16.Perde | Şehvete Karşı Diz Çök

140 15 105
                                    

Yorum ve oylarınızı unutmayın, tarif edilemez bir mutluluk veriyor✨

+18

16.Perde | Şehvete Karşı Diz Çök

Perde | Şehvete Karşı Diz Çök

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kendinizi dünyanın en şanssız insanı ilan etmeden önce iki kez değil, ömrünün sonuna kadar düşünmeliymiş meğer insan. Ya da ilahi bir varlık veya bir Tanrıça. Ellerimin arasında kanını taşıyorken yalnızca tüm umutlarımın da bir kan gibi akıp gittiğini sanmıştım ancak şansımı son kez daha düşünmemiştim.

Sadece, Midgard'ın en şanssız varlığıydım o gün. Ancak şansın nereden vuracağı bazen Tanrıya bile sürpriz oluyordu. Yoktan var olan bir şans değildi benimkisi, ben daha doğmadan önce Tanrıların duvar yazılarına yazdığı bir kaderdi.

Yenilmezler binasına varmamızın üzerinden sadece saatler geçmişti, ancak o saatler bana zulüm gibi gelmişti. Nedense her saniye, 'ya yarası yeniden kanamaya başlarsa?' Diye geçiyordu. Artık onunla bir bağım yoktu, onu hissedemiyordum ve bu beni tedirgin ediyordu.

O günden itibaren yalnızca ona kalbimle bağlıydım ve bu bizi bir arada tutmak için yeterliydi çünkü kalp durursa bizde ölürdük. Yani bağın bozulması bizim için hiçbir şeydi, yine de birimizin aldığı yarayı diğeri alacaktı, biliyordum işte.

Kapısının önüne geldiğim odayı yavaşça tıklattım ve kapıyı usulca açtım. Stella ile karşılaşınca usulca gülümsedim. Düşünceleri doğrudan konuşmak istediği için sormadan içeriye girdim ve kapıyı ardıma kapattım.

Işıklar sönüktü. Ve gecenin en değerli anlarıydı sanki bu. "Rahatsız etmiyorum, değil mi?" Diyerek gülümsedim ve yatağın hemen sonuna oturup ona baktım. Sarı saçları karanlıkta bile parlıyordu, dizlerini kendine çekmiş öylece oturuyordu.

"Emin ol birinin beni rahatsız etmesini isteseydim bunu evrenin en güzel Tanrıçasının yapmasını isterdim." Diyerek gülümsedi bana. "Gözlerini konuşmuyorum bile." Ona sürekli soracaktım, ancak bir türlü soramamıştım. Thor'u nereden biliyordu? Yoksa o elektrik kotası dünyadayken de bu kıza da mı bulaşmıştı?

"Onu hiç gördün mü? Gözlerimi ondan aldığımı söyledin ama o senden bana bahsetmedi bile." Ya da basit bir hayranlık taşıyordu içinde. Thor'un bu gezegende yenilmezlerle bir kahraman olduğunu biliyordum. Sevenleri olabilirdi, değil mi?

Stella yutkundu, tanıştığımızdan beri sakladığı bir şeyler varmış gibi hep çekimserdi ve bu haline asla anlam veremiyordum.

Ancak ondan yedi ölümcül günahın kokusunu alıyordum.

Ayrıca sürekli ayaklarına dokunuyordu, ona yeniden verdiğim yürüme yetisinin gitmediğinden emin oluyordu. "Sen beni bırak. Ben yalnızca saçmalayan biriyim. Biraz da gerçekleri konuşalım."

𝐖𝐀𝐊𝐈𝐍𝐆 𝐔𝐏, steve rogers Where stories live. Discover now