2. Perde | Kırık Aynaların Sureti

228 20 136
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorumm

2.Perde | Kırık Aynaların Sureti


"Biri beni dinlesin,
Anlasın biri beni.
Biri gözlerime baksın,
Ortalık fena karışık."


Şimdilerde ne hissediyorum, bilmiyorum. Ancak bildiğim tek şey var yeryüzüne çıkan, kendini bana kanıtlayan: Aynaların kırık sureti haline geldiğim. Her şeyi yansıtan, bütün bir ayna gökten öyle sert düşmüştü ki, kaç parçaya ayrıldığını kestiremiyordu.

Şimdi hissediyor o küçük kız, o parçalar duygulara bürünmüştü. Duyguları bu kadar derinden tatmak, insan işiydi ve ben kendimi ilk defa bir insan gibi hissediyordum.

"İnsanlar garipler..." dediğini hatırlıyorum Thor'un. "Korkuyorlar, duygularını kontrol edemiyorlar. Ancak... onları görseydin sende severdin Luxuria'm. Benim tanıştığım insanlarla tanışsan, sende bayılırdın." Ah, Jane. Bazen düşünüyorum da, Abim de mi Midgard'a geldikten sonra bu hale geldi, bunu sen mi yaptın?

Çünkü Jane, bana sürekli "Aşk her şeyi baştan yazarmış küçüğüm." Deyip dururdu ve adını dilinden düşürmedi. Üzgünüm Abi, ben senin kadar şanslı olmayacağım.

İkimizin kaderi de aynıydı, sen kovuldun, ben kovuldum. İkimizde düştük ve bizi bulanlar oldu ancak sen aşkın avucuna düşerken, ben kıyametin ortasında kayboluyordum. Umarım beni bulmak için olan hevesin sönmemiştir, çünkü ben hayattayım. Bir insan gibi yaşadığımı hissediyorum.

Şimdi ise, bir insan nasıl korkuyorsa öyle korkuyordum, bir insan canı için nasıl koşuyorsa, öyle koşuyordum. "Luxuria!" Beni kovalayan adamın sesi kulaklarıma iliştiğinde, adımlarımı daha da hızlı attım. Onlara ne anlatacaktım beni yakaladıklarında?

Ayağım kurak arazideki taşa takıldığında yere düştüm, kendimi hızlıca toparlamaya çalıştığımda hemen arkamdaydı. "Luxuria!" Ayağa kalktığımda tekrar koşmak için hazırlanmıştım ki, Steve hızla beni yakaladığı an yerle buluştuk.

Çırpındım, "Bırak beni!" Bunlar, bi' insanın canı için savaştığı çırpınışlardı. Üzerime bindiğinde, kollarımı tuttu sertçe. Bedenimi kurak arazideki kuma sabitlediğinde, hareketimi kesmişti. "Bırak dedim! Size anlatacak bir şeyim yok benim."

"Bize anlatacağın çok şey var!" Diye bağırdı. "Durduk yere kimse gökten düşmez veya birine dokunduğunda garip garip sahneler göstermez! Ya da rüyalarımıza girmez, Luxuria. Seni düştüğüm karanlıkta bile gözlerimi kısa kısa aradım, ayaklarımın dibine düştün ve seni bırakacağımı mı sanıyorsun!?"

𝐖𝐀𝐊𝐈𝐍𝐆 𝐔𝐏, steve rogers Where stories live. Discover now