Aniden gelen tepki ✾ 8

3.5K 298 72
                                    

Ben önümdeki bifteğin çoğunu bitirmişken Evren sadece birkaç lokma alıp bırakmış, ikinci kadeh şarabını içiyordu. Şarap çok keskin olduğu için ben henüz ilk kadehimdeydim ve her bir yudumumda yüzümü ekşitmemek için kendimi tutuyordum. Normal hayatımda da çok fazla alkol tüketen bir insan olmadığım için hızlı gitmek istemiyordum. Bana kıyasla Evren alışık gibi duruyordu. İlk yudumunda dahi ne yüzü kırıştı ne de şarabın keskinliğini yadırgadı. Alkol ile arası iyi gibi duruyordu. Belki de mesleği buna nedendi.

"Bir şey sorabilir miyim?" dedim hafif çekingen hareketlerle. Bu soruyu sormam için çok erken olduğunu biliyordum fakat merak da ediyordum. Evren onaylarca başını salladığına ben devam ettim. "Bu durumun doğuştan mı yoksa bir kaza sonucu mu?"

"Karışık." dediğinde kafam karışmıştı. Evren ise sakince gerisine yaslanıp ellerini yukarda tutarak anlatmaya başladı. "Dilsizliğim doğuştanmış. Sağırlığım ise bir kaza sonucu olmuş."

"Anlamadım." dedim kaşlarımı hafifçe çatarak. "Yani doğuştan konuşamıyordun ama duyabiliyordun fakat sonradan duyma yetini kaybettin?"

"Daha derine inerek anlatayım." dedi hafifçe gülümserken, ardından ciddileşerek devam etti. "Doğduğumda doktorlarım hemen anlamışlar benim dilsiz olduğumu. Birkaç tedavi uygulansa da maalesef bir işe yaramamış. Ben 2 yaşımdayken ailem beni İzmir'deki başka bir doktora götürmek istemişler. Bu arada babam öğretmen annem hemşireymiş. Zaten annem araştırmış bu doktoru da. O gece doktorun yanına giderken içinde benim de bulunduğum arabaya başka son model bir araba çarpmış ve o kazada ben hem duyma yetimi hem de babamı ve annemi kaybetmişim..."

Ben dudaklarımı şaşkınlıkla aralarken Evren sakin kalma numarası yapıyordu fakat olmuyordu. Kasılmış ve üzülmüştü ama bana belli etmemeye çalışarak devam etti anlatmaya. "Tabii tek kaybeden ben olmadım. Bu sırada bize çarpan lüks arabadaki çocuk da hayatını kaybetti. Çocuk diyorum çünkü kendisi henüz 16 yaşındaydı. Babasından gizli garajdan arabayı almış, sonra hız yapmış ve bizim arabaya çarpmış. O çarpma etkisi ile kendi hayatıyla beraber iki hayatı daha götürdü."

"Ama Serenay bana aile dostu olduğunuzdan bahsetti."

"Yanlış değil." diyerek sakince omuz silkti Evren. "Bu çocuğun ailesi kazadan sonra beni evlatlık almışlar. Bir tür vicdan rahatlatması gibi aslında. Benden hem annemi hem babamı hem de duyma yetimi aldı oğulları ve kendi oğulları da sonsuza dek gitti. Beni onun yerine koymadıklarını, beni ben olduğum için sevdiklerini söylüyorlar fakat bilmiyorum. Bence beni kaybettikleri oğullarının yerine koyuyorlar. Fotoğraflarını gördüm. O da sarı saçlı mavi gözlü bir çocukmuş, bana baktıkça onu görüyorlar."

İçime bir ürperti girerken korkarak ve çekinerek başka bir soru sordum. "Sana nasıl davranıyorlar?"

"Bu konuda diyecek tek bir kötü lafım bile yok. Gerçek annem babam olsalar ancak bu kadar çok severler." derken dudaklarında içten bir tebessüm belirdi. "Üstüme titriyorlar. Bir dediğimi iki etmiyorlar..." Ardından hafifçe gülerek bana baktı. "Umarım deyimleri doğru kullanabilmişimdir. Kitaplardan okuduğum kadarıyla bu tür durumlarda kullanıyorlardı."

Ben de hafifçe gülerek kafamı onaylarca salladım. "Tam yerinde kullandın."

Ve bu konu orada kapanmıştı. Evren devam etmek istememişti, ben de zorlamamıştım. Güvenip bu kadar açılması bile hoşuma gitmişti. O da bana hayatımı sorar mı diye bekledim ama neyse ki sormamıştı. Muhtemelen o da benim geçmişimi merak ediyordu ama geceyi daha fazla karamsarlaştırmamak için kafasındaki tüm soruları göz ardı etmişti. 

konuşmaz duyamaz hisseder , GAYWhere stories live. Discover now