Öğrenci Velileri Bana Takıntılı

22 Bölüm

-

Dikkatsiz sözleri onu tekrar incitmiş olabilir mi?

Kaidel aniden Eleanor'un daha önce söylediklerini hatırladı.

[Bazen, eğer bunu ifade etmezseniz, hiçbir şey aktarılmaz. Teslim edilmezse hiçbir şey değişmeyecek.]

Kalbi yüksek sesle küt küt atıyordu. Eleanor onun söylediklerini duymuş olsaydı dilini şaklatırdı. Ama aksi halde ne diyeceğini bilmiyordu.

[Bu sözü biraz tersine çevirirseniz şöyle düşünebilirsiniz. Samimi, doğru ifade edilmiş ve aktarılmış bir gerçek çok şeyi değiştirebilir.]

Eleanor ne derdi?

Kaidel yavaşça gözlerini kapatıp açtı. Kendisi olsaydı buna benzer bir şey söylerdi. Ağzı dikkatlice açıldı.

"...Ve Demian, beni istediğin kadar rahatsız etmekte ve rahatsız etmekte özgürsün. Bu benim rolüm. Sen benim küçük kardeşimsin, ben de senin koruyucunum. Hiçbir şey için üzülmene gerek yok. Benim için bir baş belası olamazsın."

Tuhaf ve gıdıklayıcıydı. Yüzü yanıyor gibiydi. Bakmasa bile Demian'ın ona şaşkın bir ifadeyle baktığı açıktı. Yine de kendini o kadar da kötü hissetmiyordu.

"Bundan sonra eğleniyor olsanız bile güvenliğinize daha fazla dikkat edin. Bugün gerçekten tehlikeliydi."

"...Evet."

"Evet, uyu."

Onu her zamanki gibi açıkça selamlayan Kaidel aniden ekledi.

"Güzel bir rüya gör."

Kaidel'in söylediğinin aksine Demian yanakları pembeleşmiş olduğundan gece geç saatlere kadar uyuyamadı. Kalbimin atış sesi kulaklarında çınlıyordu. Bir bulutun üzerinde yatmak gibiydi.

Gerçekten tuhaf bir geceydi.

***

"Ah..."

Çok soğuk. Benim de başım ağrıyor.

Gece geç saatlerde gözlerini açan Eleanor titreyerek yere çömeldi. Dişlerinin gıcırdatma sesi yüksek sesle çınladı. Battaniyeyi üzerine örttüğünde bu kez sıcaklık yüzüne yükseldi ve dayanamadı.

Sorun, gün boyunca soğuk suya girip çıktıktan sonra uzun süre çılgınca titriyor olmasıydı. Bütün vücudu bir ateş topu gibiydi. Görüşü dönmeye başladı.

'Bunu yapamam.'

Eleanor ipi çekmek için kolunu uzattı ama bunu bile kolaylıkla yapamadı.

'Lütfen ona ulaşın.'

Tık, tık.

Birkaç denemeden sonra Eleanor hizmetçiyi aramayı başardı. Eleanor'un alnına dokundu ve odadaki ışıkları açtı.

"Aman Tanrım, ateşin çok yüksek... Böyle devam edemezsin. Doktoru çağıracağım."

Hizmetçi bir kez daha ipi çekti ve diğer hizmetçileri çağırdı.

"Çok soğuk. Bana daha fazla battaniye ver.

"Üşüyorsun. Ama sıcaktan kurtulmak ilk şeydir. Seni temizleyeceğim. Oldukça terliyorsun."

Bütün sabah hizmetçilerden birkaçı onun yanında kaldı ve bayılan Eleanor hiçbir şey hatırlamamasına rağmen tedaviyi ziyaret etti. Sanki yuttuğu acı hap işe yaramış gibi kendini çok daha iyi hissetti. Hala hafif bir ateşi vardı ama dayanamayacak kadar değildi.