Öğrenci Velileri Bana Takıntılı

76 Bölüm

-

'J-az önce...'

Bir anda oldu.

Eleanor'un gözleri sonuna kadar genişledi. Kaidel'in ve Demian'ın da gözleri irileşti.

Ve,

"Öğretmen..."

Kapı eşiğinde duran Sienna ve Lucas'ın da gözleri irileşti.

Eleanor ve Kaidel'in yüzleri yavaş yavaş elmalar kadar kırmızıya döndü. Dudakları seğirdi ama ses çıkmadı.

Eleanor yanan yanağını kapattı. Şaşırdığı için mi? Kalbinin atış sesi kulaklarında çınlıyordu.

"Eleanor, az önce..."

"Aptal. Sana bunu bana yapmanı söylemiyorum...!"

Kaidel bir eliyle ağzını kapattı. Dudakları hâlâ pürüzsüz ve yumuşaktı. Parmaklarının arasından kalbinin atışını hissedebiliyordu.

Sorun dikkatinin dağılmasıydı. Düşünmeye bile vakit bulamadan içgüdüsel olarak hareket etti.

"Üzgünüm."

"Bu iyi. Seninle sonra konuşacağım!

Eleanor sanki kaçıyormuş gibi koştu. Demian da Eleanor'un izinden gitti.

Ancak Sienna ve Lucas heykel gibi orada durup Kaidel'e bakıyorlardı. Ağızları hâlâ biraz açıktı.

Kaidel iki çocuğa elma verdi.

"...Üzgünüm."

dedi Sienna ağlamaklı bir sesle. Burnunun ucu sanki üzgünmüş gibi hafif kırmızıydı.

"Artık Dük'le oynamayacağım."

"Sienna."

Sienna koştu ve Lucas da onu takip etti. Yalnızca Eleanor'un yanağına kısa bir öpücük bırakan vatana ihanet suçlusu Kaidel girişte tek başına duruyordu.

***

"Hadi hadi sınıfa gidelim."

Eleanor soğuk suyu içti, midesini sakinleştirmeyi başardı ve derse başladı. İlk başta soğukkanlılığını korumayı başardı.

Ancak daha önceki sahne aniden aklına geldi. Kaidel'in ona yaklaşmak için eğilirkenki gerçekçi olmayan yüzü, yanağına dokunan sıcak dudaklarının hissi ve hatta uzaklaşırken ona dokunan nefesi. Her şey canlandı.

'Yirmi dört yaşındayım. Bu sadece her yaştan insan için bir yanak öpücüğü. Bu, pek çok çocuğun yaptığı arkadaşça bir selamlamadır sadece.'

Her seferinde Eleanor kendine bir büyü yaptı. Büyünün etkisi mükemmeldi. Utanç yavaş yavaş kayboldu ve omuzları dikleşti.

"Buradan itibaren..."

O zaman öyleydi. Bütün bu süre boyunca yüzünü yarı yarıya ders kitabına gömmüş olan Sienna gözyaşlarına boğuldu.

"Enna, sorun ne?"

Şaşıran Eleanor, Sienna'nın başına sıkıca sarılarak sordu.

" Hic, Öğretmenim ve..."

Sienna başını kaldırdı ve Eleanor'la göz teması kurdu. Parlak altın rengi gözleri gözyaşlarıyla ıslandığında parlıyordu.

"Öğretmen ve Dük çıkıyor mu?"

Sienna'nın şeftali rengi yanaklarından hüzünlü gözyaşları aktı. Eleanor ne yapacağını bilemedi ve ellerini kaldırdı. Omurgasından soğuk terler boşandı.