fa

18 8 48
                                    

I think I need you more than ever now

_____☆_____

Abisinin arabada o şekil korkmasından üç gün geçmişti bile. Ama Minho hala onun neden öyle tepki verdiğini anlayamıyordu. Ona sormuştu, fakat o her defasında geçiştirmişti. Tahlil sonuçlarının açıklandığını da söylemişti. Ama ortada hiçbir şey yoktu. Bu sefer abisinin ondan birşeyler sakladığından emindi.

Şuan işteydi ve evden bir not bırakarak erken saatte çıkmıştı. Notta bugün Changbin'in ders için eve geleceğini yani Minho'nun gitmesine gerek olmadığını söylemişti. Bu artık üçüncü kez yapışıydı. Üçüncü kez evde ders alıyordu kardeşi. Ve Changbin de bunun sebebini söylemiyordu. Öte yandan Hyunjin de ondan birşeyler saklıyor ve hep gizemli davranıyordu. Onlar böyle davranırken güvenecek kimsesi kalmaması Minho'yu üzüyordu.

Genç kanepede oturup kitabını okurken kapı çalınmış ve koşarak açmıştı kapıyı.

"Merhaba Minho!"

"Merhaba Changbin. İçeriye geç."

Changbin içeriye geçmiş ve yerini almıştı. Minho da onun önüne oturmuştu. Uzun zamandır öğrenmeye hiç hevesi yoktu evet ama o gün sevdiği ona tekrar dönünce eskisi gibi gitar çalmak ve onun çaldığı şarkılarda dans etsin istiyordu sevdiği.

"Bugünkü dersimiz ne?"

Changbin yeni gitarını çantadan çıkarmış ve dolu gözlerle Minho'ya bakmıştı.

"Seni böyle hevesli görmek beni öyle mutlu ediyor ki."

Minho gülümsemiş ve elini gitara uzatmıştı. Bir çok şeyi unutmuştu, evet ama hala birşeyler hatırlıyordu. Denemek istedi. Uzun zamandır denemediği şeyi denemek istedi..

İlk başta birkaç notayı yanlış yaptı. Ama sonra odaklandı ve gitardan harika melodiler akmaya başladı. Changbin her ne kadar şaşkın olsa da bu anı bozmak istemedi ve sıkılmadan onu dinledi.

Minho gözleri kapalı şekilde çalıyordu gitarı. Bu şekilde hayal ede biliyordu her şeyi. Jisung sanki önündeymiş ve onun müziği ile dans ediyormuş gibi. Böylece çıkan her nota güzel çocuğun hayalleri ile birer şahesere dönüşüyordu.

_

Yaklaşık iki saatlik dersin sonu Changbin gitmek adına kapının önüne gelmişti.

"Bugün beni çok şaşırttın. Uzun zaman sonra gözüme iyi değdin, Minho. Artık derslere ihtiyacın bile yok."

"Tam aksine. Ben senden daha fazla şey öğrenmem gerektiğini düşünüyorum. Lütfen gelmeye devam et. İyi günler."

"İyi günler."

Changbin ile vedalaştıktan sonra evde yanlız kalan Minho sıkılmaya başlamıştı. Abisini arayıp izin almak istedi tekrar parka gitmek için. Belki o yine oradaydı, kim bilir?

"Alo. Abi? Müsait misin?"

"Efendim, Minho. Müsaitim evet."

"Ben... Biraz yürümek istiyorum. Sıkıldım."

"Yanlız başına gitmene izin veremem."

"Rica ediyorum. Lütfen."

Abisi biraz düşündü. Onu ne kadar sıkarsa bir o kadar belli etmiş olurdu. Bu yüzden onu serbest bırakmayı seçti. Tabi o öyle sanacaktı.

"Tamam. Öyle olsun. Çık ama aradığım an aç tamam mı?"

"Söz veriyorum."

"Sana güveniyorum."

missing you // minsungWhere stories live. Discover now