23.Bölüm

17 1 0
                                    

__________________________________

"HER ŞEY SENİN SUÇUN BESTE!"

Bazen hiç anlamamak ya da hiç duymamak isterseniz ya, işte o anlardan birindeydim.

Keşke kulaklarım sağır olsaydı.

Bir insan kendisi hakkında düşünülen şeyleri bir anda öğrendiğinde öylece kalakalıyor.

Nedenini merak eder hemde tüm ayrıntılarıyla birlikte.

Ama en kötüsü kendisi şu soruyu sorar.

"Bukadar öfke ve kini neden var?"

Evet tam olarak bu soruydu. Çünkü az sonra olacakları okuduğunuzda benim gibi aynı soruyu soracaksınız.

Benim dilimden sadece ne nidası dökülmüştü. Herkes susmuş bana ve Tuba'ya odaklanmışlardı.

"Ne dedin sen Tuba?" duygu karmaşası içinde sorumu sormuştum.

Tuba alayla güldü. "Beste artık yetmedi mi?" diye sorduğunda ciddi bir tavrı vardı ama ben anlamıyordum.

Yüzüme bakıp yine güldü. "Salağa yatmaya devam edeceksin. Anlaşıldı. Olsun ben yine anlatırım sorun olmaz." dediğinde Alp'in babasına doğru döndü.

"Siz az önce kazanın nasıl olduğunu sormuştunuz değil mi? Sorunuz cevapsız kalmayacak." dedi gülümseyerek.

Sonra yine bana döndü gülümseyerek.

"Oğlunuz Beste'den hoşlanıyor. Kerem'de öyle! Sonuç olarak bir kız için kavga kurbanı oldular." dediğinde yutkunamadım.

Kız kavgası kurbanı mı?

Onları kurban mı etmiştim?

Hemde kaza ile?

Alp'in babası, "Ne?" demekle yetinirken anlamaz gözlerle izlemeye devam ediyordu.

"Tuba sen ne saçmalıyorsun?" diye babam yüksek sesle konuştuğunda babama dur işareti yaparak, "Kemal amca, hikayenin en heyecanlı kısmına geldim." diyerek babam susturdu.

"Beste, Alp'in sana karşı bir şeyler hissettiğinin hep farkındaydın. Ama sen bunu görmezden gelip durdun. Sonra Kerem'i içine alet ettin." diye konuştuğunda devam etmesi için sustum.

"Alp'le olan her yakınlaşmanız Kerem'i deli ediyordu. Sevdiği kızı başka bir adamla görmekten nefret ediyordu." diye anlatmaya devam ettiğinde eski konuları açtığını fark ettim.

Tuba'nın bana olan nefretini adeta tanık oluyordum. En yakın kız arkadaşımı, kız kardeşimin bir anda nasıl değiştiğini izliyordu bu gözlerim.

Uzun zamandır merak ettiğim soruları cevapladığı için susup dinliyordum.

Ve bir yandan suçluluk duygusu yine kalbimi ele geçirmişti. Göğsüm daralıp dururken dinliyordum sessizce.

"Ve sen bunları göre göre, bile bile umursamadın." diye yüksek sesle konuştuğunda asıl yere geleceğini anladım.

"Sürekli annen seni terk ettiği için birinin sevgisine inanmam diyordun. Ama iki kişiyi kullanıp birbirine düşürecek kadar gerçekten inanmadın Beste! İnanmadın!"

Tuba bağırarak resmen isyan ettiğinde daha çok gözleri dolmuştu.

Ve ben olduğum yerde yine yutkunamadım. Şok olmuş bir şekilde sadece yüzüne bakıyordum.

Hassas noktam ile beni vuruyordu ama ben susuyordum.

"Beste hiç mi utanmadın?" diye öfkeyle sorduğunda artık dayanamayacağımı anladım ve konuşmaya başladım.

Kalbim Artık BiliyorWhere stories live. Discover now