Öğrenci Velileri Bana Takıntılı

37 Bölüm

-

Başını gıdıklanmanın kaynağına çeviren Eleanor, hemen bir çift güzel mavi gözle karşılaştı. Kaidel hafifçe gülümsedi. Eleanor'un çocukları gördüğünde yaptığı gibi.

Sanki şaşırmış gibi ikisinin gözleri hafifçe büyüdü. Eleanor Kaidel'e baktı, doğal bir şekilde ona bakacağı zamanı kaçırdı. Dar bir yoldan gitmek zorunda oldukları için araba normalden daha küçüktü ve karşılıklı oturan iki kişinin arasındaki mesafe çok fazla değildi.

Pencereden sızan güneş ışığı güçlüydü. Yüzündeki gölgeler belirginleşti. Eleanor sanki ışık değiştikçe yüzünde oluşan farklı izlenimleri takdir ediyormuş gibi izledi. Kaidel yavaşça kapanıp gözlerini açtı. O anda Eleanor ince duygularına kapıldı.

Daha sonra bir anda ikilinin ayakları çarpıştı.

"Üzgünüm."

"Üzgünüm."

Aynı anda ağızlarından özürler döküldü. Eleanor başını pencereye doğru salladı. Sanki pencereden dışarı bakmak dünyadaki en önemli şeymiş gibi.

'Kaidel benden hoşlanıyor.'

Eleanor bir an için unuttuğu bir şeyi hatırladı ve yanakları kızardı. Adrian'ı kıskandığını itiraf ettiği günden beri ilk kez ona bu kadar yakın olmuştu.

Araba dar toprak yola girerken, arabanın gövdesi yavaş yavaş sallanmaya başladı. Sienna, Eleanor'a bakıp sordu.

"Öğretmenim, piknikte ne yaparsın?"

"Hepimiz güzel manzaralar görüyoruz, yemek paylaşıyoruz, top oynuyoruz..."

"Ve ne?"

Sienna gözleri parlayarak tekrar sordu. Eleanor Sienna'ya göz kırptı.

"Sana her şeyi anlatırsam hiç eğlenceli olmaz. Gerisini sonraya saklayalım."

O sırada araba sanki bir kayaya takılmış gibi büyük bir gürültüyle sarsıldı. Eleanor aceleyle Sienna'yı kollarından biriyle yakaladı.

"...Eleanor?"

Sonra Kaidel ihtiyatlı bir şekilde Eleanor'u aradı. Sesinde hafif bir şaşkınlık vardı.

"Evet?"

"HAYIR..."

Kaidel kirpiklerini hafifçe indirdi. Eleanor'un bakışları, bakışlarının yönlendirildiği yere düştü. O anda yüzü parlak kırmızıya döndü. Eli onun uyluğunun üzerindeydi.

"Ah!"

Eleanor hızla geri çekildi ve elini ondan çekti.

"Üzgünüm."

"Buna gerek yok."

"HAYIR. Ben çok çok üzgünüm."

"Bu iyi. Üzgünüm."

Sinirlenen iki kişi uzun süre anlamsız sözler söyleyerek özür diledi. Vagondaki hava daha da serinledi.

Bir an önce oraya varmak ve bu kapalı alandan çıkmak istiyordu. Avucunda kalan his garip bir şekilde belirgin olduğundan bir süre parmaklarını oynattı.

***

Eleanor gözlerinin önünde gelişen manzara karşısında hayranlık duydu. İsimsiz kır çiçekleriyle dolu tarla çok güzeldi. Gökyüzü tek bir bulut olmadan maviydi ve alçak bir tepenin üzerinde uzun ve güzel bir söğüt ağacı duruyordu.

İlk gelen Lucas arabaya doğru koştu. Lucas'ın yanakları kızarmıştı, elinde şirin bir hasır şapka vardı. Kaidel sırasıyla Demian ve Sienna'yı indirdikten sonra ikisi de Lucas'a doğru koşmaya başladı.