüştü. Ona bir kez bile sesimi yükseltmemiştim, bir kez bile kızmamıştım. Her vakit bulduğumda onunla oyunlar oynamış ve onunla vakit geçirmiştim. 16 yıl boyunca birbirimiz sıkı dostu olmuştuk. Veterinerliği bile ben onun seçmiştim, onunla daha iyi ilgilenebilmek için.

Yumuşak tüylerini bir kez daha okşadıktan sonra arabamın anahtarını masanın üzerinden alıp çıktım ve restorana doğru sürmeye başladım. Akşam trafiği yüzünden yollar biraz yavaş akıyordu, neyse ki bir süre sonra trafik açılmıştı da daha rahat gidebilmiştim. Restoranın arkasına park ettim arabamı, Evren de zaten ilerideki ağacın altında duruyor, telefonundan bir şeylere bakıyordu.

Onun yanına ulaştığımda elimi omuzuna koydum ama bu büyük bir hata olmuştu. Ben elimi Evren'in omuzuna koyar koymaz Evren elimi sertçe tutup geriye doğru hafifçe büktü. Neyse ki beni tanımıştı da canım yanmadan geri bırakmıştı elimi. Telaşla bana bakıp elimi nazikçe tuttu. "Çok özür dilerim. Telefona dalmışım, başka biri sandım."

"Önemli değil." diyerek ona gülümsedim. Açıkçası canımı yakmamıştı bile bileğimi hafifçe bükmesi. Ama hızlı refleksi hoşuma gitmişti. "Çok iyiydi."

"Yakın dövüş kursu almıştım." dedi tatlı bir şekilde gülümseyerek. "Neyse, boş ver bunları. Çok yakışıklı gözüküyorsun."

Bunu dediğinde onu incelemek geldi aklıma. Gri çizgili kumaş pantolon giymişti, üstünde de polo yaka beyaz tişört ve kahverengi ince bir ceket vardı. Saçlarını düzünce tarayıp hafifçe sağa doğru atmıştı. "Sen de." dedim yutkunurken. "Harika gözüküyorsun."

Gülümseyerek birkaç saniye baktıktan sonra elini bana doğru uzatıp tutmamı istedi. Sıkıca tuttum onun elinden ve restoranın ön kapısından içeriye girdik. Bizi karşılayan garsonun kaşlarını çatıldı en başta, sonrasında bizi turist sanmış olmalı ki İngilizce konuşmaya başladı ama elimi kaldırıp onu durdurdum. "Türk'üz kardeşim biz. İlk defa mı el ele tutuşan bir çift görüyorsun?"

"Üzgünüm efendim." dedi adam samimi olmayan bir gülümseme ile. "Tipiniz de yabancı gibiydi."

"Barlas Fırat." dedim kısa keserek, zaten birazdan ortam yeterinde gergin olacaktı, şimdiden daha fazla germeye gerek yoktu. Bir yandan da Evren hafif hafif elimi okşayarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu ve garip olan gerçekten de işe yaramasıydı. Sakinleşmiştim.

konuşmaz duyamaz hisseder , GAYWhere stories live. Discover now