23

420 52 13
                                    

Önceki bölümü okumadan gelmeyiiin!!!!

Yine selamlar asklarımmm yazarınız geldii

Yarı smut bir bölümle geldimm umarım begenirsiniz. Oy ve Yorum yapmayı unutmayın💖💗

İyi okumalarrr

-

Jungkook

"Silah patladığı an her yer kan oldu. Yüzüme bile sıçramıştı..." Zar zor yutkunduktan sonra bana yöneltti dolu gözlerini. "... Ben katil oldum."

Dediği, anlattığı her şey aklında canlanmıştı resmen. Bildiğim, bilmediğim her şeyi öğrenmiştim. Bu konu hakkında yeni öğrendiğim şeyler de olmuştu mesela. O sikik adamın bana uyku ilacı verip beni ölümüne becermesi gibi... O günü hâyal meyal hatırlıyordum. Kalçamdaki büyük ağrıyı, bedenimdeki kesikleri ve morarıkları... Bir şeyler olduğunun farkındaydım. Çünkü uyandığımda 42 saat geçmişti. 1 günüm yok olmuştu. Korkumdan ve acımdan kaç saat ağladığımı bile hatırlayamıyordum...

Taehyung'un dolu gözleri yavaş yavaş akmaya başladığında elimi yanağına götürüp sildim ıslaklığı. Benim de gözlerim dolmuştu ama ağlamak istemiyordum. Çünkü ağlarsam durmayacaktı göz yaşlarım.

Zaten üstünde uzanırken biraz daha yukarıya çıkıp yanaklarına öpücükler kondurmaya başladım. Elleri belime sanki gidecekmişim gibi sıkı sıkıya bağlanmıştı.

"Özür dilerim güzelim. Yemin ediyorum ki b-bilerek olmadı. Ama ben ne yapacağımı bilemedim. Seni de kirletmek istemedim. Çünkü bunu öğrendikten sonra benden nefret edecektin. O piçi haklı bulmayacağına emindim ama ben bir katil oldum Jungkook. O-Onu öldürdüm... K-Kim ister ki bir katile aşık olmayı?"

Yüzünü omzum ve boynum arasına koyup derin derin nefesler çekerek sakinleşmeye çalışıyordu. Ben de ona yardımcı olmak için ellerimi ensesine götürdüm saçlarıyla oynadım.

"Sana önceden de söyledim Taehyung. Hiç bir şey umrumda değil. Benim için önemli olan tek şey sensin. Çünkü sen benim en değerlimsin... kahramanımsın."

Yüzünü kaldırıp ıslak gözüne öpücük kondurdum.

"Ağlama artık. Beni de ağlatacaksın."

Sesim boğazıma oturan yumruk yüzünden son derece titrek ve boğuk çıkıyordu. Gerçekten dayanamıyordum ağlamasına, çok zor tutuyordum kendimi.

Bakışlarım önümdeki yüzünün her bir milimini gezerken daha da bir aşık oluyordum. Kalbimin ilk günkü gibi hızlandığını hissetmek, çok da zor değildi. Ki nabzımın maraton koşmuşçasına hızlanan ritmini onun bile duyduğuna emindim. Keza onun da benden aşağı kalır yanı yoktu. En az benimki kadar hızlıydı nabzı.

"Seni seviyorum Jungkook." dedi elini saçlarıma götürüp onları geriye atarken.

Gülümsedim tatlı itirafına. Elimi biçimli kiraz dudaklarına götürüp okşadım.

"Ben de seni seviyorum Taehyung."

Ellerini yanaklarımın iki yanına sabitlerken sağ gözünden tekrar bir damla süzülmüştü. Tam tekrar 'ağlama' diyeceğimde, dudaklarımız çoktan buluşmuştu bile.

Birbirimizin dudaklarında dinlenirken, ateşli ve hırçın bir öpüşmeden çok, sakin ve huzurlu bir öpücük başlatmıştık.

Birbirimizin teninde huzuru buluyorduk biz.

Başkaları anlayamayabilirdi ama biz buyduk. Her ne olursa olsun birbirinden kopamayan, huzuru başkasında bulamayan kimselerdik. Çünkü biz birbirimiz için yaratılmıştık.

starboy |tk| Where stories live. Discover now